MİNARE

İsviçre’de minare yapmaya kalkarsan…
İnşaatını durdururlar...
Para cezası keserler…
En fazla minareni yıkar, giderler…
Ne zamandan beri?
1 hafta…
*
Oysa aynı İsviçre’de “Ermeni soykırımı diye bir şey yoktur” dersen…
Donunu versen kurtaramazsın!
Gözünün yaşına bakmaz, hapse atarlar…
“Ermeni soykırımını inkâr yasası”
Ne zamandan beri?
1995’den…
*
Koskoca 15 yılda…
Bugün İsviçre’yi “Sen nasıl olur da minareleri yasaklarsın” diye kınayan demokrasi havarisi arkadaşlardan kaçı “Sen nasıl benim atalarıma katil dersin” diye protesto etmiş?
Hiçbiri!
*
Eden var mı?
Bir kişi!
4 yıl önce İsviçre’ye gitti…
Hapis cezası alacağını bile bile “Ermeni soykırımı bir palavradır” dedi.
İsviçre mahkemesi hakkında dava açtı.
İsviçreli savcıya ifade verdi.
İsviçre’de basın toplantısı yaptı; kamuoyu oluşturmaya çalıştı.
“Bu dava benim değil bütün Türk ulusunun davasıdır. Soykırım bahanesiyle Talat Paşa ve Mustafa Kemal Atatürk adeta birer savaş suçlusu gibi gösterilmek isteniyor. Bu bir Türkiye davası olmanın ötesinde bir insanlık davasıdır” dedi.
Türkiye’de kimseden ses çıkmadı…
İsviçre mahkemesi “Ermeni soykırımını inkâr etmek” suçundan onu 90 gün hapis cezasına çarptırdı.
Bir kez daha tek başına İsviçre’ye gitti
Üst mahkemeye itiraz etti.
Üst mahkeme hapis cezasını kaldırdı;
9 bin İsviçre Frankı para cezasına hükmetti.
İsviçre’de hapse girmedi.
Türkiye’ye döndü.
Aradan yıllar geçti…
*
Şimdi nerede biliyor musunuz?
Silivri Kapalı Cezaevi...
Yargılanıyor… Terör örgütü kurucusu olmaktan…
Adı: Doğu Perinçek
*
Ben o İsviçreli savcının yerinde olsam bizim Ergenekon savcılarına iyisinden bir kutu İsviçre çikolatası gönderir üstüne de bir not yazardım:
“Bizim yapamadığımızı siz yaptınız; yaşasın Türk adaleti”