Doç. Dr. Gökçen Erdoğan

02 Mayıs 2024, Perşembe 07:00

Korunabiliyor muyum?

Bunca doğum kontrol yöntemi var; geçicisi, kalıcısı. Ama hâlâ istenmeyen gebelikler çok yaygın. E demek ki bir yerde bir şeyleri yanlış ya da eksik yapıyoruz. Kendi hayatımızdaki o eksik ve yanlışlar üstüne düşünelim, olmaz mı? Bize en uygun korunma yöntemini doktorumuzla saptayalım ve özenle takip edelim.

KARDEŞİMİN PSİKOLOJİK SORUNLARI VAR DOKTOR TÜPLERİNİ BAĞLATMAMIZI ÖNERDİ

SORU: Hocam, kız kardeşim uzun zamandır psikolojik sorunlar yaşıyordu, hızlı gelişti ve onu kısa sürede ele geçirdi. Hebefrenik şizofreni teşhisi aldı maalesef. 2 kızı var ve onlara genelde eşi ya da biz kardeşleri bakıyoruz. Tedavi görüyor ama yol kat ettiği söylenemez. Bunu bize söylemişlerdi. Zorlu bir hastalık. Cinsel hayatında bir sorun yok ve geçtiğimiz ay regl olmadı. Hamile olmasından çok korktuk. Sonra bunu paylaşınca doktoru tüplerini bağlatmamızı önerdi. İyileşme görülürse yeniden açılabilir mi? Bu doğru bir öneri mi sizce? Çünkü henüz 30 yaşında.

CEVAP: Dezorganize de dediğimiz bu şizofreni türünde adı üstünde hastanın zihinsel organizasyonu epey güç oluyor ve sosyal yaşamı zora giriyor. Dolayısıyla gebelik ve yeni bir bebek bakımı gerçek bir sorun olabilir. Ancak yine de bu işin en doğrusunu tabii ki psikiyatrist hekim arkadaşlarım bilecektir. Böyle bir öneride bulundularsa gebeliğin gerçekten kalıcı biçimde önlenmesi gerektiğini tespit etmişlerdir. Son teknoloji bazı mikro cerrahi işlemlerle, bağlanmış tüpü açıyoruz fakat eğer açma ihtimali çok küçük de olsa düşünülecekse tüplerin bağlanmamasını baştan tercih ederiz. Cinsel dürtülerin varlığı ve cinsel yaşamın sürmesi halinde bazı ek tedbirler alma gerekliliği doğduysa gerekeni yapmanızı öneririm. Sabır ve kolaylık diliyorum.

EŞİMDEN VAZEKTOMİ İSTEYECEĞİM TEHLİKELİ BİR İŞLEM Mİ?

SORU

01 Mayıs 2024, Çarşamba 07:00

Yumurtalıklarla tanışıyoruz

Bu tanışma bazen müjdelerle bazen sorunlarla gerçekleşiyor. Ama onu tanırsak bize ne verebileceğini, bizden ne alabileceğini, onunla ne yapabileceğimizi, ne zaman korkmamız gerektiğini biliriz. Bana sorsanız en çok ümittir varlığı, olağanın mutlu akışıdır.

TORSİYON NEDİR İLAÇLA TEDAVİSİ GERÇEKTEN YOK MU?

SORU: Hocam, ben 22 yaşındayım ve yaklaşık bir haftadır sürekli artan bir ağrıyla acile geldim. Yatışım verildi ve torsiyon nedeniyle ameliyat olmam gerektiği söylendi. Yumurtalıklarımı kaybetmemem için bu ameliyat şartmış. Torsiyon nedir, sahiden ilaçla tedavisi yok mu? Ne yapacağımı bilemiyorum.

CEVAP: (Okuyucularımız müsterih olsun; bu ve benzeri acil soruların tümü vakitlice yanıtlanmış oluyor ancak benzer durumlar yaşayan hastalar için köşemize taşıyor, bilgilendirme yapıyorum.) Yumurtalık torsiyonu dediğimiz şey, en basit tanımıyla yumurtalığın kendi etrafında dönmesi ve bu nedenle de damarları sıkıştırması anlamına gelir. Kan damarları sıkışınca kan akışı durabilir ve bu da yumurtalıkların işlevini yitirmesine yani üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açabilir. Genelde acil olarak ameliyata alırız ve yumurtalıkları kurtarmak isteriz. Kapalı ameliyatla, uzman ellerde kolayca halledilir, lütfen telaşlanmayın. Ayrıca ağrı halinde anormal bir durum olma ihtimalini değerlendirip doktora başvurmanın önemini çok iyi anlatan bir örnek olduğunu da söylemeliyim.

