Cem Kerpiççiler Vasatın tahakkümünü dibe vurmak yenecek
HABERİ PAYLAŞ

Vasatın tahakkümünü dibe vurmak yenecek

Haberin Devamı

Meseleyi yanlış yerinden tutup tartışırsanız hiçbir sonuca varamazsınız... Medyanın ekonomi politiği üzerine kafa yormadıkça mesela... "Şu an basın tribününde kaç Boğaziçili, kaç ODTÜ, Koç, Sabancı mezunu var?" sorusundan çok daha mühim sorular sorabiliriz kolaylıkla...

Gazetelerde muhabir sayısının neden azaldığı ile başlayabiliriz aslında... Kopya spor sayfaları arasında sıkıntıyla gezerken, farklı, özel bir haber ararken 'muhabir olmayınca haber de olmaz'ı aklımıza getiremez miyiz acaba? Sonra bu muhabirlerin hangi koşullarda çalıştığını merak ettiniz mi acaba? Hani o soru sormuyor diye eleştirdiğiniz muhabirlerin, ulaştırma servisi "Araç kapıda çabuk ol", yazı işleri "Kardeşim haberini çabuk geç. Taşra geçecek" dedikçe telaş arasında sıkıştıklarını mesela...

Ya da sıkı bir sorunun ardından kendi meslektaşları arasında bile "Problem bu ya... Hoca'ya böyle soru sorulur mu? Bizi de yakacak" mealinde ötelenmeleri üzerine bir cümle okudunuz mu? Ya da kaç kurumun kendini geliştirmek adına bir eğitim programına yazılan muhabirine destek verdiğini... Yazı işlerinin işine geldiğinde "Aman şu yöneticiden birkaç cümle al... Senin aran iyidir" derken mevzu çatallaşınca "temas ve mesafe önemli" jargonuna geçişini mesela...

Hangi üniversiteden mezun olursanız olun, çarkın içine girince oraya benzersiniz... Çarkın içinde başka türlü bir şey istemek olasıdır... Ama istemekten öteye eyleme geçtiğinizde bedelini ödersiniz... En yakınınızdaki bile size düşman olabilir... Değiştirmek için konfor alanından çıkmak cesaretini göstermek gerekir... Bu kopya sayfalardan, vasattan kurtulmanın olası yolu ise yolun sonunu görmekten geçiyor olabilir... Günün birinde dipte olduğumuzu hissettiğimizde farklı bir şeyler yapmak için çaba göstermek gerektiğinin farkına varacağız... Bakın işte o zaman başka bir çıkış yolu kalmadığında vasatın tahakkümüne karşı gelip cesaretle yeni sayfalar çizeceğiz... Çok satan bir gazetenin spor sayfasında bir hentbol hikayesinin manşet olduğunda bu yazıyı hatırlayacağım...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder