30 Ağustos

Muhteşem Zafer’i kutluyoruz.
O günkü ruhu, saygıyla anıyoruz.
Başkumandan’ın zeka ve dehasıyla bir kere daha gurur duyuyoruz.
Bütün şehit ve gazilere, minnet ve şükranlarımız var.

[[HAFTAYA]]

Şimdi dönelim gündeme.
Suriye’yi dövecekler.
Müdahale.
Ama randevulu müdahale...
Günü ve saati biliniyor.
Nitekim, Şam’da askeri araçlar, bütün malzemeler, tesislerden taşındı, yeraltındaki sığınaklara yerleştirildi.
Asker, sokaklardan çekildi. Kuş uçmuyor.

*

Suriye’ye tanınan bu avans, aslında hiç de fena sayılmaz...
Göstermelik de olsa, bu kısıtlı müdahale, Suriye’ye bir ihtar ve küçük bir ders niteliği taşıyacak...
Tabii, içinde sontaj da var:
Esad’ın ve yandaşlarının tepkisini

*

Pahalı bir yöntem.
Ama ta başından beri sürekli kırmızı çizgi, kırmızı çizgi diye tutturursanız, çizgi defalarca aşılınca işte böyle olur, müdahaleye mecbur kalırsınız.
Bereket Amerika, Irak’ta yaptığı hataya bu def’a düşmemek niyetinde.
Bu bile aşamadır.

*

Savaş’a hayır.
Ama katliamlara da hayır.
Esad, kendine gelmeli.
Biz Büyük Taarruz’la işgalcileri vatandan kovup bağımsızlığımıza kavuştuk. Esad ise kendi halkıyla savaşıyor...
Savaşı kazansa bile ülkesine hayrı olmaz. Zafer Bayramı’nızı tekrar kutluyorum.