KİST PATLADIĞI İÇİN KANAMA OLMUŞ AMELİYATTAN KORKUYORUM

SORU

30 Nisan 2024, Salı 07:00

Ortak ışığımız

Hayatın bütün evreleri, başka aydınlanmalara sahne oluyor. Yaş aldıkça, önceliklerimiz, yaşam koşullarımız, sosyal rollerimiz değiştikçe başka başka farkındalıklara sahip oluyoruz. Ebeveynlik yolculuğumuzda da her yılımız bir öncekinden başka uyanışlar, görüşler, bakışlarla gelecektir. Çocuklarımızla birlikte büyümek gibi. Aklımızın, kalbimizin büyümesi gibi. Hep daha fazla şey sığdırıyor ve bazen boşa yer tutanlardan kurtuluyoruz; zihniyetimiz değişiyor. Bazen bir yargılanma vesilesi olsa da aldırış etmeyin ve zamanla değişmekten korkmayın. Gelişim, sağlıklı değişimdir.

DÜNYANIN DEĞİŞTİĞİNİ ANLIYORLAR

Ben görece özgür bir çocuk olarak büyüsem de toplumun ergenlik ve gençlik çağındaki evlatlara, bilhassa kız çocuklarına bakışı genel olarak kısıtlayıcıydı. Koruma içgüdüsü ve geleneklerle beslenen, başkalarının ne dediğine kendi düşüncelerinden çok odaklanan anne babalar; kız çocukları için istemeden birer hapishane yarattılar bazı evlerde. Ve şimdilerde, sohbetlerde şunu çok sık duyuyorum, “Babam bize asla izin vermezdi ama bizim kızı ilk o savunuyor, hep onun tarafını tutuyor”. Bu gelişim, yalnızca torun sevgisiyle açıklanabilir mi? Bu bir tür aydınlanma. Adını koyamadıkları ve belki de üstüne çok düşünmedikleri bir aydınlanma. Dünyanın değiştiğini ve yeni dünyada kadınların yerini erkeklerden eskisi gibi keskin biçimde ayıramayacaklarını anlamanın bir biçimi. Ben bu gelişimi, çok ümit verici ve olması gerekenin gerçekleşmesi olarak yudumluyorum. Ve adını yalnızca “kıyamamak” koymuyorum. Meslek seçimleri konusunda baskılanmış bir nesildik. Para ve saygınlık kazandırabileceği belirlenmiş ve tüm zihinlere işlenmiş belli başlı meslekler dışında meslek seçimlerimiz genelde desteklenmezdi. Enstrüman çalmamız, hobi edinmemiz, başarımızın önünde zaman ve ilgi çalan bir düşman gibi değerlendirilirdi. Bugün farklı ekonomik düzeyden pek çok aile, tüm büyükleriyle birlikte sanatı ve seçimleri destekliyor. Büyükanne ve büyükbabalar, torunlarının bu aktivitelerini maddi olarak desteklemekle kalmıyor, izlemek için eşlikçi olmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyorlar. Dünya değişiyor.

