Av. Hakan TOKBAŞ Senetle mal alan tüketicinin durumu - 2
HABERİ PAYLAŞ

Senetle mal alan tüketicinin durumu - 2

Haberin Devamı

Bir önceki yazımızda, piyasada giderek daha fazla uygulama alanı bulan senetle yapılan satışlarda tüketicilerin dikkat etmesi gereken dört noktayı belirlemiştik: SENET, KEFALET, CAYMA HAKKI, FAİZ.

Bu dört noktadan senet ve kefalet hususlarını ele almıştık. Senet bakımından, taksitler için tek senet alınması ile senetlerin nama yazılı senet şeklinde düzenlenmemesi hâlinde senet dolayısıyla borçlu olunmadığı (yani senedin geçersiz olduğu) sonucunu vurgulamıştık.

Kefalet bakımından ilk olarak kefaletin şekil şartlarının yerine getirilmemesi hâlinde geçerli olarak doğan bir kefalet borcu olmadığını ve geçerli bir kefalet sözleşmesi olsa dahi kefaletin türünün adi kefalet olduğunu (asıl borçluya başvurulmadan kefilin takip edilemeyeceğini) saptamıştık.

Bu yazımızda, senetle yapılan satışlarda dikkat edilmesi gereken diğer iki noktayı, cayma hakkı ve faiz hususlarını ele alacağız.


CAYMA HAKKI


Cayma hakkını, en yalın ifadesiyle, tüketicinin, serbestçe, sözleşme ile bağlılıktan kurtulma imkânı olarak ifade edebiliriz. Ancak dikkat etmek gerekir ki bu güzide imkân, her zaman kullanılabilir bir hukukî imkân değildir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenen sözleşmelerin, neredeyse tamamında, cayma hakkı tanınmış olmakla birlikte her bir sözleşme için kullanılma şartları farklıdır. Konumuz, taksitle satış sözleşmesi niteliğinde olan senetle satışlar olduğundan, taksitle satış sözleşmesinde cayma hakkı üzerinde duracağız.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Cayma hakkı” başlıklı 18’inci maddesinin ilk fıkrasına göre; “Tüketici, yedi gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir.”

Buna göre;

1) Cayma hakkı, sözleşmenin kurulmasından malın tesliminden itibaren başlayacak 7 günün sonuna kadar kullanılabilir.

Örneğin; sözleşme 01.01.2017 tarihinde kurulmuş ve mal teslimi 11.01.2017 tarihinde gerçekleşmiş ise cayma hakkı, 01.01.2017 tarihinden 17.01.2017 gününün sonuna kadar kullanılabilir. Hemen bir not düşelim: eğer satıcı, cayma hakkı hususunda tüketiciyi bilgilendirdiğini ispat edemezse, bu 7 günlük süre söz konusu olmaz (Detaylı Bilgi İçin: Ahmet KARAKOCALI/Ali Suphi KURŞUN, Tüketici Hukuku, Aristo, 2015, s.86 – 87). 7 gün geçirilse dahi cayma hakkı kullanılabilir.

2) Mal teslim edildiği takdirde, malın, olağan kullanımın dışında kullanılmaması gerekir. Aksi hâlde cayma hakkı düşecektir.

Örneğin; teslim edilen mal masa ise ve masanın bir kısmı boyanırsa, cayma hakkı düşecektir.

3) Cayma hakkının kullanıldığı tarihten itibaren 7 gün içinde malın satıcıya iade edilmesi gerekir. Aksi hâlde, cayma hakkı kullanılmamış sayılacaktır.

Ayrıca belirtmek gerekir ki malın iadesi masraflarına tüketici katlanacaktır.

4) Cayma hakkının kullanılması üzerinde, satıcı da cayma bildirimini aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde tüketiciden aldıklarını iade ile yükümlüdür. Satıcı da kendi iade masraflarına kendi katlanacaktır.

Uygulamada sık rastlanması sebebiyle şu hususu vurgulayalım: Cayma hakkının kullanılması üzerine, satıcı, bu zamana kadar aldığı ödemelerden hiçbir kesinti yapamaz! Satıcı, kesinti yapacak olursa, bu kesintiler, satıcıdan talep edilebilecektir.

FAİZ


Faiz hususunda, tüketiciler bakımından önemli olan üç ayrı faiz türü saptayabiliriz: anapara faizi, temerrüt faizi ve bileşik faiz.

Peşinen belirtmek gerekir ki tüketicilerin borçlarına bileşik faiz yürütülemez. Bileşik faiz, işlemiş anapara faizinin anaparaya eklenerek tekrar anapara faizi yürütülmesi veya işlemiş temerrüt faizine tekrar temerrüt faizi yürütülmesidir. Tüketicinin borçlarına ise bileşik faiz yürütülemez.

Anapara faizi ve temerrüt faizi bakımından da faiz oranlarına dikkat etmek gerekir.

Anapara faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, yıllık %9’dur. Yıllık %9’luk anapara faizi, sözleşme ile en fazla %13,5 olarak kararlaştırılabilir (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88’inci maddesinin 2’inci fıkrası).

Temerrüt faizi oranı ise sözleşmede kararlaştırılan faiz oranının en fazla %30 fazlası olabilir (Taksitle Satış Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik m.6/f.I – ı). Buna göre, sözleşmede, anapara faiz oranı, %13,5 olarak belirlenmiş ise temerrüt faizi oranı da en fazla, %17,55 olarak kararlaştırılabilir.

Bu oranların üzerinde kararlaştırılan faiz oranları kendiliğinden yukarıda belirttiğimiz oranlar kadarki kısmı için geçerli olacaktır ve tüketici, bu belirtilen oranların üzerinde kalan oranlarla işletilen faizi ödemekle yükümlü değildir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder