'Türk erkeği Japon kadına kadınlığını hissettiriyor'

Türklerle-Japonlar arasındaki dostluk 1890’da Ertuğrul Fırkateyni’nin batmasıyla başladı. O günden bugüne 120 yıl geçti. İçinde bulunduğumuz 2010 yılı bu dostluğun ifadesi olarak Türkiye’de Japonya yılı olarak kutlanıyor. Japon Başkonsolos Vekili Huriguchi Miksuru’yla buluştuk, uzaktan tanıdığımız Japon kültürünün beslenme alışkanlıklarından, nasıl eğlendiklerine kadar merak ettiklerimizi sorduk. Bu arada Huriguchi Miksuru’nun Türk hayranı olduğunu öğrendik...

Japonlar ve Türkler arasındaki dostluk bugün nasıl hissediliyor?

Biliyorsunuz, 1890 yılında Ertuğrul Fırkateyni Japonya’da battı. Torajiro Yamada isimli Japon, şehit aileleri ve kazazedeler için Japonya’dan bağış topladı. O yıllarda toplanan bağışı dönemin padişahına teslim etmek için Türkiye’ye gelmiş.
Yamada’ya padişah: “Burada subaylara Japonca öğret” demiş. Yamada da 5 subaya Japonca öğretmiş. Cumhuriyet’in ilanından sonra Yamada Türkiye’ye cumhurbaşkanını görmeye gelmiş.
Atatürk Torajiro Yamada’yı görünce “Hocam” demiş. Bu Japonya’da bilinir. Hatta Atatürk’ün Japonca bildiği bazı kitaplarda geçer. Bugün Japonya’da Osmanlı İmparatorluğu’nu, Atatürk’ü tanımayan yok.

Türkiye’de durum nasıl?

Türkler Japonlar’ı pek tanımıyor. Ama yine de çok seviyorlar, büyük sempatileri var. Türkler’e “Neden seviyorsunuz Japonlar’ı?” diyorum, “Bilmem” diyorlar. Ama bu saf sevgi benim çok hoşuma gidiyor.

Sizin yolunuz Türkiye’ye nasıl düştü?

Üniversitede tarih okurken diğer kültürlere ilgim vardı. 20’li yaşlarda 25 ülke gezdim. Türkiye’ye geldiğimde bana Avrupa gibi geldi. Türkler’in Japonlar’a sempatisi olmasını sevdim. Hemen Türkçe öğrenmeye başladım.

Sonra?

Türkiye’yi gezmek için geldim. Mezun olunca burada yaşamaya karar verdim. SANYO’da Türkiye temsilcisi oldum. Ve İzmir’e atandım. Ardından Ankara’daki Japonya Büyükelçiliği’nde Tansu Çiller, Erdal İnönü, Süleyman Demirel gibi üst düzey insanlar geldikçe hep tercümanlık yaptım. İstanbul’a Başkonsolos vekili olarak geldim. Şimdi de başkonsolos yardımcısı olarak buradayım.

Sizi Çinli zannettiklerinde kırılıyor musunuz?

“Çan çin çon” denirse o zaman kırılırız. Ama arada karıştırılırsak da moralimiz bozulmaz.

Türkiye’de kaç Japon var?

İstanbul’da bin Japon yaşıyor.

İstanbul’da yaşayan Japonlar ne yapar?

Japon şirketlerinde çalışır. Japonlar en çok golf oynar. İstanbul’da Taksim, Cihangir, Tünel, Asmalımescit, Nevizade’ye gider. Japonya’da çok karaokeye gidilir ama burada gidilmiyor.

Karaoke sizin için ne ifade ediyor?

Samimi olduk mu karaokeye gideriz. Şarkı söyleyemeyen yoktur bizde. Özellikle iş ilişkilerinde karaoke çok önemli. Son derece ciddi geçen görüşme sonrası karaokeye gidiliyorsa samimiyet yakalanmış demektir. Japonlar için birlikte şarkı söylemek sizin birlikte göbek atmanıza benzer.

Türkler’in Japon yemeklerine karşı önyargısı var...

Türkler Japonya’da aç kalacaklarını düşünüyor. Ama Tokyo’da her şey var. Dünyanın en iyi restoranlarını belirleyen Michelin rehberinde Tokyo, Paris’i geçmiş.
Ama Japonya’ya gelen Türkler sabah-akşam sushiden başka bir şey yemiyor. Japonya’da sushi ucuz evet ama Türkiye’de de sushi prestij olmuş. Halbuki bizim için sushi halk yemeği!