HATALAR YERİNİ YENİLİKLERE BIRAKTI

Eskiden sevgililerimizi anlatamadığımız annelerimiz, bugün çocuklarımızın sırdaşı değil mi mesela? Bunu yalnızca sevgiyle açıklarsak bir şeyler eksik kalır. Bizden önceki nesiller, şunun ayırdına vardı; insanlar birbirini tanımalı ve en doğru seçimler, en güzel vakitler için yasaklara, sınırlara takılmamalı. Kızların da erkekler kadar sevmeye, sevilmeye, yanılmaya ve baştan başlamaya hakları var. Bazı hatalar, yerini yeniliklere bıraktı. Bu aydınlanmayı, çokça kadınla tanışan ve onların öykülerine tanıklık eden bir hekim, bir kadın ve bir anne olarak çok derinden hissediyorum. Değişmeyen şeyler var mı, var. Ama değişen şeylerin de hakkını vermeli insan. Kolaylaşan ve anlaşılan duygularımız, durumlarımız için üstünkörü yorumlar yapmanın ötesindeyim. Çünkü bazı köprüler kuruluyor, bazı setler yıkılıyor, bazı değişimlere açılıyor insan. Kendisi gibi ve kendi zamanından olmayanı anlamaya meylediyor. Bu çok kıymetli. Bunu pekiştirmek için bu aydınlanmanın bir parçası olmalı ve aydınlananların başarısını da ara ara dillendirmeliyiz. Geçmişin kırgınlıklarından ayırmalıyız bugünün gelenlerini, değişenlerini. Belki yeni nesiller kadar ihtiyacı vardır desteklenmeye eski nesillerin de. Belki ne kadar doğru yaptıklarını yeteri kadar duymuyorlardır, ne dersiniz? Haklarını arayan ve alan, kendini arayan ve bulan evlatlarımız kadar onlara alan açma başarısı göstermek için didinen ve kendini aşan büyüklerimizle de gurur duyuyorum. Onlardan biri olmaya bu vesileyle ant içiyorum. Zorlansam da başaracak ve zamanın gereğini yapacağım. Her yer ortak ışığımızla dolacak.

28 Nisan 2024, Pazar 07:00

Daha neler!

Başınıza gelmeyen kalmadı mı sizce? Belki de kalmıştır, belki de bir yerlerde gülsek mi ağlasak mı şaşırtan bir şeyler daha vardır yaşanacak... Ne olursa olsun paniklemeyin, doktorlardan utanmayın ve tedbir için muayene olun. Penisinize göre prezervatif seçin, doktorun yazısına da eşin dostun lafına da bakmayın.

PREZERVATİF İÇİMDE KALDI DOKTORA GİTMEYE UTANIYORUM

SORU: Hocam, 26 yaşımdayım, 4 aylık evliyim. İkinci defa prezervatif içimde kaldı. İlkinde kendim çıkardım, kolaydı. Ama şimdi görünmüyor ve ağrım var. Doktora gidemem, utanırım. Nasıl çıkaracağım? Bana bir yol gösterir misiniz? Tarif etseniz yapabilirim. Zararı olur mu? O içerideyken yeniden ilişkiye girilir mi?

CEVAP: Gençlik libidosu böyle bir şey herhalde. Durun, sakın ilişkiye falan girmeyin. Şu an vajinanızdan içeri girmiş ve bir bilinmeze doğru yol alan lastik bir madde var. Önce onu bir alalım. Bilinmez dediysem 8-12 cm uzunluğunda bir bilinmez. Vajinal kanalda gezinebilir ama rahim ağzına dayandığında orada kalır. Şu an muhtemelen vajinal kanalın sonunda olduğu için erişemiyorsunuz. İki parmağınızı vajinadan içeri doğru sokarak prezervatifi yakalayıp çekmeye çalıştıysanız ve olmadıysa doktora gidin, basit bir işlemle çıkaracaktır. ‘Doktordan utanmak’; işte bunu geride bırakmamız şart. Enfeksiyon riski de olduğu için kendiniz de çıkarsanız doktor da çıkarsa muayene olmanızı isterim ben. Ama en önemlisi ne biliyor musunuz? Prezervatifiniz işlevini kaybetti yani gebelik ihtimaliniz var. Dolayısıyla ertesi gün hapı almanızı öneririm. Ve bir de prezervatif, içinize kaçmayı alışkanlık haline getirdiyse prezervatifinizin ölçüsüyle penisin ölçüsü arasında bir uyumsuzluk var ya da ilişkide ereksiyon bozukluğu yaşandığı için prezervatif takıldığı biçimde kalamıyor. İlk ihtimalde eczane ya da markete, ikincide doktora gidiyor eşiniz. Tüm noktaları aydınlattığımızı umuyorum. Prezervatif yeniden doğru yere gelince sevişmelere devam.

DOKTORUN YAZISINI OKUYAMADIM ABLAMIN YÜZÜNDEN FİTİLİ YUTTUM

SORU

27 Nisan 2024, Cumartesi 07:00

Biz bu adamlara nasıl layık olacağız?

Doğuyoruz, sancılarla büyüyoruz ve büyürken sürekli erkeği nasıl elde tutacağımızla ilgili workshoplar gibi geçiyor hayatımız. Ailemizin kadın büyüklerinden bir miras gibi. Sürekli onlara layık olmak için kendimizi unutan bir çabanın içine savruluyoruz. Peki bunun ne kadarı doğru? Neden ille de böyle olmalı? Müsaadenizle ben biraz isyan ediyorum.

