WASHİNGTON MESAİSİ

Amerika Başkanı Barack Obama ile önceki gün Beyaz Saray’da görüşen Başbakan Tayyip Erdoğan dün de Washington’da hareketli saatler yaşadı. Erdoğan, Siyasal Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (SETA) ile Johns Hopkins Üniversitesi’nde düzenlenen toplantılarda konuştu. Batı dünyasından gelen “Türkiye Doğu’ya kayıyor” eleştirilerine yanıt veren Erdoğan, “Orta Doğu klasik bir bakışla anlaşılamaz. İttifaklar, düşmanlar, tehditler ve sınırlar değişebiliyor. Bu bakımdan Türkiye aktif ve esnek bir politika yürütmek zorunda” dedi.

‘KISKANMASINLAR’

Türkiye’nin, “Eksen kayması” yaşamadığını söyleyen Erdoğan, “Eksen kayması haksız bir iddiadır. Bu ididalar hükümeti yıpratma amaçlıdır. Türkiye, Doğu’ya bakarken Batı’yı, Batı’ya bakarken de Doğu’yu kaybedemez. Kuzey’e bakarken Güney’i, Güney’e bakarken Kuzey’i kaybedemez. Türkiye, 360 derece ile tüm dünyaya bakabilecek güçtedir” diye konuştu. Erdoğan, “Batı ittifakının bir üyesi olarak bölgede herkesle konuşmamız bir imkandır. Kapılarımız herkese açıyoruz. Kıskananlar yanlış yapıyor. Türkiye’nin görüşmelerini fırsat kapısı olarak düşünün” diye ekledi.

‘KABUL ETMİYORUZ’

Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük ortaklarından Almanya ve Fransa’nın “Türkiye’ye tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık verilsin” teklifini de eleştiren Erdoğan, “Eğer eksen kayması meselesi varsa bu Avrupa’daki eksen kaymasıdır. Acilen ve ciddiyetle ele alınmalıdır” dedi. Erdoğan, Johns Hopkins Üniversitesi’ndeki konuşması sonrası soruları yanıtladı. Erdoğan, Türkiye’nin “Yeni Osmanlıcılık” politikası izleyip izlemediğine ilişkin soruya “Bunu kabul etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nde Yeni Osmanlıcılık akımı yok” diye tepki gösterdi.

‘İSLAMCI PARTİ DEĞİLİZ’

Başbakan Erdoğan’a yöneltilen bir başka soru ise dünyadaki İslami nitelikli partilerle ilişkileri oldu. Erdoğan bu soruya “Hangi parti görüşmeyi arzu ederse kapımız açıktır. Bizim parti asla İslamcı bir parti değildir. Parti, dinci olamaz. Mensubu olduğunuz dini lekelersiniz. Biz, dinimize böyle saygısızlık yapmayız” yanıtını verdi. Erdoğan, her iki konuşmasında da “Türkiye, risklerin, tehditlerin olduğu bir coğrafyada bulunuyor. Bu risk ve tehditlere rağmen Türkiye bölgede, demokratik, laik, sosyal bir ülke olma ayrıcalığını yaşıyor” vurgusunu yaptı.