Sushi fiyatlarını düşürmek istiyor musunuz?

Sushi eşantiyon gibi veriliyor, Japonya kadar fazla tüketilmiyor, o nedenle de çok pahalı. Ayrıca malzeme pahalı olunca elbette sushi de pahalı oluyor.

Merakı olan bile Japonca öğrenmekten korkuyor. Japonca öğrenmek çok mu zor?

Bu önyargı. Türkçe ve Japonca gramer açısından çok benziyor. Dilinizi iyi konuşuyorsam iki dilin çok benzemesinden. Japonya’ya gelen yabancılar arasında en iyi Japonca’yı Türkler, Türkiye’ye gelen yabancılar arasında da en iyi Türkçe’yi Japonlar konuşuyor.

Dünyanın her yerinde fotoğraf çekiyorsunuz, neden?

Bizde “hayat seyyar, göçebe gibidir, gelir geçer” denir. Ama sadece bir kare fotoğraf çekersek aradan ne kadar geçerse geçsin fotoğraf sayesinde o kare akılda kalır.

Fotoğraf çekmeye kaç yaşında başlanır?

İlkokulda... Ortaokul yaşına gelenler artık çok fazla fotoğraf çekilir.

Japonlar Türkiye’de hangi arabayı kullanıyor? Bu konuda milliyetçi misiniz?

Evet! Japonlar Japon arabasını sever. Ben Nissan kullanıyorum.

Kadın-erkek ilişkilerinde sanki iki millet daha da yakınlaşmış...

Türk erkekleriyle Japon kadınları daha çok evleniyor. Çünkü Japon erkekleri, kadınları birlikte olmak için ikna etmeye çalışmıyor.

Japon erkekleri romantik değil midir?

Japon erkekleri romantiktir ama kadını elde etmek için gayret göstermez. Türk erkekleri kadınları birlikte olmaya ikna ediyor. Böyle olunca da, kadınlar Japonya’da alışmadığı ilgiyi Türk erkeklerinden görüyor. Türk erkekleri Japon kadınlarına kadınlıklarını hissettiriyor.

Çevremdeki birkaç erkek “Her Japon kadını Geyşa doğar” bile dedi. Bundan rahatsız mısınız?

Geyşa sanat kadını demek. Kendini sanata veren, Geyşa okullarına giden, özel eğitim gören kişilere deniyor. Herkes ne geyşa doğuyor, ne de geyşa oluyor.

Yeşil çay çok popüler...

İyi de içtikleriniz yeşil değil ki sarı!

Yeşil çay diye alıp rengi yeşil olmadığı halde neden içiyorsunuz?

Sizin içitiğiniz Çin çayı. Biz yeşil renk çay içiyoruz, buna da Japon çayı diyoruz.

Japonlar’ın uzun yaşadığı bilinir. Bunun formülü ne?

Kadınlar ortalama 86, erkekler ise 79 yaşına kadar yaşıyor. Formülümüz 36 çeşit yemek.

36 çeşit mi!

Diyelim dolma yiyorsunuz, içindeki pirinci 1 çeşit, yaprağı 1 çeşit, fıstığı 1 çeşit sayıyoruz, yanında yediğimiz yoğurdu 1 çeşit sayarız. Akşama kadar kaç çeşit yemek yedik hesaplıyoruz. Siz, bir tabak dolma yiyiyor, ve yeterli vitamin alamıyorsunuz.

Japonya’ya gitmek için en iyi mevsim hangisi?

Türkiye’nin tersine haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarında Japonya’ya çok yağmur yağar. En iyi mevsim geri kalan aylarda yaşanıyor.

Japonya’ya gidersek mutlaka yapmamız gereken ne var?

Japonya kaplıca merkezi . Tüm yaş grupları Japonya’da kaplıcalara gider. Gidemezsek küvete gireriz. Suyunu da 39 dereceye getiririz. Böylece vücut ısısını aynı seviyeye yükselterek küvette kalırız. Japonya’da küvetsiz daire yoktur.

Japonlar Türkler’den kimleri tanır?

Barış Manço. 2002’de İlhan Mansız popülerdi. Maçlara Japon kadınları uçak kiralayıp geliyordu, düşünün. Şimdi onun devri geçti. Hadise zamanı başladı. Japonya’da yabancıların şarkıları ilk ona giremez ama Hadise’nin şarkıları ilk sıralara girdi. Biz de Hadise’yi dostluk elçisi yaptık.

RÖPORTAJ: MERVE ÖZAYTEKİN
mozaytekin@posta.com.tr