BİRKAÇ OPERASYON YAPTIRDIM ZATEN ŞİMDİ DE GENİTAL ESTETİK İSTİYOR

SORU: Hocam, gerçekten çok yakışıklı biriyle evlendim. Bunu inkar edemem. Yanında kendimi hem çirkin hem şanslı hissediyorum. Ama eşim burnumu pek beğenmediği için yaptırdım, göz kapağı ameliyatı oldum. Genital bölgemde de istediği bir değişiklik var. Çok da tatlı ifade ediyor, asla dayatmıyor. Yaptıracağım ama ben sorunu çok da fark edemiyorum. Bana bir sorun yokmuş gibi geliyor ama var diyorsa vardır. Fransa’dan sırf bu operasyon için geleceğim. Doktora istediğimiz değişikliği ifade etmemiz yeterli mi acaba? Yani yapmama ya da daha büyük bir sorunla karşılaşmamız ve Türkiye’de kalış süremizin uzaması gibi bir olasılık var mı?

CEVAP: Bazen dilimi tutmam gerektiğini hissediyorum ama yapabildiğimi söyleyemem. Elbette güzellik göreceli bir kavramdır. Ama en önemlisi sizin kendinize nasıl değer atfettiğinizdir bence. Her şey güzellik olsaydı herkes kendine en yakın güzelliktekine göre seçim yapardı. Ancak bildiğiniz üzere; huy, mizaç, karakter, yaklaşım, iletişim, ten uyumu, anlayış, şefkat, akıl, zeka gibi pek çok kriter daha işin içine giriyor. Güzel olduğunuzdan da eminim. Çünkü kime göre, neye göre? Ben küçük olmamasına ve kemikli olmasına rağmen burnumun bana apayrı bir güzellik kattığını defaatle duydum ve burnumu seviyorum mesela. Bu örneği şunun için veriyorum; güzellik, kusursuzluk değildir. Dolayısıyla siz kendi burnunuzdan, ağzınızdan, gözünüzden memnunsanız kimse için operasyon yaptırmanıza gerek yok. Genital bölgenizde de bir sorun görmüyorsanız ve sekse olumsuz yansıyan bir anomali de yoksa bu operasyonu yaptırmak zorunda değilsiniz. Elbette muayene olun, fikir alın ancak siparişle operasyona sıcak olamıyorum. En önemlisi sizin ne istediğiniz. Gerçekten gerekliyse de hiç korkmadan yaptırın. Korkutucu bir yanı yok.

EŞİMİN SEVGİLİSİ BENİM GENÇ HALİM BEN DE GENÇLEŞMEYE KARAR VERDİM

SORU

25 Nisan 2024, Perşembe 07:00

Kime güveneceğiz?

Güven, öyle kendiliğinden oluşan, gökten inip de aniden kalbe ve akla konan bir duygu değil. Hele de insan sağlığı söz konusuysa bilgiye, deneyime dayanmalı. Ama aynı zamanda temelsiz bilgilere, söylentilere dayanan güvensizlik de sakıncalı. Şüpheci ve araştırmacı olun. Sağlıkla kalın.

GENİTAL ESTETİK VE İDRAR KAÇIRMA OPERASYONU YAPTIRACAĞIM AMA KORKUYORUM

SORU: Hocam, ben genital estetikle birlikte idrar kaçırma operasyonu yaptıracağım. Mayısta randevum var. Sizden çok uzaktayım, bu nedenle başka bir doktora olacağım. Ama internette okuduğum şeyler, beni revize operasyonlarıyla ilgili çok korkutuyor. Kötü giden, beğenmediğim, işe yaramayan bir operasyon olursa revizenin işleri daha da beter yapacağından bahsediliyor. Bu şekilde pek çok gerçek hasta hikayesi okudum. Çok büyük bir şikayetim yok. Dış dudak sarkması, hafif genişleme ve arada bir çok sıkışınca kaçırma söz konusu. 34 yaşındayım. Acaba ileri yaşlarda daha çok sorun yaşayınca mı olmalıyım? Sonuç iyi olmasa da menopoz sonrası cinsel olarak da sorun yaratmaz diye düşündüm.

CEVAP: Neden? Menopoz sonrası istifanızı mı vereceksiniz yatak odanıza? Lütfen bu algıyı değiştirelim. Menopozla birlikte cinsellik bitmiyor. İkinci bahar başlıyor. Korunma kaygınız azalıyor, yaşamdaki sorumluluklarınız hafifliyor, kendinize her açıdan zaman ayırma dönemine giriyorsunuz. Menopozu böyle değerlendirin. Öncelikle, henüz yapılmayan operasyonun kötü sonuçlarına odaklanmak gerçekten anlamsız. Elbette tüm süreci, olasılıkları bilin ama düşük olasılıklar, kararlarınızı etkilemesin. Doğru hekim seçimi ve doğru ihtiyaç saptamasıyla gayet başarılı bir operasyon çok daha yüksek olasılık dahilinde. Dış dudak sarktıysa daha da sarkmasını beklemeniz gerekmez. Hafif vajinal genişlemenin daha da artmasını beklemek, kulağa mantıklı gelmiyor. Hele idrar kaçırma! Bir damlası da bir, bin damlası da. Haftada 1 de sorundur, her gün kaçırma da. Zaten tedavisi gerçekleşmezse iş oraya doğru gider. Google amca çok yararlı ama aynı zamanda ailenin evhamlı ve kötümser büyüğü gibi. Siz iyisi mi onu bu kadar da dinlemeyin. Canlı kanlı bir doktor, sizi çok daha doğru aydınlatabilir. 34 yaşınızda, bütün güzel şeylerin kapısındasınız. Açın ve girin.

BENİM AMELİYATIM BAŞARILI OLDU AMA GÖRÜMCEM YİNE SORUN YAŞIYOR

SORU: Hocam, idrar kaçırma operasyonu olmuştum ve sorunumdan kurtuldum. Ancak görümcemi aynı operasyon için götürdüm. Onun şikayetleri 3’üncü ay itibarıyla yeniden başladı ve sürekli başıma kakıyor. Bana güvenmekle hata ettiğini söylüyor. Doktor kötü olsa bende de başarısız olurdu. Bedenin bu operasyonları reddetme gibi durumları olur mu?

CEVAP

24 Nisan 2024, Çarşamba 07:00

Endişe ağrıları

Nereniz ağrıyor, neyiniz var? Kendinizi dinleseniz mi daha iyi, bütün sesleri sustursanız mı? Hepsinin kendince bir zorluğu var.

2 AY ÖNCE HER ŞEY NORMALDİ AMA ŞİMDİ KASIĞIMDA AĞRI VAR

SORU: Hocam, 1 aydır sol kasığımda gün içinde zaman zaman artan, azalan ama sürekli hissettiğim bir ağrı var. Reglim düzenli. Myom, kist de 2 ay önce doktora gittiğimde yoktu. Smear yaptırmıştım, sonuç temiz. HPV aşısı da oldum siz dedikten sonra. Bu ağrı neden olabilir öyleyse?

CEVAP: Kasıklardaki ağrının pek çok nedeni olabilir. Kistler, tümörler, yumurtlama sorunları, enfeksiyon, travma ve yaralanma, kas problemleri, fıtıklar ya da bacaktan gelen damar-kas, tendon sorunları... Kesin bir şey söylemek için muayene etmek şart. Ama en önemlisi ne biliyor musunuz? 2 ay önce kist myom vs. olmaması, bugün de olmadığı anlamına gelmez. 2 ay yaşamda kısa, tıpta uzun bir süredir. Smear ve HPV için teşekkür ederim. Bir de muayene olursanız haftanın yıldızı sizsiniz.

2 HAFTA ÖNCE DOĞUM YAPTIM ŞİDDETLİ GAZ SANCISI ÇEKİYORUM

SORU: Hocam, 2 hafta önce doğum yaptım. Sancılandım, hastaneye gittim, 20’nci dakikada bebek geldi. Çok kolay bir doğumdu. Hastanede de çok iyiydim, rahattım. Ama şimdi çok ciddi bir gaz sorunum başladı ve yememe, içmeme emzirme nedeniyle çok dikkat ediyorum. Bu gaz sancısı da beni iki büklüm eden, bağırtan bir sancı. Üstelik 4 gündür sürüyor. Sebebi ne olabilir?

CEVAP