Selcen Doğan Ağakay Kaldıralım gitsin
HABERİ PAYLAŞ

Kaldıralım gitsin

Büyüklerimizi hep eleştirdik, bizleri ‘Sen küçüksün, sus’ anlayışıyla yetiştirdikleri için. Aynı hataları yapmayacaktık biz. Çocuklarımızı birey olarak yetiştirecek, onlara söz hakkı verecek, hoşumuza gitse de gitmese de onları dinleyecektik.
Öyle ya, biz otoriteye saygıda kusur etmeyelim derken, kendimizi ifade etme yeteneğimizi geliştiremedik. Tepki vermenin incelikli ayarını öğrenemedik. Zamanında öğrenemediğimizi, şimdi kör topal, çocuklarımıza öğretmeye çalışıyoruz.
Ama kabul edelim, işimiz zor. Çünkü tepki vermeyi ‘Kaldıralım gitsin’ sığlığında yaşıyoruz biz. Dizileri beğenmiyoruz, yayından kaldırılmalarını talep ediyoruz. Heykelleri beğenmiyoruz, yıkılmalarını istiyoruz. Web sitelerini beğenmiyoruz, yasaklanmalarını uygun görüyoruz. Bahanemiz hazır, birinden biri mutlaka ya aile kurumuna, ya toplumun genel ahlak anlayışına ya da milli değerlerimize zarar veriyor.
Şimdi de Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanımız, evlilik programlarının aile kurumuna zarar verdiğini, yayından kaldırılmaları gerektiğini söylüyor.
Biz de bayılıyor değiliz bu programlara. Saçmalığın, densizliğin bini bir para. Ama beğenmediğimiz her şeyi kaldırtmak, yok etmeye çalışmak mıdır tepki göstermek? Beğenmediğimizi, onaylamadığımızı, yararsız, hatta zararlı bulduğumuzu söylemek, izlemek istemediğimizi ifade etmek de bir tepki değil midir? Susturulduğu için tepki göstermeyi öğrenememiş olmak bir zaafsa eğer, tepki göstermeyi, ‘yok etme’ üzerine kurmak ciddi bir kusurdur.

Haberin Devamı

Gıdada ilk outlet mağaza

Yenibosna’da açılmış olan Starcity Outlet AVM’yi nihayet gezebildim. Diğer alışveriş merkezlerinde pek rastlamadığımız değişik yabancı markaların yanı sıra, çok bilinen ve nispeten daha pahalı markaların da indirimli ürünlerinin yer aldığı dev bir AVM burası.
Starcity’de en çok dikkatimi çeken mağazalardan biri de Ülker Outlet oldu. ‘Gıdanın da outlet’i mi olurmuş’ diyerek girdim mağazaya. Her bir üründen en fazla beş adet satın alınabilme politikasının izlendiği mağazadaki fiyatlar, market ve bakkal fiyatlarının yarısına tekabül ediyordu.
Mağazanın yöneticisi, burada, son kullanım tarihi yaklaşmış, yani tüketilme süresinin dörtte üçünü kullanmış ve bunun yanı sıra üretim sürecinden çıkarılmasına karar verilmiş değişik ürünleri sattıklarını anlattı. Buradaki amaç, belli bir dönem sonra kullanım tarihi biteceği için imha edilmesi gerekecek olan ürünleri ekonomiye kazandırmak; üretim; stoklama; satış ve pazarlama maliyetlerini düşürmekti.
Çoğunlukla alt gelir grubunun, yurt öğrencilerinin, asgari ücret düzeyinde çalışanların ve küçük işletme yöneticilerinin rağbet ettiğini öğrendiğim mağazanın, aile bütçesine sağlayacağı katkı sebebiyle, özellikle ‘anne’ler için tercih sebebi olacağını düşündüm.
Bir diğer şubesi de Pendik Marina’da olan Ülker Outlet mağazasının, gıdada outlet anlayışının tek örneği olarak kalmayacağına, diğer gıdacıların da yavaş yavaş bu pazara girmeye başlayacağına eminim.

Haberin Devamı

Haftanın notları

-Cem Özer, boşandığı eşi Nurgül Yeşilçay’ın adının ve soyadının baş harflerinden oluşan NY plakalı ciple trafikte ilerlerken, magazin kameralarına yakalanmış. Yanında esmer bir güzelle görüntülenen Özer, ne yapacağını şaşırıp paniklemiş. Magazinciler de bu haberi ‘Nurgül’ün cipiyle kaçamak’ diye ballayıp yayımlamış.
(Boşanma sonrası çirkinleşen erkekler kervanına katılmadı Cem Özer. Susmayı, magazine malzeme vermemeyi tercih etti. Ama bir şekilde kendini magazin basınına sevdirememiş olmalı ki, cümle alem birbirinin arabası, cipiyle fink atarken, kabak Özer’in başına patladı. Veriyorsunuz Nurgül’e gazı ama, bakalım oltaya gelecek mi?)

Haberin Devamı

-İstanbul Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı, 144 dernek yöneticisi tarafından seçilen üst kurulun ilk kararının, tüm siyasi partilere eşit mesafede durdukları olduğunu açıklamış ve kendini Roman halkının temsilcisi gibi gören Balık Ayhan’ın Romanları hiçbir şekilde temsil edemediğini, kendisini hiçbir şekilde desteklemediklerini bildirmiş.
(Demek ki neymiş, mesele açılımla, tanımayla bitmiyormuş. Esas kıyamet ‘temsil’de kopuyormuş. Bakalım AKP, kendi bünyesine katılan, eğlenceli, iddiasız Balık Ayhan’la yoluna devam mı edecek, yoksa Roman derneklerinin uzlaştığı bir isimle bir araya gelerek Romanların yaşamsal taleplerine kulak mı verecek? Bu açılım Balık Ayhan’dan ibaret mi kalacak, yoksa derine mi inecek, o zaman göreceğiz).

(Bu yazı 23 Aralık 2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır)

Sıradaki haber yükleniyor...
holder