Giriş
Adanalı’da (atv) Komiser Yavuz ve Maraz Ali operasyona gidiyorlar. Bir ara küs bırakmıştım onları ne zaman barıştılar bilemiyorum. Çok oldu demek ki izlemeyeli. Neyse... Meseleye gelelim. Biliyorsunuz yeni model arabalarda emniyet kemeri takılmazsa araç sürücü ve yolcuları sinyalle uyarıyor. Bunu engellemek için de çoğunlukla “ileri düzey zekamız” devreye girerek kemeri koltuğa bağlayıp üzerine oturmayı tercih ediyoruz... Elbette ki buradaki çoğul eki trafik canavarları için. Yoksa kurallara uyan sürücünün ilk yaptığı iştir kemerini takmak. Uzatmayalım... Trafik konusunda hassasiyetini bildiğim ve ekranda bu konuda seri uyarı yapanların başında gelen Oktay Kaynarca da dizide kemerin üstüne oturmayı tercih edenlerden. Hem de bir komiser olarak... Fotoğrafa bakıp hüzünlenmekten başka çarem yok. Ekleyerek tabii “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu”...
[[HAFTAYA]]
Baldız meseleleri üstüne...
Okurumuz Mehmet Türk ağır yazmış. Ama söyledikleri önemli, bir bakalım. “Merhaba Mesut ağabey, önce Yaprak Dökümü, sonra Unutulmaz ardından Küçük Kadınlar ve son olarak da Lale Devri... Bu dizilerin ortak özellikleri iki kız kardeşin aynı erkeğe aşık olmaları ve onları baştan çıkararak elde etmeye çalışmaları. Tabii ki türlü entrikalarla... Aslında eskidenmiş, ‘Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü?’ sözü. Şimdi artık ‘Baldız beni niye öptü?’ diye konuşuluyor... Bu tür olaylar hayatımızın bir parçası maalesef. Kimse inkar etmesin ve ahlaksızlık diye nitelendirmesin... ‘Hemen bu dizileri yayından kaldırın’ sesleri yükseliyor. Bu da ikiyüzlülük demek bana göre... Ancak her dizide de aynı hikayeler işlenince insanın canı sıkılıyor. Senaristlere duyurulur; nerede yepyeni hikayeler?”... Bana göre biraz toplum mühendisliği koksa da Mehmet’in iddiası hakikaten tartışmaya değer, ne dersiniz?
Şartlar eşit değil mi artık?
Ezel (atv) birkaç bölüm önce Sekiz’i öldürmüştü. Üstelik arkasında önemli bir tanık bırakarak; Eyşan... Dizinin çıkış noktası öldürülen bir güvenlik görevlisi meselesinde cinayetin Ömer’in üstüne yıkılıp, ardından Ezel’in intikam planlarını devreye sokması değil miydi?.. Gelişmiş hastanelerde bulunan güvenlik kamerası sistemi uçan sineği bile saniyelerce kaydedebilirken, koridorda elinde bıçakla Sekiz’in böğründe dolaşan Ezel, nasıl oldu da yırttı bu cinayetten. Ezel ile arası bir sıcak bir soğuk olan Eyşan bu meseleyi ona karşı koz olarak neden kullanmadı? Var mı bir diyeceği olan bu mantıksızlığa...
Dalyan o eve sığmaz...
Gecekondu (Star TV), şu güne kadar katıldığım TV yapımlarının en yaratıcı olanıydı. Öncelikle hiçbir senaryoya dayanmayan, oyuncular ve konuklar arasında o anda gelişen diyaloglarla yürüyen bir program ki, benzeri yok... İkincisi sıkı oyunculardan Durul Bazan, Durdu karakteriyle meselenin ekseninde de olsa işi izlenir olmanın da ötesine taşıyan karakter çok net; Dalyan... Onun hakkında daha önce de “Bu adam fenomen olacak” sezgisini not düşmüştüm. Şimdi bir adım öteye götürüyorum. Akbaba Sokak 35 numaranın ağabeyi Dalyan fenomendir artık... Sokakta kimi görsem Erkan Köse kardeşimin canlandırdığı Dalyan’ı sorup durdu bana. “Hakikaten göründüğü gibi bir adam mı?” en sık gelen soruydu... Hayır, değil. O kameranın kırmızı ışığı yandığı anda giydiği pijamanın hakkını veren müthiş yetenekli bir oyuncu. Gerçek hayatta da alabildiğine mütevazı bir genç. Bu iki özelliğini kaybetmezse çok hızlı bir şekilde çıkar o evden ve plazalara yerleşir... Çünkü kabalığıyla güldüren Recep İvedik yerine ince esprileriyle izleyeni gülmekten yere düşüren yeni karikatür karakterimizdir kendisi... Bu arada bir de not. Öyle Ömür Gedik’e ulaşmak için Star TV’yi arayıp bağlatamazsınız Dalyan ve Durdu kardeşlerim. Kendisi Hürriyet’te yazar ve bizim binayla hiç ilgisi yoktur. Hani bilmiyorsunuz diye not düşeyim dedim. Ne gerek varsa...
Okan’ın yeni fenomeni...
Okan Bayülgen’in cumartesi gecesi yayınlanan Disko Kralı’nda (Kanal D) oyuncu Nihal Yalçın’ın canlandırdığı karakterler hakikaten ilgi topluyor. Ben Life Sux bölümünde oynadığı muhabir karakterine bayılmıştım. Bu hafta da Nahide isimli bir karaktere can vererek katıldı canlı yayına Nihal Yalçın... Hakikaten programa hareket getirdi ve bir dönemin efsane Okan Bayülgen skeçlerinin tadını yakaladı. Ama aynı şeyi bir diğer skeç karakteri Hamdi için söyleyemeyeceğim... Hakikaten hiçbir ışığı yok. Bir kadına Hamdi isminin verilmesi dışında. Eh o da bir kere güldürebiliyor... Temiz bir finale bağlayıp direksiyonu sadece Nihal Yalçın’a bırakmalı diyorum Disko Kralı. O hattan iyi bir fenomen çıkacak çünkü...
