Tuncay Hoş

18 Nisan 2011, Pazartesi 05:00

Burak'a şapka çıkarın

Ligde şampiyonluk umudunu tüketen, 5 haftadır galibiyete hasret kalan Bursaspor, Avni Aker’de bileğini bükemediği Trabzon karşısında üçüncülüğü sağlama almak için puan arıyordu. Teknik direktör Ertuğrul Sağlam sahaya defansif bir kurgu ile çıkmış. Serdar’ın yokluğunda göbekte İbrahim’in partneri bu kez kaptan Ömer’di. Son derece düz bir oyuncu olan Svensson neden ilk 11’de anlayabilmiş değilim. Tamam savunma yönü kuvvetli olabilir, ancak teknik kapasitesi sınıfta kalacak kadar zayıf İsveçli’nin.

[[HAFTAYA]]

Suya sabuna karışmıyor, hiç sorumluluk da almıyor. Orta sahada da önemli top kayıplarına neden oluyor. Gelecek sezon büyük hedefler peşinde koşulacaksa Svensson’un bu takımda yeri olmamalı. Havasını yitiren Bursaspor aslında mağlubiyeti hak edecek bir oyun sergilemedi. Ama Burak bu sezon Trabzon’u şampiyon yapmaya yemin etmiş. Efsane kadronun fotoğrafına bakarak maçlara motive olan ve sezon sonunda şampiyonluk posterine girmek için varını yoğunu ortaya koyan yıldız oyuncunun performansına ancak şapka çıkarılır.

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, takımı şampiyon olduğu takdirde tüm futbolcuların heykelini diktireceğine dair söz vermiş. En görkemli yere Burak’ı koyması lazım. Bir futbolcu bir yılda bu kadar performansını artırabilir mi? Bu da tez konusu olabilir. İkinci yarıda Trabzonspor tamamen skoru korumaya yönelik bir anlayışla mücadele etti. Şenol Güneş, Ceyhun ve Glowacki’yi oyuna alarak kendi sahasına gömüldü.

Sağlam ise Altidore ve Insua hamleleriyle gol bulmayı umdu. Son bölüm hariç genelde Trabzonspor’un yarı sahasında oynanan bu devrede tempo ve seyir zevki iyice düştü. Bursa’nın ataklarının çoğu rasyonellikten uzak ve şuursuzdu. Sonuçta ellerini ovuşturarak Trabzonspor’un puan kaybetmesini bekleyen Fenerbahçeliler artık Eskişehirspor’dan medet ummak zorunda.

04 Nisan 2011, Pazartesi 05:00

Sadece savunma

Ligde son üç sınavında tekleyen Bursaspor için zirveye yeniden tutunmak adına kazanmaktan başka seçenek yoktu Fenerbahçe karşısında... Son 10 maçını kazanan, son 5 iç saha maçında kalesini gole kapatan istim üstündeki Fenerbahçe’nin de liderlik koltuğunu Trabzonspor’dan devralmak için puan kaybına tahammülü yoktu. Ev sahibi ekip savunmasını orta sahaya yaklaştırıp rakibe önde basarak maça başladı.

[[HAFTAYA]]

Bursaspor ise rakibinin bunaltıcı baskısını orta sahada top yapmaya başlayınca, 15. dakikadan sonra kırabildi. Yeşil-Beyazlı ekip, Andre Santos’a Niang tarafından yardım gelmeyince sağ kanadı iyi işletti. Rakibinin kurgusundaki arızadan faydalanan Timsah, Ali Tandoğan’ın etkili ortalarıyla pozisyon üretti. Ozan 16. dakikada kafa vuruşunu iyi yapabilse, Bursaspor devreye önde girebilirdi. İkinci yarıda Bursaspor geri çekilip oyunu kendi yarı alanında kabul edince, Fenerbahçe müthiş baskı kurdu.

