Giriş
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu 5 Ağustos’ta kararın açıklanacağı Ergenekon Duruşması’na, mahkemenin kararına bağlı olarak sanık yakınları dahil izleyici alınmayacağını açıkladı. Silivri’ye gelmek bile kanunsuz toplantı ve gösteri mahiyetinde görülüp engellenecekmiş! Neyse ki sanıklar, avukatları, milletvekilleri ve basın mensupları alınacakmış salona! Ergenekon, sıradan bir dava değildir. Balyoz’da nasıl TSK’nın terörle mücadele etmiş Atatürkçü subaylarının tasfiyesi hedeflenmişse Ergenekon’da da tıpkı Torba Yasa gibi torba suçlama, bir sanal örgüt icat edilmiş, tehlikeli muhalif her kişi terörist diye içine atılmış, genelkurmay başkanından gazetecisine, yazarından profesörüne, birbirlerini ilk kez mahkeme salonunda görmüş insanlar aynı örgütün üyesi yapılmıştır. Nasıl terör örgütüyse, ‘içinde silah yok’ denilip bir de Danıştay saldırısı eklenerek kılıfına uydurulmuş bu ucube dava 2008 yılından beri sürüyor!
Mahkemeye giriş yasak
Beş yılı aşkın tutuklu yargılanan sanıkların durumu uluslararası kurumlardan Anayasa Mahkemesi’ne kadar herkesi rahatsız etti. Ölenler oldu, hastalananlar oldu, Adli Tıp kanser hastası Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nu bile tahliye etmedi kaçma gerekçesiyle! Her türlü hukuksuzlukla beş yılı aşkın süren ve bu duruşmadan sonra kendini feshedecek olan mahkemesiyle bir olay Ergenekon Davası. Ve şimdi son duruşmayı halka kapatıyorlar öyle mi? Korkunun ecele faydası var mı? Bu davada verilecek müebbet kararları toplumun vicdanında çoktan mahkum oldu. Silivri’nin yollarına jandarma döşeseler, gelmek isteyeni dövseler bile en fazla Mısır görüntüsü yaratırlar. Bunu bilmiyorlar mı?
[[HAFTAYA]]
Kadir Geceniz mübarek olsun
Ramazan’ın en sevdiğim gecesidir, Kadir Gecesi. Bu cumartesiye de rastladı, ertesi gün tatil, camiler sabaha kadar açık kalacakmış. Bütün müminler rahat rahat cami dolaşacak, ibadet edecek. O gece İstanbul, bir başka güzelleşecek. Özellikle kadınların, o gece sabaha kadar, kimse rahatsız etmeden, yalnız başlarına dolaşmalarına bayılıyorum. Kadir Gecesi’ni Müslümanların 8 Mart’ı kabul ediyorum! Allah kabul etsin dualarınızı.
Tutukluya bayram mı olur?
Yargıtay’da süren Balyoz Duruşması’na cuma günü, Ramazan Bayramı göz önüne alınarak 12 Ağustos’a kadar ara verildi! Hakimler bayram yapacak da tutuklu sanıklar ve aileleri ne yapacak? Silivri, Hasdal, Hadımköy, Sincan’da yatan emekli ve muvazzaf subaylar, iki sivilden Güllü Salkaya ile Faruk Yarman neyin bayramını kutlayacak? Bu kaçıncı bayram ailelerinden, özgürlükten, açık havadan, güneşten uzak? Ve kaderin cilvesine bakın ki Yargıtay’da savunması yapılan Hava Org. Bilgin Balanlı, orada olmasa, az ilerdeki Genelkurmay binasının YAŞ Salonu’nda Hava Kuvvetleri Komutanı olarak oturuyor olacaktı. İnsan düşünüp durdukça aklını yitirir. Zaten komutan da sağlığını yitirmiş, ağır iki ameliyat geçirmiş. Sağolsun Müyesser Yıldız izleyip haber yapıyor, biz de öğreniyoruz! Yine onun anlattığına göre tutuklu tek gazi Albay Hasan Basri Aslan’ın eşi, Genelkurmay’ın gazilere gönderdiği bayram çikolatası ve oyuncağa tepkiliymiş. “Benim kocam gazi mi terörist mi karar verin. Kızım babasına kavuşana kadar bize bayram yok!” diye bağırıyormuş! Haklı.
Çoban da ateş açmasaymış!
Ermenistan sınırında bir garip çoban (Mustafa Ülker) yaylada bıraktığı hayvanlarından buzağılı ineğinin sınırı geçtiğini görünce peşinden gidiyor. Önce buzağıyı alıyor ama inek, yavrusunun peşinden geleceğine Ermenistan’a dalıyor! Çoban da ineğin peşinden!.. Gerçi güvenlik güçlerini görünce dönüp kaçıyor ama sırtından vuruyorlar. Ermenistan’da temsilcimiz olmadığı için Gürcistan üzerinden verilen notaya Ruslardan cevap geliyor. Meğer eski sistem varmış, sınırı Ruslar bekliyormuş. Cevap da fevkalade tanıdık: İlk ateşi çoban açtı, biz ateş edince öldü! Türk polisi de böyle açıklamalar yapmaz mı? Karakolda gözaltına alınmış kadının, polislere saldırıp darp ettiği için dayak yediğinden tutun da sokak göstericilerinin yaralandığı kurşuna neredeyse kafa çıktığı iddialarına kadar duy da inanma açıklamaları. Demek ki üniforma böyle şeyler söyletiyor.
