Giriş
Cumhurbaşkanı adayları belli oldu; Recep Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş. Yakında kampanyaya başlayacaklar. Ne söyleyecekleri kadar, kampanyayı kimin parasıyla yaptıkları da tartışılacaktır. Göreceksiniz adaylar bu konu üzerinden birbirlerine yüklenecekler. Erdoğan’ın Başbakan sıfatını koruyor olmasının ona kampanya sırasında avantaj sağlayacağı kesin. Hele hele adaylığının açıklandığı toplantının dün tüm televizyonlardan canlı yayınlanmasına bakarsanız, haksız rekabet şimdiden başladı diyebiliriz.
Kampanya bağışları açıklansın
Kampanyanın şeffaf yürümesi için 6271 sayılı Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu çıkarıldı. Yasaya göre, adaylar ancak bir devlet memuru brüt maaşı kadar alacakları bağışlarla kampanya yürütebilecekler. Yabancı devlet, kurum ve kişilerden yardım alamayacak. Ödünç para kabul edemeyecekler. Belli tutarın üzerindeki yardımlar adayların “Seçim Hesabı”na yatırılacak. Yardımlar ve yapılan harcamalar YSK tarafından tasdik edilen listelere kaydedilecek. Ancak bunlar şeffaf bir kampanya için yeterli değil. Çünkü bağışçı listesini ve tutarları yalnızca YSK bilecek. Bir de adaylar YSK’ya mal beyanı verecek. Sadece seçilen adayın mal bildirimi seçim sonrası açıklanacak. Şeffaflık seçim sonrası bilgilerin açıklanması değildir. Önemli olan kampanya sırasında bilgilerin paylaşılmasıdır. Bunun için kampanya sırasında adayların mal varlığını ve kampanya finansmanı bilgilerini paylaşması gerekli.
Adaylara şeffaflık mektubu
Nitekim Transparency International (TI) Türkiye şubesi Şeffaflık Derneği bu amaçla üç adaya da bir mektup gönderdi. Dernek Başkanı Oya Erarslan mektubunda adaylara şu çağrıda bulunuyor;
-Mal varlığınızı,
-Seçim kampanyanızın bağışçı bilgilerinizi,
-Kampanya bütçenizi,
-Bağışların toplandığı banka hesap detaylarını,
-Seçim kampanyası harcamalarını kamuoyuna açıklayın.
Dürüst bir seçim için ilk adım şeffaflık olmalı. Cumhurbaşkanı adayları mutlaka mal varlığını ve kampanya harcama bilgilerini açıklamalı. Bakalım bu çağrıya kim kulak verecek?