Bursaspor savunmasından dönen ikinci topları da Fenerbahçeli oyuncular kapınca, tek kale maç izledik adeta. Serdar Aziz ve İbrahim kritik müdahaleleri ile savunmayı ayakta tutmaya çalıştı. Ivankov da Alex’in iki kafa vuruşunda kalesinde devleşerek gole izin vermedi. İleride top tutamayan Bursaspor’un bu kadar mahkum bir oyun sergilemesini yadırgadık açıkçası. Bursaspor’un defansif açıdan iyi bir maç çıkardığı söylenebilir. Ancak ikinci yarıda ofansif anlamda sınıfta kaldı, neredeyse hiç pozisyon üretemedi. Sonuçta ortaya iki takımın da hoşnut olmayacağı bir skor çıktı.

21 Mart 2011, Pazartesi 04:00

Böyle gitmez

Zaten yaratıcı oyuncu konusunda sıkıntı yaşayan Trabzonspor’un, Gençlerbirliği önündeki 11’ini görünce yine zorlanacağını düşünmek müneccimlik olmazdı. Jaja ve biraz da Burak’ın dışında topla birlikte ileri çıkacak üçüncü bir oyuncuyu ben bulamadım. Üstüne bir de kaleci Tolga Zengin’in yaklaşık 30 metreden yediği hatalı gol eklenince Bordo- Mavililer dondu, kaldı. İlk yarı boyunca hiçbir varlık gösteremeyen Trabzonspor’un akılda kalan iki pozisyonu vardı.

[[HAFTAYA]]

Biri Burak’ın karşı karşıya kalması diğeri de Jaja’nın müthiş frikiği. Etkisiz futbolun en önemli nedeni topun bir türlü kanatlara indirilememesiydi. Kapalı defanslara karşı başvurulması gereken ilk seçenek hemen hemen hiç düşünülemedi. Çünkü sağ bek Serkan Balcı orta sahanın sağında idi. Arkasında da Tayfun görev yaptı. Bu ikilinin kullandığı sağ kanat normal olarak hiç işlemedi! İkinci 45 dakikaya başlarken Trabzonspor alıştığımız düzene döndü. Tayfun’un yerine giren Alanzinho oyuna hareketlilik getirdi.

Brezilyalı yıldızla yaratıcı oyuncu sayısı artan Bordo-Mavililer, Gençlerbirliği kalesinde baskı kurdu. Bu baskı golü getirmese de duran toptan Giray’la moral buldu Bordo-Mavililer. Ancak beraberlik şampiyonluk yolunda yara demekti. Her geçen dakika aleyhine işliyordu Trabzonspor’un. Manisaspor maçının kahramanı Alanzinho, “Son sözü söylemedim” deyip sahneye çıktı. Kendi çabalarıyla attığı ekstra golle Trabzonspor’un zirveye tutunmasını sağladı. Geçtiğimiz hafta da Jaja’nın bireysel becerisiyle mutlu sona ulaşmıştı Bordo-Mavililer. Şampiyonluk kovalayan bir takım daha etkili oynayıp sonuca gitmeli. Şimdi önümüzde milli maç arası bulunuyor. Bu periyotta eksiklerin masaya yatırılıp Konyaspor maçıyla müthiş bir geri dönüş yaşanacağını düşünüyorum.

13 Mart 2011, Pazar 04:00

Koptu kopuyor!

Karabüklü Deumi’nin topu taç yerine gereksiz bir biçimde kornere atması sonucu, Miller’ın sırtı dönükken yaptığı fantastik vuruşla gelen gol, Bursa’ya büyük moral oldu. İlk yarıda mücadele dozu yüksek, tempo olarak Premier Lig’i aratmayan bir maç izledik. Bu devrede Bursaspor’un atak üssü sol kanat oldu. Geçen yılki performansından pasajlar sunan Ozan bu kanadı iyi işletti.

