Giriş
Cumhurbaşkanını nasıl seçeceğimizi biliyor muyuz? Birinci turda oyların yüzde 50’sinden fazlasını alan seçilecek. Yani toplam seçmen sayısının yarısı değil, sandığa giden seçmenlerin oylarının yarısı! CHP’liler kızıp sandığa gitmezse RTE oyların yüzde 70’ini alıp seçilir. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP-MHP-bağımsızlar tarafından aday gösterilmesi sonrası CHP’li muhaliflerin tavrı, AKP’nin çok hoşuna gidiyor.
[[HAFTAYA]]
Başbakan’ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan “CHP kitlesinin dörtte birinin sandığa gitmeyeceğini düşünüyorum. Tepki olarak oy kullanmayanlar oy yüzdesi olarak ikinci veya üçüncü parti konumuna gelebilir” diyor. CHP’nin yüzde 23’ü sandığa gitmezse kalan sağlar RTE’ye yazılır! Yani AK Parti, CHP’li 21 milletvekilinin ortak adaya imza vermemesi ve bir grup seçmenin “Bu adaya oy vermeyiz” tepkisinden mutlu! Zaten ağustos ayında yazlıklarına gidenlerin “Nasıl olsa RTE kazanacak” düşüncesiyle sandığa gitmeyeceğini hesaba katmışlardı. Şimdi “laik olmayan adaya oy yok” kampanyası sayesinde sonucu ballı börek görüyorlar! Hatta cumhurbaşkanlığını çoktan hallettiler de başbakan, parti genel başkanı kim olacak, kapalı kapılar ardından onun tartışmasını yapıyorlar. Razı mısınız?
Cam işçileri grev için Ankara'da
Altı bine yakın cam işçisi dört işyerinde grev yapıyordu ki hükümet milli güvenlik gerekçesiyle grevi erteledi. Bu ilk değil. 60’lı yıllardan beri tam 6. kez cam işçilerinin grevi “güvenlik” gerekçesiyle erteleniyor. Yani yasaklanıyor! Yeniden greve çıkmak için mahkeme kararı gerekli. Biri bardakların güvenlikle ilgisini söyleyebilir mi? Cam işçileri bugün Ankara’da Çalışma Bakanlığı önünde kararı protesto ediyor.
Oy oy eminem, nedir bu kararsızlık!
Recep Tayyip Erdoğan başkanlık kampanyasını almış götürüyor, CHP’de yeni aday çıkarma kavgası sürüyor! Emine Ülker Tarhan aday mı değil mi? Aday olsa bile kendisini önerecek 20 milletvekilinin imzası bulundu mu, bulunmadı mı? Koca bir pazartesi bununla geçti!
‘Aday değilim’
İşçi Partisi, var gücüyle CHP’nin içini karıştırmayı sürdürürken Ulusal Kanal’da bir oldu bittiyle adaylığı öne çıkarılan Emine Ülker Tarhan önce “İmza vermem” diyen CHP Kayseri Milletvekili Kulkuloğlu’na “Aday değilim” dedi. Ama ardından muhalif milletvekili arkadaşlarıyla toplantı yaptı ve bu kez AA parlamento muhabirine “Halkın beni aday olarak görmesi, göstermesi en büyük onurdur, çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Yazımın teslim saatinde konu netleşmemişti. Anlaşılan o ki Emine Hanım yeterli imza bulunursa adayım diye çıkacak. Yok bulunmazsa “Ben zaten adayım dememiştim” diye çark edecek. Sonuç, her iki halde de ciddiyetsizlik. Hem parti hem Tarhan yıpratılmış olacak. Bu krizin altında İşçi Partisi’nin olması da yakışıksız. Değdi mi, değmedi! Önümüzdeki genel seçimlere CHP kimliğine yakışır milletvekili adaylarıyla girsin: Sol, sosyal demokrat, genç, kadın ve tabii ki laik adaylarla.
Genel seçim değil
Kazanamazsa da kazanamasın, ama kimliğini ortaya koysun, gerçek tabanın ne olduğunu da görelim. Fakat bu seçim, partinin değil, rejimin seçimi, cumhurbaşkanı ille de CHP’nin ilkelerine uymayabilir. Önemli olan, RTE’nin “başkan” seçilmemesi. Böyle bir olasılık var, yeter ki sandığa gidilsin, yeter ki ortak adaya oy verilsin; yeter ki olmayacak girişimlere 'amin' denmesin.
