Oral Çalışlar Diyarbakır, Newroz ve de Kürtler
HABERİ PAYLAŞ

Diyarbakır, Newroz ve de Kürtler

Haberin Devamı

Medyanın fazla ilgisini çekmese de, gözlerden ırak olsa da, Diyarbakır'daki Newroz, büyük kalabalıkları bir araya getirdi. 2013'te yeni umutların yeşerdiği bu meydan, "çözüm süreci"ne gelen desteğin de merkeziydi.

HDP'lileri tutuklama furyasından nasibini alan ve daha sonra bırakılan Ahmet Türk, dünkü meydan konuşmasında, "Gelin, Öcalan'ın 2013 Newrozu'nda ortaya koyduğu düşünceler çevresinde, barış ve diyalog ortamını yeniden sağlayalım" dedi.

Tabii köprülerin altından çok sular aktı. Birçok TV programında, Öcalan'ın, 2013 Newroz çağrısını, "özyönetim" iddialarıyla şehirlerin çatışmanın içine çekildiği koşullarda HDP'lilere hatırlatmaya çalıştım. Barikat ve hendeklerin kaçınılmaz olarak yol açacağı ağır sonuçlara dikkat çektim.

Silah değil siyaset

Öcalan şunları söylemişti: "Beni dinleyen milyonların şahitliğinde diyorum ki artık yeni bir dönem başlıyor. Silah değil siyaset öne çıkıyor. Artık sınır ötesine çekilme aşamasına gelinmiştir.

Bu davaya inanan herkesin sürecin hassasiyetlerini sonuna kadar gözeteceğine inanıyorum. Bu son değil yeni bir başlangıçtır. Bu mücadeleyi bırakmak değil yeni bir mücadeleyi başlatmaktır."

Bu çağrıya, meydanlardaki yüzbinler, TV başındaki milyonlar inandılar ve destek verdiler. Sürecin rüzgarıyla, HDP, 2015 seçimlerinde Türkiye'nin üçüncü partisi olmuştu. (80 milletvekili).

PKK ise; değişik gerekçeler öne sürerek, silahlı eylemleri sürdürdü ve yoğunlaştırdı. Öcalan'ın çağrısı boşlukta kaldı. HDP de, rüzgarın karşısında duramadı.

Türkiye'siz çözüm

Çatışma dönemi en çok Kürtleri yaralasa da, Türkiye'nin siyasi yönelimi olumsuz yönde etkilendi. Demokratikleşme askıya alındı. Basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü kısıtlandı, onlarca Kürt siyasetçi ve milletvekili tutuklandı. Pek çok insanımız hayatını yitirdi. Şehirler harabeye döndü.

Diyarbakır Newroz meydanından gelen görüntülere bakıyorum. İçimi hüzün kaplıyor.

Meseleyi barışla çözmek, Türkiye içinde çözmek imkanı varken; sorun, tam anlamıyla uluslararası bir soruna dönüştü. PKK/PYD’nin, ABD ve Rusya'nın desteğine odaklananlar; Türkiye içinde ve Türkiye'yle birlikte çözüm düşüncesini, bir yana bıraktı. Bu “yönelim”in en ağır bedelini, Güneydoğu'da Kürtler ödedi.

Bölgede, demokratik ve kalıcı bir çözüm; ancak Türkiye ve Kürtlerin uzlaşmasıyla sağlanır. Bu başarılamazsa, süper devletlerin jokeri olmaktan öteye gidilemez. Çözüm, çözüm iradesini geçmiş hatalardan ders çıkararak yeniden ihya etmekten geçiyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder