Yazgülü Aldoğan Doğruyu ve iyiyi görmek için araştır!
HABERİ PAYLAŞ

Doğruyu ve iyiyi görmek için araştır!

Haberin Devamı

Nüfusunun yarısı 35’in altında olan bir toplum olarak yeni trendleri bilmek lazım.

Türkiye Araştırmacılar Derneği’nin 20 yıldır sürdürdüğü Araştırma Zirvesi’ne bunun için gittim. Bu yılki konu “Araştırma ile Keskin Görüş”. Bunun için keskin görüşlü Baykuş’u sembol almışlar. Tıpkı şahin gibi, insandan 8 kat daha iyi görebiliyor ve başını 280 derece döndürebiliyor! Dr. Yener Girişken, nasıl daha iyi görmek için gözümüzü kısıyorsak, araştırma yaparken de daha iyi görmek için odaklanmak gerektiğini söyledi. Çok yere bakarsan dikkatin dağılıyor çünkü.

Şahini de bıldırcın avlasın diye eğitirler, bir gün önceden aç bırakırlar, ava çıkarmadan önce de gözünü bağlarlarmış, yoksa radar gibi her tarafı kesiyor! Onu da Çaytaş Başkan Yardımcısı Rizeli Yavuz Sütlüoğlu anlattı. Önce şahini avlıyorlar, sonra şahine bıldırcın avlatıp yiyorlar. Şu insanoğlunun yatacak yeri yok. Zavallı şahin onu kendi yiyecek diye avlıyor tabii, ama patron yiyor!

Pazarlamacı beyninde

Yeniliklere dönersek, artık tüketicinin bir ürüne vereceği fiyat araştırmasını anket yoluyla değil, beyin görüntülemeyle tespit etmeye başlamışlar.

Çünkü beyin loplarında satın alma isteği ve mantığın izin vermeyişi incelenebiliyor ve hangi fiyata razı olduğu bilimsel olarak saptanıyormuş. Bu buluşu bizimkiler yapmış, ABD’de sunmuş! İşte inovasyon bu, tabii pazarlama için olmasaydı keşke! Acaba yüzde kaçın hangi koşullarda EVET diyeceğini de beyin emarıyla mı ölçseler? Bu kadar ağır baskının ters tepeceğini görürlerdi belki?

Beyin göçü geliyor

Konferansın moderatörü 12 yıldır bu işi yapan Dr. Fatoş Karahasan. Sunumlar arasında yapılmış araştırmalardan örnekler veriyor. Ama önce soruyu sorup, izleyicilerin tahminini öğreniyor. Mesela Z kuşağının kaçta kaçı yurt dışında yaşamak istiyor?

Yüksek olduğunu tahmin ettik ama yüzde 73 gibi bir sınırlara doğru hücum olduğunu tahmin edemedik. AKP iktidarının en büyük sıkıntısı ileride bu beyin göçü olacak, imkanını bulan bütün iyi yetişmiş kuşak kaçmak istiyor.

Bir bilmecem var:

Stalker ne demek bileniniz var mı? Salonda 30 yaşın altındakiler bildi. İz sürücü demekmiş. Meğer özellikle de kızlar, sahte hesap açıp, ayrıldıkları sevgililerinin izini sürüyor, onu sosyal medya hesaplarından izliyor, bir türlü bırakamıyormuş. Erkekler ise kızların yedi ceddinin izini sürüp bir tür dedektiflik yapıyormuş! İşiniz gücünüz, okulunuz, sinemanız yok mu evladım, yenisini bulun, eskisiyle ne uğraşıyorsunuz!

Artık sadece Whatsapp'tan konuşuyoruz!

21. yüzyılın fenomeni sosyal medya; dünyadaki 8 milyar insanın yarısı internete erişmiş durumda ve bunların 2.5 milyarı sosyal medyayı mobilden, yani cep telefonlarından izliyor! (Ben de!) Uyumadan önce ve uyandıktan sonra elimizin değdiği ilk elektronik cihaz, mobil telefon! (Ben de!) Zaten Türkiye’de cep telefonu kullanımı yüzde yüzün üzerindeymiş.

Düşünün artık, kullanamayan yaşlıları ve bebekleri çıkarırsanız, ki sayıları hiç de az değil, bu insanların birden fazla telefonu olması demek. 80 milyon nüfusumuzun 48 milyonu internete erişmiş, en çok kullanılan sosyal medya facebook, twitter da fena değil, ama whatsapp hızla ilerliyor. Dakikada 20 milyon mesaj atılıyormuş!

Ayrıca insanlar her dakika youtube’dan bir video izliyor, google’dan bir şey araştırıyor, airbnb’den otel buluyor, amazon’dan kitap alıyor, taksi buluyor, yemek ısmarlıyor, hepsiburadacom’dan alışveriş yapıyor, filan falan.

Buna karşın, reklam paylarında hâlâ en büyük pasta dilimi televizyonun. Basılı gazetelerin payı hayli düşmüş, radyo yok gibi. Dijital de henüz fazla alamıyor.

Ama zaten Türkiye’de kişi başına düşen reklam harcaması 30 dolar gibi komik bir paraymış ki küçücük Yunanistan’da bile bu 400 imiş!

Hadi bir bilgi daha paylaşalım: Gençlerin yüzde kaçı sosyal sorumluluk projesi yapan markaları seviyor ve onları seçiyormuş? Yüzde 64! Çok yüksek değil mi, aferin iyi yürekli gençler!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder