Mesut Yar Bu rüzgarı yakalamışken devam...
HABERİ PAYLAŞ

Bu rüzgarı yakalamışken devam...

Haberin Devamı

Çok değil birkaç yıl öncesine kadar Binbir Gece isimli dizi hayatımıza Koruncuk Vakfı’nı sokmuştu. Bu tanışma kimsesiz çocuklar için önemli bir adım olmuştu. Şimdi vakıf en bilinir yardımlaşma kurumlarının başında geliyor...

İçerde (Show TV) isimli dizi ise Mikader ile el ele vererek minik kalpler için çalışan binalar ya da okullar üretmenin peşine düştü. Muhteşem bir girişim, alkışlamamak elde değil...

Son olarak Çoban Yıldızı’nın (FOX) başrolündeki Şükrü Özyıldız’ı magazin bültenlerinde LÖSEV için çocuklarla buluşurken izledik. Bu da harika bir şeydi...

Sanırım sıra geldi asker/aksiyon ağırlıklı üç dizeye. İsimsizler (Kanal D), Söz (Star TV) ve Savaşçı (FOX) çok kısa zaman içinde bir hayli izlenen diziler haline geldi...

Kendi adıma bu dizilerden en az birinin Mehmetçik Vakfı ya da gazi ve şehit yardımlaşma derneklerinden birine destek olmasını bekliyordum. İlk adım önceki akşam Söz’den geldi, ne güzel...

Hazır böyle bir “yardımlaşma” rüzgarını yakalamışken çok da vicdani bir girişim olmaz mı?

Dizisi çekilemez mi?

Reyting listeleriyle aranız nasıl bilmiyorum ama Müge Anlı (atv) hemen her izleyici kategorisinde ilk on sıradan aşağı inmiyor...

Üstelik öğle üzeri bir saat için aldığı reyting, prime time reytinglerinin üstünde. Neredeyse yayınlandığı saat diliminde yüz küsur kanal izleme şansı olan her dört kişiden bir ya da ikisi Müge’ye odaklanıyor...

Hakikaten çok ilginç. Bence Müge Anlı’nın programını bir “dizi” haline getirecek yapımcı paranın da reytingin de belini bükecek...

Kanıt’ın (teve2) tekrarlarına bakın, bin kere yayınlanmasına rağmen aldığı reytingleri gözden geçirin; ne anlatmak istediğimi çok daha rahat anlayacaksınız!

Gelecek sezon ne izleyeceğiz?

Kanallar şimdiden yeni sezon dizilerinin anlaşmasını yapıyor. Peki, önümüzdeki sezon hangi türden diziler izleyeceğiz dersiniz? Şu bir gerçek ki bir dönem Muhteşem Yüzyıl (FOX) hemen ardından da Diriliş Ertuğrul (TRT 1) ile başlayan uzak geçmiş dizilerinin alıcısı çok. Bu tarih aralığında en az üç yeni diziyi bir kenara koyun...

Bu arada TRT’nin çekimlerine hazırlanan ve yakın geleceği konu eden ilk bilim kurgu dizisini de atlamayalım. O da eylül gibi ekranda olacak...

Ve son olarak şu aşiretli dizilerden kurtulacağımızı düşünen varsa onlara da “hop orada durun biraz” notumuzu düşelim. Yeni sezonda da kurtuluş yok!

Bari yemeğe çıkabilselerdi!

Adını Sen Koy (TRT 1) dizisinde Zehra ve Ömer arasındaki “başlayamayan” aşktan umudu kestik. Senaristler, entrikayı o kadar çok abartıyor ki misal, ikili ne zaman baş başa yemeğe çıkmak istese ya Alev’in sinsi oyunları ya da başka karanlık karakterlerin planları bir şekilde ayaklarına dolanıyor...

Bu ve benzer nedenlerle sürekli gurur savaşı veren ikiliyi birbirlerine dakikalarca bakan, kağıda yazdıkları küçük notlarla anlaşmaya çalışan ama bir adım yol gidemeyen bir çift olarak görüyoruz...

Sahte bir evlilik yapmış olsalar da masum bir akşam yemeğine çıkabilme ihtimalleri bana göre dizinin aksını değiştirir...

En azından “mutlu son ne zaman olacak” diye tırnaklarımızı kemirmeyiz. Haksız mıyım?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder