Giriş
Yemeksever ve yemekten anlayan dostlarla birlikte İstanbul dışına çıkıp Anadolu’nun marifetli ustalarının bize sunduklarını tatmaya öteden beri bayılırım. Bu kez, son yıllarda iyiden iyiye büyüyen Samsun’dayız. Tabii öncelikle bize İstanbul’dan tavsiye edilmiş kimi mekanlara uğradık. Ne var ki, ilk gecemizde ziyaret ettiğimiz kentin ünlü balık lokantası gibi, ertesi gün uğradığımız yine ünlü bir Türk mutfağı lokantasından hafif düş kırıklığı ile ayrıldık.
[[HAFTAYA]]
Yediklerimizin lezzeti fena değildi ama beklentilerimizin altındaydı. Şansımıza dedik, belki de biz anlayamadık dedik ve bu mekanları hemen unuttuk... Kent yollarında dolanırken tesadüfen karşımıza çıkan ya da ona buna sora sora bulduğumuz “Lezzet” ve “İkizler” lokantalarından ise, damağımız şenlenerek çıktık. Dilerseniz, bu mekanları sizlerle de paylaşalım:
Lezzet’in döneri
Saathane Meydanı’nda 1925’ten günümüze ayakta kalan Lezzet Lokantası, pazar hariç her gün 11.00-14.30 arası açık. Döner dışında, sadece pilavı ve köy yoğurdundan ayranı var. Burayı ilk keşfettiğimiz gün, döneri bitmek üzere olduğundan içeriye girememiştik. Ama yönetici Aydın Fırat, biz “turistlere” yine de bir güzellik yaparak, hepimiz için bir tek dürümcük olsa da, dönerinden tattırmış, üstelik para almamıştı. İyi esnaflık budur, değil mi? Bu kez vakitlice gittik, masamıza oturduk; dönerin gelmesini bekliyoruz. Döner, gürgen odunuyla pişiriliyor, ortalıkta duman yok. Pide içinde dönerimiz geldi. Müthiş bir lezzet! Bayıldık, sildik süpürdük. Kesmeyince, takviye istedik. Tereyağlı pilavı da nefis. Ali Yekta’nın 1986’da devraldığı Lezzet Lokantası saat gibi işliyor. Döneri, yerel tabirle ‘tosunun şadrası’ndan, yani dana budu dublesinden ve döşünden yapıyorlar. Kuyruk yağının katresi yok. Bu yüzden midemiz rahat ediyor. Kısacası gerçek bir halk lokantası, döneri hem güzel hem de cep yakmıyor. Servisi de on numara. Bu arada unutmayın, nar gibi çevrilmiş dönerin ‘ilkağızı’, yani ilk kesilen parçaları daha alttaki katlarına göre biraz tuzlu ve sert olur.
Saathane Meydanı No: 10 Samsun Tel: 0362 431 54 98
İkizler’in kuzu tandırı
Rizeli Hasan Koç’un İkizler Tandır Salonu’nda; tandır dışında, döner, tencere yemekleri ve kelle paça çorbası bulunuyor. Ama mekanın adından da belli, ‘esas oğlan’ kuzu tandır. Tezgahtaki madeni kapağın altında özel yapılmış dikdörtgen bir tuğla fırın var. Fırının alt çeperlerinde odun ateşi. Tandır fırının üstünde ortadan geçirilen madeni bir askıya çengellere takılan parça etler, saatler boyu pişiriliyor. Nar gibi olan parçalar, çengelden alınıp fırının sol üst köşesindeki madeni kafeste dinlendiriliyor. Siparişimiz üzerine, fırından çıkarılan ve tartılan kuzu eti parçaları fazla yağından ve kemiklerinden arındırıldıktan sonra minik kuşbaşı doğranıp önümüze geldi tabaklarda. İster çatalla yiyin, ister pideyle dürüm yapın. Üzerine biraz da kekik serptiğimiz İkizler’in Amasya ve Samsun’un ünlü ‘kıvırcık’ cinsi kuzularından yaptığı tandır kebabı yumuşacık, hafif ve gerçekten lezzetli, fiyatı ise çok makul. Garsonumuz Mehmet Aslan’ın kusursuz servisi de cabası.
Kale Mah. Kazımpaşa Caddesi No: 5 Samsun Tel: 0362 432 11 02
Bafra’da Turan Usta’nın pidesi
Samsun’a gelmişken Bafra’ya uğramamak olmaz, değil mi? Buranın ünlü morina balığı havyarının değil, daha önce İstanbul’da çeşitli mekanlarda tattığımız Bafra pidesinin peşindeyiz. Ağzının tadını bilen Bafralı esnafa danıştık, Cumhuriyet Meydanı’na komşu Turan Usta’nın yolunu tuttuk. Hiç de pişman olmadık. Pırıl pırıl bir dükkan. Güler yüzlü personel. Ustalar işinin ehli. Upuzun kıymalı kapalı Bafra pidesini taş fırında ‘kıtır’ pişirdiler, üzerine halis tereyağı sürüp doğradılar. Bize de yemek düştü. Şahane bir lezzet. Sıcakta eriyip pideyle kaynaşan tereyağının tadı da nefis, bol soğanla önceden kavrulmuş kıymalı harcı da. Pidenin adedi 5 TL. Turan Usta’nın şehir dışına paket servisi de var, www.bafrapidesi.com.tr diye internet sitesi de... Gönül rahatlığıyla öneririm.
Cumhuriyet Mah. Rıza Camii Sokak NO: 13/A Bafra- Samsun Tel: 0362 543 75 72
