Giriş
Dedim size kış hızlı geçer, kalın kıyafetlere fazla güvenmeyin diye. Sıcak çikolata eşliğinde kar yağışı izlemeler, sokaklarda satılan çıtır çıtır kestaneler, akşam dizi izlerken içilen bozalar bahar gelince canımızı sıkıcak dedim, bakın geldi çattı bile bahar.
Tutuştuk mu? Evet…
Peki biz bunu her sene yapıyor muyuz? Ona da evet.
İnce kıyafetler çok acımasızdır. Dolayısıyla bol kalorili geçen bir kıştan sonra bahar sıklıkla kamp tadında geçer. Etrafımda yine spor salonlarına bir akım, bir pilates çılgınlığı bir detox akımı başladı gidiyor. Ama unutmayın, yaza hazırlık demek sadece incelik demek değildir. Yaza ruhen de hazırlanmak gerekir. Hayatınızdaki fazlalıkları bu bahar sırtınızda taşımayın. İşe giysi dolabından başlayıp, telefon rehberinize kadar devam edin. Her alanda hafiflemek bize çok iyi gelecek!
KIM KARDASHIAN’A TEŞEKKÜRLER
Köşemde sıklıkla bahsettiğim titreşimli mikro iğnelerle yapılan tedaviyi çok seviyorum. Çünkü bugüne dek bunu deneyen ve memnun kalmayan kimseyi görmedim. Bizzat kendim de denedim ve özellikle 2. seanstan sonra çok net bir şekilde iyileşme, gözeneklerde sıkılaşma ve pürüzsüzlük etkisini gördüm. Hollywood’da müthiş bir akım ile başlayan ve orada “vampire facial” olarak bilinen bu tedaviyi, ülkemizde Dermapen olarak biliyoruz ve işlem hızla yaygınlaşmaya ve popüler olmaya devam ediyor. Aslında bütün dünya, bu işlemi Kim Kardashian’ın kendi Reality Show programında canlı canlı işlemi yaptırması ve hatta kanlı yüz resimlerini sosyal hesaplarında paylaşmasıyla tanımıştı. Deneyen herkes iğneleme tedavisinden çok memnun. Kim Kardashian’a kocaman teşekkürler!MODA HAFTASINA KATILANLAR ÇOK ÇEKTİ
Mercedes Benz Fashion Week İstanbul Sonbahar / Kış 2017 defileleri start aldı. Her yıl iki kez yapılan etkinliklerde sene mekan İstiklal Caddesi’nde Grand Pera oldu. Tarihi Cercle D’Orient binasının da burada bulunmasından mütevelli, etkinliklere müthiş bir tarihi ve kültürel doku ev sahipliği yapmış oldu.Ancak etkinliğe katılan davetliler, koleksiyonlardan çok ulaşımın zorluğundan ve etkinlik alanının küçük oluşundan dem vuran paylaşımlar yaptı. Kimi moda haftasına giderken giydiği şık elbisesi ile İstiklal Caddesi’nden ve Tarlabaşı’ndan geçmenin ne kadar zor olduğunu anlattı. (Biliyorsunuz Tarlabaşı’nda hala yapımı devam eden çok sayıda inşaat var) Kimi ise bilet gişesi, fuaye alanı ve podyumun birbirinden çok uzak oluşundan ve bu kalabalıkta sürekli merdiven inip çıkmaktan dert yandı.
İşte bu paylaşımlar istemsiz bir şekilde bana şunları düşündürttü: Beyoğlu bir zamanlar şehrin en zarif ve en şık hanımlarının, en janti beylerinin sokaklarını arşınladığı bir semtken, bugün geldiğimiz noktada neden en şık halimizle buralara gelmek artık bir işkence oluyor?
Problemin tek suçlusunun ince topuklu stilettolar olmadığını düşünüyorum, siz ne dersiniz?
