Giriş
Rumuz: Bedel İlişki Durumu: İlişkisi yok
Hatalardan ders almalıyız
Soru: Esra Hanım, ben yıllar önce eşimle çok sorunlarımız olduğu bir dönemde ve ayrılma kararı verdikten sonra onu aldattım. Sonrasında yaşantıma baktığımda genel olarak çok da mutlu, huzurlu bir hayat sürdüğümü söyleyemem. Bunun nedeni aldatmam olabilir mi? O kişinin aldatıldığından haberi olmadı. Bu duygudan nasıl kurtulabilirim?
Cevap: Sevgili okurum hayatta kimse kimseyi yargılayamaz. Olayın oluşu, yaşananlar, geçmiş hikayeler vardır. Bununla birlikte kim ne yaparsa onun da karşılığını yeri geldiğinde görür. Hayatta hatalarımız her zaman olacak. Önemli olan aynısını tekrarlamamak. Burada sizi rahatsız eden durum vicdanınızın devrede olması. Her zaman mutlu olamayız belki ama her zaman huzurlu olabiliriz. Bunun da yolu temiz bir kalp ve vicdanın rahat olmasından geçer. Hatanızı kabul edip kendinizle barışın. Aldatma bir sonuçtur, neden değil. Bu yüzden ayrılmadınız. O sonuca giden nedenler ayırdı. Geçmişi düşünüp An’ı kaçırmayın. Bu olayda aldığınız dersi hayatınızda uygularsanız kazancınız olur. Tövbenizi edip af dileyin ve bu hatayı tekrarlamayın. Eski eşiniz için de dua edin.
Rumuz: Ezik İlişki Durumu: İlişkisi var
Sevgi varsa kaybetmezsin
Soru: Esra Hanım ben karşımdaki kim olursa olsun beni üzdüğünde ya da yanlış bir şey yaptığında söyleyemiyorum. Üzmekten ve onları kaybetmekten korkuyorum. Benden uzaklaşmalarından korkuyorum. Ama çoğu zaman da kötü duruma düşüyorum. Ne yapmalıyım?
Cevap: Sevgili okurum sevgi varsa kimse sen onun hatalarını söyledin diye gitmez. Aksine sana minnettar olur. İnsanların seni sevmemesinden korkup onlara karşı dürüst olmaman, bir müddet sonra seni ruhsal açıdan olumsuz etkiler. Değersiz hissettirir. Yapman gereken kırıcı olmadan uygun bir dil ile düşüncelerini, duygularını samimi bir şekilde iletmendir. Bu sorunun altında senin geçmişte yaşadığın ilişkiler ya da herhangi bir kaybın olabilir. Bunu bir düşün ve bana yaz. Daha sağlıklı bir yol izleyelim.
Rumuz: Kırmızı İlişki Durumu: İlişkisi var
Kıskançlık karşındakini kaybetme çabasıdır
Soru: Esra Hanım ben anlık kıskançlık nöbetlerimle çok kırıcıyım. Kısa süre sonra düzelsem de iş işten geçmiş oluyor. O anda sevgilimin telefonunu, bilgisayarını inceliyorum. Sorguya çekiyorum. İlaç mı kullanmam gerekiyor? Ne tavsiye edersiniz.
Cevap: Değerli okurum kıskançlık bu şekilde devam ederse birlikte olduğun kişiyi kaybedersin. İlişkiler sevgi ve saygı üzerine kurulur. Eğer ona güvenmiyorsan niye birliktesin? Bu soruyu sorup dürüstçe kendine cevap vermen lazım. Genellikle kıskançlığın temelinde kaybetme korkusu ve yetersizlik duyguları hakimdir. Bu durum geçmişte yaşadığın travmaların etkisinde olduğunu gösteriyor. İlaç konusu hassas bir konu. Doktor tavsiyesi ile olmalı. Senden ricam biraz çocukluk dönemine dönüp yaşadıklarını düşünmen ve aktarmak istediklerini benimle paylaşman. Paylaşımlarına göre bir yol izleriz. O zamana dek bahsettiğin kriz geldiği anda ortamını değiştir. Ve beraber olduğun insana saygı duyarak ona ait eşyaları karıştırma.
Rumuz: Kimsesiz İlişki Durumu: İlişkisi yok
Sevgili kurtarıcı olamaz
Soru: Esra Hanım ben annemi ve babamı bir süre önce kaybettim. Kimsem yok. Arkadaşlarımın çoğu evli. İyi bir işim var. Ama hayatımda kimse yok. Aslında çok fazla kadın var. Ancak sevebileceğim, aşık olabileceğim biri çıkmadı. Yalnız hiçbir şey yapmak istemiyorum. Yemek yemek, tatile gitmek istemiyorum. Çok kötü hissediyorum. Lütfen bana yardım edin.
Cevap: Sevgili okurum hayatımızda iç huzurumuzu sağlamanın yolu önce yalnız hayattan zevk almakla olur. Tabi ki aşık olduğumuz kişiyle bu keyif artar. Ancak keyif almayı, mutlu olmayı başkalarının sağlamasını beklemek çok büyük yanılgıdır. Böyle bir şey yok. Hayatımıza giren kişi kurtarıcı değil. Böyle bir beklentiyle ilişkiye başlamak daha baştan olumsuz sonuçlanmasına davetiye çıkarır. Bunu kabul edip kendi hayatınızı yaratmalısınız. Bu yaptığınızda sağlıklı bir ilişki kurabilirsiniz.
