Giriş
Bütün dünya Nijerya’da dinci terörist Boko- Haram’ın kaçırdığı 200 genç kızın akıbetini konuşuyor. Çoğu Hıristiyan olan kızların bir videosunu yayınladı örgüt: Kızlara çarşaf giydirilmiş, dualar okutuluyor! Boko-Haram’ın akıllıya benzemeyen eli tüfekli lideri, onları köle pazarında satacağını söylemişti. Kızların müslümanlığı kabul ettiği iddia ediliyor ama gelen bilgiler ağaçlara bağlanıp tecavüz edildiği hakkında... Çocukları kaçırmak ve onları kendi inançları doğrultusunda kullanmak, işlenecek en büyük suçlardan. Diyarbakır Belediye Başkanlığı önünde öfkeyle ağlayan ve çocuklarını geri isteyen başka anneler de var: 15-16 yaşındaki kızlarının, oğullarının PKK tarafından “kandırılıp” dağa çıkarıldığını, terörist olarak yetiştirildiğini ileri süren ve onların geri getirilmesi için BDP’nin harekete geçmesini isteyen... Eskiden de bilirdik çocukların kandırılıp dağa çıkarıldığını, ama aileler korkudan ses çıkaramazdı.
[[HAFTAYA]]
Üç maymunu oynamak! Bir anne gırtlağını yırtarak bağırdı, oğlunu istedi ve çocuk geri getirildi! Anneler cesaretlendi, bir-iki derken şimdi 7 aile daha eylemde belediyenin önünde! Ellerinde çocuklarının fotoğrafları “Geri verin” diye bağırıyorlar. Ve HDP’lilerden Altan Tan dışında hiçbiri ailelerin dileğini duymuyor, üç maymunu oynuyor. İddia edilen o ki; deneyimli dağ kadrosu Suriye’de savaştığı için örgütün yenilere ihtiyacı var, çocukları da onun için kaçırıyor. Kimse bana onların kaçırılmadığını, isteyerek gittiklerini söylemesin. O yaşta çocuk kendi kendine böyle bir karar veremez! Boko-Haram değilseniz, çocukları geri verin. Annelerin bedduası kimseye yaramaz.
RTE’nin karşısındaki aday kim olsun?
Geçende yazmıştım, hatırlatayım: Adil Gür’ün son yaptığı araştırmada “Aday olursa kesinlikle RTE’ye oy veririm” diyenlerin oranı yüzde 42 çıkmış. “Kesinlikle oy vermem” diyenlerin oranı ise yüzde 44. Bu araştırmanın Soma faciasından önce yapılmış olduğunu hatırlatıp analize devam edelim. Yani esaslı bir “çatı aday” bulunursa RTE’nin birinci turda seçimi tehlikeye girebilir. Devlet Bahçeli’nin girişimi bundan kaynaklanıyordu muhtemelen. Yerel seçim de olsa Yüksek Seçim Kurulu’nun son seçim verilerine baktığımızda karşı cephenin CHP yüzde 31, MHP yüzde 17, BDP yüzde 7 gibi bir sonuç aldığını görüyoruz. Peki bu cephe üzerinde anlaşabileceği bir aday bulabilir mi? Hiç kolay değil; bu üç benzemezin birbirlerine önereceği adaylar üzerinde anlaşması neredeyse RTE üzerinde anlaşmalarından daha zor! Meral Akşener’in mi adı geçiyor? Kesinlikle oy vermem, diyor CHP’li; ya Emine Ülker Tarhan niye olmaz? Çünkü ona da kesinlikle öteki oy vermez! Ortada ismi uçuşan ve CHP kesiminde ilgi gören Yılmaz Büyükerşen, Metin Feyzioğlu, Muharrem İnce, Kemal Derviş, Hikmet Çetin, Haşim Kılıç bir diğerini hoplatıyor! Peki Mansur Yavaş? Ankara’yı alamayana Türkiye verilir mi?
Bölmesin yeter! Bunların yanında AKP’lilerin adayı yeniden Gül, şeytanlık yapılıp çatı aday gösterilse! Yahu kaliteli başka insan mı yok ülkede? Var ama vakit yok! Bu kadar az zamanda, yüzde 50’nin düşünmeden ismini bileceği, 40-55 yaş diliminde, belagatı iyi, herkesi kucaklayabilecek bir aday bulsak bile, karşısında devletin bütün olanaklarını kullanarak kampanya yapacak bir başbakanın karşısında şansı ne olabilir? Ben bir de her iki aday için şunu merak ediyorum: Ne vaat edecekler? Bana tek cümle yeter: “Hepinizi ayırım yapmadan sevecek ve kucaklayacağım!”
