Zeynep Özyılmazel: Babamın onayını almak için yaşadım

Röportaj: Oya Çınar
Fotoğraf: Tamer Yılmaz

■ Ortaya çıkmak için neden bu kadar beklediniz?

Hayatım başkalarının yönlendirmeleriyle geçti. Babam benim iş kadını olmamı çok isterdi. Hep, “Eteğin ve ceketinle ne kadar yakışırsın bir masa başına” derdi. Yaptım, mutlu olmadım. Annem evleneyim, bir ailem olsun isterdi. Evlendim, ama mutlu olamadım… Sanırım hep bir onay alma ihtiyacındaydım. Eğer babamın dediğini yaparsam babam beni daha çok sever ve onaylar diye düşündüm.

■ Dışarıdan sizi yönlendirmek pek kolay gibi durmuyor oysa…

Sevdiğim insanlar söz konusu olduğunda öncelikli derdim onları mutlu etmek oluyor. Şimdi şimdi anlıyorum, kriz anlarında oksijen maskesini önce kendinize takmanız gerektiğini. Çünkü siz mutlu değilseniz etrafınızdakileri de mutlu edemiyorsunuz.

■ Ya şimdi?

Şimdi artık, “Bir dakika ya! Bir de kendi istediklerimi yapayım, bakalım ne olacak? Belki böyle mutlu olurum” kafasına geçtim.

■ Mutlu musunuz?

Memnunum. En azından artık sorumluluk bana ait.

■ İlk single’ınız ‘Zaman Olur’ müzikseverlerle buluştu. Hayırlı olsun…

Teşekkür ederim. Zaten şarkı bana özel yapıldı ve sadece dijital ortamda çıktı. Kısa sürede güzel dönüşler aldık.

'KİMSENİN FİKRİNİ ALMADIM'

■ Single çıkmadan babanıza dinlettiniz mi?

Dinletmedim çünkü artık yaptığım işlerde kimsenin onayını almamaya gayret ediyorum. Hepimiz kendimiz için en doğru olan şeyi zaten biliyoruz. İçimizle o bağlantıyı kurabilmek için de dışarıdan gelen seslere bir süre kapatmamız gerekiyor kendimizi.

■ Klipte kaşlarınızı çatabildiğiniz dikkatimi çekti! Sizden 10 yaş büyüklerde bile yok artık o çizgi.

Hahaha botoks yok. Ben kendimle mutluyum çünkü. Klibi çekerken de “Aman doğal olsun” demedik. Var olan neyse o doğru yansısın istedik.

■ Kusursuz güzellik pompalaması sizi hiç mi etkilemiyor?

Etkilenmemek mümkün mü? Bazen aynaya yaklaşıp yüzümü uzun uzun inceliyorum. Ama doğal bir mimik çizgisini bile yok edecek, kendimi ifadesizleştirecek müdahalelerden kaçınıyorum. Tabii şu var... 38 yaşındayım. 50’lerimde farklı düşünebilirim.

‘ÇİÇEK ÇOCUK’ KAFALARINDAYDIM...

■ Dışarıdan o kadar sakin görünüyorsunuz ki. Hadi bizi şaşırtacak bir şey söyleyin...

Yeni yetme dönemim hiç böyle değildi. Evden bir çıkar, beş gün sonra dönerdim hahaha.

■ Ciddi misiniz?

Tabii. Çok zor bir çocuktum. Beni zaptedemezlerdi. İlkokulda servisten iner başka yere giderdim. Yerimde duramazdım. Ailem de benim sonradan böyle sakin biri olacağıma hiç ihtimal vermiyordu muhtemelen.

■ E, ne yapıyordunuz beş gün gelmeyip?

Arkadaşlarımda kalıyordum falan. Bakmayın, annemi babamı gerçekten çok üzdüğüm zamanlar oldu. Bildiğiniz ‘çiçek çocuk’ kafaları işte hahaha.

■ Nasıl bu kadar değiştiniz?

Bana zarar veren bir şeyi uzun süre yapamıyorum. Bir süre sonra devreye otokontrolüm giriyor. Bir şeyin bana iyi gelmediğini hissettiğim an tamamen kendi irademle ‘U dönüşü’ yapıyorum.

'AYŞE'YLE YARIŞMADIM'

■ Popüler bir aileden geliyorsunuz. Ama siz kendinizi hep geride tuttunuz. Neden?

Bu sorunun net cevabını veremiyorum. Belki şimdiye kadar popüler bir iş yapmadığım için...

■ Baktığımızda değil popüler, hiçbir iş yapmayıp göz önünde olan çok kişi var…

Ben sakin bir hayat yaşamayı seviyorum. Onun da etkisi olabilir. Evcimenim.

Zeynep Özyılmazel kardeşi Ayşe’den bir yaş büyük.

■ Kardeşiniz Ayşe hep ön planda. Başkası olsa, “Dur yahu biraz ben de öne çıkayım” der…

Benim derdim sadece kendimi gerçekleştirmek oldu. Öyle bir çaba içine girmedim. Hep kendimle meşguldüm. Özellikle geçtiğimiz dört-beş yıl kendimi sorguladığım bir süreç geçirdim. “Hayatımla ilgili ne yapıyorum” dediğim...

■ Babanızla aranız nasıl?

Zaten Bodrum’da yaşıyor. Eskisi gibi görüşemiyoruz. Her baba kız gibi bazen çatışıyoruz, bazen iyi anlaşıyoruz.

'UZUN ZAMANDIR YALNIZIM'

■ Şu an hayatınızda biri var mı?

Uzun zamandır aşık olmadım. İlişkim yok, yalnızım.

■ Yeniden evlenir misiniz?

Şu an için değil. Ama hayat karşıma güzel birini çıkarırsa neden olmasın?

■ Burnu düşse dönüp almaz gibi duruyorsunuz. Hiç aşk acısı cektiniz mi?

Çekmez olur muyum! Tabii ki çektim. Benim de çok üzüldüğüm zamanlar oldu...

■ Peki, aşk acısı size ne öğretti?

Kendimi bulma yolculuğumda en büyük sınavlarımdandı. Aşıkken kalkanlarınız iniyor ve karşınızdakine teslim olabiliyorsunuz. Bunu yapmamayı öğrendim. Eskiden aşıkken kendimi unuturdum, şimdi önce ben!