Uleması da var, cahili de. Kimi mahalleyi, kimi devleti mesken tutmuş, tavırları, giyim kuşamları ayrı ama yolları aynı. Yumurta topuklusundan rugana uzanan ayakkabıları ile hem kaldırımı hem de vatandaşı çiğnerler.
Sessiz ve derinden gidenler ile nara patlatanlar arasındaki tek fark bir tarafın her türlü silaha kuşanmış olması, diğer tarafın da makam ve mevkii ile donanmış olmasıdır.
[[HAFTAYA]]
Bazen tek kişilik ordu, bazen topludurlar. Teşkilat veya cemaat olabilirler ve kendi raconlarına göre yaşarlar. Onlar başka ne sıfatla anılırsa anılsınlar, hane berduş, pırpırı hayta, kabadayıdırlar ama aslında hepsi aynı takımdan gelirler. ‘Külhani’dirler ve ‘külhanbeyi’ olarak anılırlar.
YAZININ DEVAMI BUGÜN POSTA GAZETESİNDE...
03 Ekim 2010, Pazar 05:00
Haberin Devamı