[[HAFTAYA]]

Bu bölgeden tam 9 orta geldi forvetlere. Karabükspor Teknik Direktörü Yücel İldiz de rakibinin zaaflarını iyi analiz etmiş, Bursaspor savunmasını, derinlemesine atılan paslarla göbekten deldiler. İlhan’ın golü Angelov’un savunmanın arkasına attığı müthiş topla geldi. Angelov ve Kerim’in cömert gününde olması, ‘süper güç’ Emenike’nin sakatlığı nedeniyle forvetteki yerini alamayışı, Timsah’ın şansıydı. Son şampiyon 25 ile 30. dakikalar arası tam 3 net fırsattan yararlanamadı. Altidore’un direkten dönen şutu da Bursa adına talihsizlikti. İkinci yarıda tempo ile birlikte oyun kalitesi ve pozisyon sayısı iyice düştü. Galibiyete mecbur olan Bursa, hücumda üretken olamadı. Ertuğrul Sağlam’ın atakları organize eden Batalla’yı oyundan almasına ve bir şutu dışında sahada varlığı ile yokluğu belli olmayan Altidore’a 70 dakika tahammül etmesine anlam veremedim. Özkaynak düzeninde yetişen Sercan ve Volkan geçen sene Bursa’nın yaptığı devrimin mimarlarıydı. Bugün biri idman eksiği nedeniyle evde bırakılıyor. Diğeri ise gönül işlerinden futbola kendini tam anlamıyla veremiyor, yazık. Sonuçta üst üste alınan 2 beraberlik, Bursaspor’un zirve yarışındaki iddiasını oldukça zayıflattı

20 Şubat 2011, Pazar 04:00

DERiN DARBE

Öncelikle maçın kırılma noktalarını gözardı etmeyelim. Skor 2-1 Gaziantepspor lehine. İlk devrenin son atağında Batalla ceza sahası içinde rakibinin darbesiyle yerde kaldı, hakem net penaltıyı es geçti. İkinci devreye de son derece süratli ve baskılı başlayan Yeşil-Beyazlı takım, önce Miller, ardından da Volkan’la skoru beraberliğe taşıyacak fırsatları kullanamadı.

[[HAFTAYA]]

Ofsayt kokan pozisyonda Cenk’le gelen gol ise Timsah’ın gardını düşürdü, maçı bitirdi. Gaziantepspor’un hakkını da teslim edelim. İkinci yarının Fenerbahçe ile birlikte en formda takımı. Takım savunması prensiplerini çok iyi yerine getiriyorlar. Çift ciğerli olduğundan şüphe ettiğimiz Hürriyet ve Murat ikilisiyle rakibi adeta ısırıyorlar. Savunmanın arkasına sarkan topları Dany müthiş süratiyle temizliyor. Çağdaş bir sweeper (süpürücü) portresi çiziyor. Süper Lig’in tartışmasız en iyi yabancı kalecisi Karcemarskas’a sahipler. Tolunay Kafkas gittiği her takıma adeta damgasını vuruyor. Kayserispor’dan sonra Gaziantepspor’a da ‘10 numara’ futbol oynatıyor. Süper Lig’in marka değerini artıran yabancı transferlerinden ötürü Başkan İbrahim Kızıl’ı kutlamalıyız. Bursaspor şampiyonluk yarışında ağır bir darbe aldı. Futbolda böyle yenilgiler var. Son şampiyonun bu maçı bir an önce unutup Bucaspor sınavına konsantre olması gerekiyor. Teknik direktör Ertuğrul Sağlam’a bu sendromun en az kayıpla atlatılması için büyük iş düşüyor. Örnek misafirperverlik gösteren ve takımlarına kötü günde sahip çıkan Bursasporlu taraftarlara da alkışlarımızı gönderiyoruz.

