Mısır’dakilere, Tunus’takilere tavsiye ediyorum: Türkiye’ye benzemeyin, bu iktidara benzemeyin. Bu iktidar giderek diktatörleşiyor" dedi.

Vural, düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmayı değerlendirdi. Toplantıda "yalan rüzgarı" dizisinin yeni bir bölümünün sergilendiğini öne süren Vural, Erdoğan’ın muhalefetin TBMM’de engelleme yaptığını söylediğini anımsattı. Vural, Erdoğan’ın "tek partili bir meclis istediğini" ileri sürerek, "Mübarekleşiyor. 9 yıldır Türkiye’yi idare ediyor. Muhalefeti engellemek için her şeyi yapıyorlar, muhalefeti sindirmeye çalışıyorlar. Niye? Başbakana göre milletvekillerinin sadece parmakları kalkıp inmeli, bu parmaklarda vicdan olmamalı" görüşünü dile getirdi.

Erdoğan’ın kendisinin sorgulanmadığı, eleştirilmediği bir Türkiye istediğini iddia eden Vural, "Yok öyle yağma Hasan’ın böreği Sayın Başbakan. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan değiliz. Biz sizin gibi üç maymunu oynayanlardan olmayacağız" dedi.

Vural, Erdoğan’ın sürekli olarak bölünmüş yollardan söz ettiğini, iktidarı devraldığında 63 bin kilometre olan devlet yolunun 64 bine çıktığını belirterek, "Ne yaptın sen? Yeni devlet yolu açtın mı? Açmadın. Çukurlu yol da istemiyoruz. Vatandaşlar lunaparkta gibi seyahat ediyor. Her taraf çukur. Yapacaksan doğru dürüst yap" diye konuştu.

Erdoğan’ın vatandaşın yaptırdığı okulları da kendisi yapmış gibi gösterdiğini ifade eden Vural, "Vatandaşın yaptığı hayırları da kendisi yapmış gibi cebine koyuyor. Bu kadar insafsızlık olur mu" diye sordu.

TOKİ ihalelerinde "kime neler verildiği" konusundaki dosyaların ellerinde hazır olduğunu belirten Vural, "hesap verme söz konusu olunca Başbakan’ın tüylerinin diken diken olduğunu" kaydetti.

Toplu konut konusunda geçmiş iktidarlar dönemlerinde yapılanları dile getiren Vural, şöyle konuştu:
"Fitil fitil burunlarından getireceğiz. Ne korkuyorsun? Kimsenin yanına bırakmayacağız. Bugüne kadar toplu konutta yapılanlara teşekkür ediyoruz. Evi olmayan insana ev vermek elbette saygıdeğer bir husustur ama ev verirken rantı yandaşlara paylaştırmak kabul edebileceğimiz bir husus değildir. Bunu sorgulayacağız elbette. ’TOKİ bitmişti’ diyor. TOKİ yok idiyse başındaki adamı niye önce müsteşar yardımcısı, sonra müsteşar yaptın? Başbakan hesap vermekten kaçıyor. 30 yıl da olsa mübarek hesap verecek. Fakir fukara üzerinden birilerini zengin yapmak vicdana sığar mı? Vatandaşa kömür ve makarna dağıtırken kömür ve makarna üreticilerine rant dağıtmak yakışır mı?

Sayın Başbakan ’pislikleri temizledik’ diyor. Nereye yığdın pislikleri, nereye götürdün? Bugüne kadar senden önceki dönem ile ilgili ne iddia ortaya koydun, kimden ne hesap sorabildin? Bugün pisliklere batmış bir iktidarın ’geçmişteki pislikleri temizliyoruz’ demeye hakkı yoktur. Evlerdeki çamaşır makineleri ve deterjanları, belediyelerdeki temizlikçileri toplayalım kirli çamaşırları ve pislikleri temizleyemez. Ancak yargı temizler. Sayın Başbakanın nerede ne çevirdiğinin hesabını soracağız."

-"BAŞKULAK KİM?"-

Soruları da yanıtlayan Vural, CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın telefon dinlemelerine ilişkin iddialarının anımsatılması üzerine, "Türkiye’de insanların dinlenmediğine ilişkin bir şüphe mi var?" diye sordu.

Gazetecilerin, siyasetçilerin dilendiğini iddia eden Vural, şunları kaydetti:
"O cd’lerin nereye gittiğini biliyorum. Şunu merak ediyorum: Başkulak kim? Hayra dinlese, dinlediklerinden iyi bir şey çıkartır, iyi bir şeyler yapar. Hayra dinlemiyor demek ki. Sayın Başbakan söylediklerimizin hayırlı taraflarını dinlese bu yanlışlıkları yapmazdı. Demek ki hayırlı tarafları için değil de fitne fesat için dinleniyor. Türkiye, bugün bir korku imparatorluğundadır. Demokraside geriye gidiş vardır. Türkiye’de ’Mübarekleşen’ bir iktidar vardır. Mısır’dakilere, Tunus’takilere tavsiye ediyorum: Türkiye’ye benzemeyin, bu iktidara benzemeyin. Bu iktidar giderek diktatörleşiyor."
Soysal’ın bir dinlenenler listesinden bahsettiğinin anımsatılması üzerine Vural, böyle bir liste görmediğini ifade etti.
Vural, "Dinlemeye karşı tedbir alıp almadığının" sorulması üzerine ise "Niye tedbir alayım? Beni kimse tehdit edemez. Korku imparatorluğuna teslim olacak ülkücü ve milliyetçi yoktur. Biz tunç yüreklileriz. Evren’in diktatoryasına karşı durmuşuz da Tayyiban’a karşı mı durmayacağız. Hiç kimse beni tehdit edemez. Haberleşme hürriyeti tehdit ediliyorsa bunun baş sorumlusu Başbakan ve hükümet olur. Kendi kendimi kısıtlamam" diye konuştu.

-"ALLAH DAHA İLERİ DEMOKRASİDEN KORUSUN"-

MHP Erzurum İl Başkanı’nın kentte düzenlenen üniversite kış oyunları konusunda açıklama yaptığını ve koordinatörün 14 bin lira maaş aldığına dair iddialar dile getirdiğini bildiren Vural, il başkanının açıklamadan sonra gözaltına alındığını ve tutuklama talebiyle ağır ceza mahkemesine sevk edildiğini söyledi. Vural, "Bu ülkede kamu yöneticilerini sorgulamayacak mıyız? Hak hep güçlünün mü olacak?" dedi.

Aydın’da yaptığı konuşma nedeniyle dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke yazıldığını belirten Vural, "Eleştiri yapmayacak mıyız? Türkiye giderek baskıcı bir yönetime doğru gidiyor. Hakim ve savcılarımız yürütmenin baskısı altında. Sevsinler senin ileri demokrasini. Allah senin daha ileri demokrasinden milleti korusun" diye konuştu.