Derya Özel Martı
HABERİ PAYLAŞ
Haberin Devamı

Yaz geldi ya, hayalini kurduğum balkonuma kuruldum bile. Sürekli balkonda çekilmiş fotoğraflarımı paylaşıp duruyorum eş dostla. İstanbul gibi bir memlekette, balkonlu eve hasret bir İzmirliyim çünkü ben. İşte yine bir akşam, aldım kahvemi ve bilgisayarımı, kuruldum balkonuma, başladım yazı yazmaya. Yazımı sürekli, karşı apartmanın çatısındaki garip bir martı çığlığı bölüyor. Her akşam duyuyorum bu sesi ve her baktığımda iki büyük martının, bebek bir martıya uçmayı öğretme girişimlerine şahit oluyorum.

Bir haftadır öğrenemedi uçmayı bizim minik martı. Ama her akşam, annesiyle babası olduğunu tahmin ettiğim iki büyük martı nezaretinde, çatıdaki yuvalarından, hava almaya çıkıyor bizim minik martı. Zaman zaman anne ve baba martı birbirlerine sokulup, minik martılarını izliyorlar. Henüz uçmayı beceremedi ufaklık. Bir nevi belgesel tadında izliyorum her akşam onları. Sonra fark ediyorum ki, hayvanların bile aile kavramları var. Anne, baba ve çocuk. Çocuklarının yanlarında ve her zaman onu koruyan iki kalkan olmuşlar.

Çocuklar Duymasın!

Ben kızlarıma hayvanları sevmeleri gerektiğini öğretmedim. Hayvanları nasıl incitmeden sevmeleri gerektiğini öğrettim. Aklıma birden bu geliveriyor. Bir de, sevgiyle büyüyen çocukların, ne kadar uysal ve mutlu olduklarını düşünüyorum. Annesiyle babasının birbirlerine olan aşkını, saygısını ve sevgisini gören çocuklar, diğer görmeyen çocuklardan nasıl da farklı oluyorlar. Çocuklar Duymasın dizisinden hepimizin hatırladığı o unutulmaz replik o kadar yerinde ki; “Mutfaaak!”. Anne ve babanın, çocuklarının gözü önünde tartışmaması gerektiğini belleklerimize kazıyan bir üsluptu o. Bütün evlere girmişti o ünlü “Mutfak” kelimesi. Çoğu aileyi de olumlu yönde etkilediğine eminim. İyi ki tekrar başladı da, aile içinde tartışma adabını yeniden öğretti bazı ailelere.

Şimdi önümdeki çatıda, iki yetişkin martının, yavrularına itinayla uçmayı öğretmesine şahit oluyorum. Baba martı yuvayı beklemeye başladı çünkü anne martı, yavrusunu alıp yuvasında dinlenmeye çekildi. Bazen, doğanın ta kendisi bize bir şeyler göstermeye çalışır. Hayvan deyip geçmeyin işte. Aile bütünlüğünü sağlayabilmiş onlar bir çok insan evladına göre. Biliyorum ki, minik martılarına uçmayı ve avlanmayı öğretene kadar, anne ve babası hep yanında olacak o minik martının. Kendi aralarında anlaşmazlığa düşmeyecekler. “Bu çocuğu sen bu hale getirdin” demeyecek baba martı, anne martıya. Yaşaması için gerekli olan neyse, ilk önce onu öğretecekler yavrularına. İnsanoğlunu hayvanlardan ayıran özellik ise, bizim ömrümüz vefa ettiği sürece yanlarında olacağız yavrularımızın. Ne mutlu, sevgiyle büyüyen çocuklara.


Sıradaki haber yükleniyor...
holder