Adab-ı muaşeret!

MHP Milletvekili Arzu Erdem, kısa süre önce Meclis Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifinde, şu öneride bulunuyordu:

“Okullarda ‘adab-ı muaşeret’ dersleri verilmeli”
Niye?
Öğrencilere, görgü kuralları öğretilsin diye…
​
Bu, nezaketsizliğin, kabalığın, densizliğin, amiyane üslubun, kavgacı tavırların, küfürlü konuşmaların sıkça duyulduğu ülkemiz açısından önemli ve olumlu bir girişimdi.
Dileğim, MHP’li Arzu Hanım’ın bu teklifinin, hem iktidar, hem de muhalefetteki politikacılar tarafından desteklenerek, yasalaşmasının sağlanmasıdır.
‘Politikacılar’ demişken aklıma, geçmişten günümüze bazılarının birbirlerine yönelik ‘adab-ı muaşeret’ dışı konuşmaları, tekmeli-yumruklu kavgalar eşliğindeki küfür ve hakaret dolu sözleri geliverdi.
Hani duyunca-görünce stres küpüne dönüyoruz ya…
Sakın ola ki ‘ne gibi’ diye sormayın.
Niçin?
Tekrarlamak da ‘adab-ı muaşeret’ dışı olacağı için.

Yok ille de hatırlat derseniz, hoşgörünüze sığınarak en kibarından bir-kaç örnek verebilirim:

“P... kurusu”
Başka?
“Lan hayvan”
Başka?
“Kes ulan”
Başka?
“Şerefsiz i…”
Başka?
“Gavat”
Başka?
“Cibilliyetsiz”
Başka?
“Senin a…”
Kusura bakmayın, gerisini sayamayacağım.
Niye?
Daha şimdiden yüzüm kızardı, sinir kat sayım arttı diye…
Evet evet, ‘adab-ı muaşeret’ dersine, ne olursa olsun saygın üslup kullanan çok sayıdaki siyasetçinin de tepkisini çeken, bir kısım ağzı bozuk politikacının da ihtiyacı var.
Hem de acilen!
Neden?
Ekranlardan eksik olmayan politik kavgalardaki, ‘adab-ı muaşeret’ kuralına aykırı üsluplar, hem kötü örnek oluyor hem de toplumu geriyor da ondan!

İşte bu konuda, hayli zaman önce politikacılara öneri ve uyarı amacıyla kaleme aldığım bir yazının özeti:
*
Politikacılar belki farkında değil ama, siyasette yaşanan yüksek dozdaki ‘üslup bozukluğu’ toplumu geriyor.
Niçin?
İnsanlar, destekledikleri partilerin karalanmasını, o partilere mensup politikacıların hakarete uğramasını, aşağılanmasını hazmedemedikleri için…
Bu gidişat, sona erdirilmelidir.
Çünkü, politikacılar arasında giderek sertleşen üslubun yol açtığı kavga, topluma da yansıyarak, kutuplaşmalara sebep oluyor.
O nedenle politikacıların, birbirlerinin, hele hele birbirlerinin partileri hakkında konuşurken kullanacakları sözleri, özenle seçmelidir.
Unutmayalım ki, iktidarıyla, muhalefetiyle her siyasi partinin arkasında milyonlarca vatandaşın desteği vardır.
Yapılan karşılıklı hakaretler, söylenen küfür içerikli sözler, o partileri destekleyen, o partilerin liderlerine gönül veren aralarında ‘fanatiklerin’ yanı sıra, ‘suça meyilli’ olabileceklerin de yer aldığı insanları da olumsuz yönde etkilemektedir.
Sakın ola ki, bu satırların bazılarını kızdıracağını, eleştirdiğim üsluptan benim de nasibimi alacağımı düşünmeyin…
Niye?
Aynaya kızılmaz diye…
*
Dönelim, MHP’li Arzu Erdem’in “Okullarda ‘adab-ı muaşeret’ dersleri verilmeli” önerisine…
İyi düşünmüş valla!
Ne demişler;
Ağaç yaşken eğilir.