14 Şubat 2011, Pazartesi 04:00

İşler ters gidince

Futbol tuhaf bir oyun... Her an her şey değişkenlik gösterebiliyor. 1-0 öndesiniz, rakip 10 kişi kalmış, her şey sizin lehinize. Ama bir anda işleriniz ters gidiyor, önce sayısal olarak üstün olduğunuz takımdan penaltı golü yiyorsunuz. Ardından hakemi kötü anlamda alkışlayan futbolcunuz ve hakeme ‘Bravo’ (!) diyen teknik direktörünüz oyundan ihraç ediliyor. Dün Bursaspor bunları yaşadı Eskişehir’de.

[[HAFTAYA]]

Türk futbolunda Anadolu’yu uyandırıp devrim yapan 2 genç teknik adamın takımları enfes bir gösteri sundu bizlere. İkisini de avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışlıyoruz. Hele son bölümde adeta tenis maçı izler gibiydik. İki takım da beraberliğe razı değildi, kazanma yönünde hamleler yaparak canlarını dişlerine taktılar. Ama Eskişehirspor 2 kez, Bursaspor ise 1 kez direğe takıldı. Kaleciler de devleşince beraberlik kaçınılmaz oldu. Aslında maçın adil sonucu da buydu. İki takıma da sahadan eli boş ayrılmak yakışmazdı.

Siftah yapan Altidore’a gelince. Sağ kanatta Ali Tandoğan’a çok yardım etti. Çünkü Eskişehir soldan çok yüklendi. Maçın başındaki klas çalımıyla da top tekniği hakkında bize önemli ipuçları verdi. Gelelim uslanmaz çocuğa. Batuhan, Stepanov’a dirsek atıp takımını 10 kişi bıraktı ve spor ahlakı yönünden sabıkalarına bir yenisini daha ekledi.

Kendine çeki düzen vermezsen Beşiktaş’tan sonra Eskişehir’de de barınamazsın. Seninle birlikte Türk futbolu da kaybeder. Bursaspor puan kaybına rağmen bol alternatifli kadrosuyla zirve yarışının içinde sonuna kadar var olacak. Düşünün 3 büyüklerin göz hapsinde olan Sercan ve Volkan kulübede oturuyor.

05 Şubat 2011, Cumartesi 04:00

Miller farkı

İki takımı da tebrik etmek gerek öncelikle. Bursaspor da Sivasspor da mücadele ve tempo olarak Premier Lig tadında bir 90 dakika çıkardılar. Sivasspor ilk yarıdaki gibi değil. Yapılan doğru ve yerinde takviyelerle zaaflarını önemli ölçüde gidermişler. Puan cetvelinde bulundukları yer ile sergiledikleri futbol orantılı değil. Beşiktaş’ta oynadığı yıllarda ‘Atom Karınca’ olarak anılan Rıza Çalımbay, kendi savaşçı karakterini takımına da yansıtmış. İlerleyen haftalarda çıkışa geçmeleri öngörülebilir.

[[HAFTAYA]]

Son şampiyona gelirsek, maça çok iştahlı ve coşkulu başladılar. Devre arasına girerken gelen şans golünün moraliyle Bursaspor’un ikinci yarıda oyuna hükmetmesini beklerken, bilakis Sivasspor oyunu domine etti. Polonya’dan alınan Grosicki defansif görevlerini ihmal etmezken, başarılı performansını golle taçlandırdı. İşlerin yolunda gitmediğinin farkına varan Sağlam, 68’de Ergiç ve Volkan Şen hamleleri ile 3 puanı ne kadar istediğini gösterdi.

Bu hamleler tesirini hemen gösterirken, Timsah rakip kalede ofansif açıdan üretken rolüne döndü. Kazanmaya mecbur olan Sağlam’ın Ergiç’i yanında oturtup daha çok defansif yönüyle öne çıkan Bekir’le oyuna başlamasına anlam veremedim. Miller yine fark yaratan oyuncu oldu. ‘Cesur yürek’ liderliği getiren gole imzasını koyup takımına hayat öpücüğü verdi adeta. Transferde hata yapmamak adına bu kez temkinli davranan Bursaspor yönetimi, nokta atışı yapmış. Yazıcı yönetimini tebrik etmek gerek.