Giriş
“O Ses Çocuklar” (Star TV) çekimi haftalar önce yapılarak biten bir programdı. Şimdi banttan ve bölümler halinde yayınlanıyor. Açıkçası Acun Ilıcalı’nın Star ekranında yaptığı son işin de hedefi 12’den vurduğu söylemek haksızlık olmaz. Her ne kadar “Çocuklar üzerinden program üretmek” parantezi içinde eleştirilse de ben çocukların da izleyeceği eğlenceli bir iş olarak gördüm “O Ses Çocuklar”ı...
[[HAFTAYA]]
Ekranda halen çok daha ajitasyon içeren işler varken bu programa çocukları sömürüyor demek gerçekten fazladan bir eleştiri gibi geliyor bana. Ha, ille de eleştirecek olursak mesela başvuru için verilen internet adresinin yayınlanması saçma görünüyor. Çünkü bildiğim kadarıyla yarış bitmiş, ipi göğüsleyen belli olmuş. İşin heyecanını ayakta tutmak için yapılan bu atraksiyonun dışında jüri özellikle de Murat Boz gerçek bir pedagog gibi duruyor ekranda. Mustafa Ceceli ise bana göre bundan 20 yıl sonra da şarkıları dillerden düşmeyecek fenomen olmuştur. Hadise’ye gelince biraz daha olgunlaşmış sanki ve koltuğunu dolduruyor artık. Eh çocukların sesini de düşünürsek hakikaten sıkı program olmuş “O Ses Çocuklar”!
Yıldızlı bir TV karnesi
Türkiye’ye döndük ve ekran tanıklığına başladık. Açıkçası bir hafta içinde neredeyse tüm dinamikleri değişmişti ekranın. Final ve sezon finali yapan dizileri bir kenara koyun, başlayan yeni dizi ve programlar ekranda mevsim değişikliğinin müjdecisi gibi geldi bana... Açıkçası hemen bir “yıldızlı kritik” yapma ihtiyacı duydum. Buna göre en iyi anlamına gelen beş yıldızdan en kötü anlamına gelen tek yıldıza doğru bir puanlama yaptım ve tablo şöyle çıktı...
“Nihat Hatipoğlu ile Sahur/ İftar” ?????
“Ulan İstanbul” *****
“O Ses Çocuklar” ****
“Eyvah Düşüyorum” ****
“Çarkıfelek” ****
“Kaçak Gelinler” ****
“Diğer Yarım” ***
Başlayan çeşitli güncel ve Ramazan içerikli programları da hafta içinde yıldızlarız artık. Hele bir alıcı gözüyle izleyelim de...
Ulan İstanbul çok farklı...
Bir hafta içinde on küsur tekrarına rağmen ilk bölümüyle ilgi toplayan “Ulan İstanbul” uzun süredir alıştığımız dizi klişelerinin çok daha dışında durabilen ilk yapım oldu. Açıkçası daha önce birkaç dizide bir araya gelen kadronun bu dizide görünen hali çok etkileyici. Bunun yanı sıra dizinin hikayesiyle hem mizah hem de aksiyon üretebilecek bir dişiliği var... Büyük usta Hulusi Kentmen’e selam çakarak başlayan “Ulan İstanbul”, uçaktan görünen değil, içerde yaşanan kent hayatının gerçek bir resmi gibi geldi bana. İçinde her türlü melanet bulunan İstanbul’un insanı şaşırtmayan rutinine de bir ağıt niteliğinde. Açıkçası tek korkum kadrodaki isimlerin son işlerinin çok da uzun ömürlü olmayışıydı. Ama doğru melodiyle bir korkumu da atmama yardımcı oldu “Ulan İstanbul”... Bu yazın sezona uzanacak birkaç işinden birisi olacağı kesin. Bahtı açık olsun diyelim...
Meryem Uzerli nasıl dönecek?
Meryem Uzerli Türkiye’ye dönecek mi? Hafta sonu en çok konuşulan dedikodulardan biri. Bildiğim kadarıyla bir dizi için değil, ama “Muhteşem Yüzyıl’ın sinema filmi için memlekete kısa bir süreliğine dönmesi en yakın ihtimal Uzerli’nin... Duyduğuma göre Türkiye’de uzun soluklu bir dizi işine asla sıcak bakmıyor ve daha çok çocuğunun bakımına odaklanmak istiyor. Bu durumda ikinci ihtimal çıkıyor ortaya. Ve sanırım en kuvvetlisi bu. Kısa sürede çekilip bant olduğu için haftalara bölünecek bir program yapması mümkün Meryem’in. Bu ihtimalle de ekranda farklı bir kimliğe kavuşacağını düşünürsek genç aktristin (eğer varsa) hazırladığı sürprize şaşırmamak gerekiyor. Benden söylemesi...
İki şov, iki şovmen
Şunu netlikle söyleyebilirim; İlker Ayrık “Çarkıfelek”e çok yakıştı. Açıkçası Mehmet Ali Erbil ile özdeşleşen bir işte farklılık yaratması kolay değildi. Sırf bu farkı bulabilmek için 15 gün içine kapandığını söylüyor yakın çevresi. Ve sonuç ortada; farklı ve kendini izlettiren bir “Çarkıfelek”le karşı karşıyayız. Bunu koyun cebe. Mehmet Ali Erbil ise “Eyvah Düşüyorum”da tam da kendine yakışan bir enerjiyi yakaladı. Öncelikle kalabalık yarışmacı grubuyla iletişimde hiç zorluk yaşamıyor. Erbil, bire bir işlerde ne kadar acemiyse kolektif oyunlarda o denli “büyük usta” kıvamında bir fenomen. Bildiğim kadarıyla önümüzdeki sezon formatı farklılaştırarak Star ekranında olacak ünlü şovmen. Ve söylemek de bir beis görmüyorum; gelecek yıl yine onu konuşuyor olacağız. Görünen köy kılavuz istemez çünkü...
