Twitter'da protesto hayat kurtardı

Sivas-Madımak olaylarını dün gibi hatırlıyorum. Tek tük gelen telefonlarla ne olup bittiğini bırakın biz, Ankara’da ülkeyi yönetenler bile tam olarak anlayamamıştı. Oysa önceki gece sosyal medyada yaşanan dalgalanma, Malatya Sürgü Kasabası’nı bir anda Türkiye’nin gündemine oturttu.

Kasabada yaşayan Kürt Alevi bir aile, ramazan davulcusunun evlerinin önünde davul çalmasına itiraz etmiş; “Biz oruç tutmuyoruz, yarın işe gideceğiz, bırakın uyuyalım” demişti! Sen hem Kürt, hem Alevi ol, hem oruç tutmuyorum diye yekten açıkla, bu kadarı fazla tabii, linç edilmen gerekiyor! 50-60 kişilik bir grup evin önünde toplanıyor, camları taşlıyor, ahırı ateşe veriyor.

[[HAFTAYA]]

Video ile yayın

Ama artık cep telefonları diye bir şey var. Leyla Evli ışıkları söndürüp korkuyla bekledikleri anları videoya kaydediyor. Dışarıda bir yandan tekbir getirip bir yandan İstiklal Marşı okuyan kendini bilmezlerin gürültüsü gayet net duyuluyor! Leyla Evli videoyu sosyal medyada paylaşınca kıyamet kopuyor! Vali, aynı Sivas’daki gibi “Yok bir şey” diye demeçler verirken CHP milletvekilleri kasabaya hareket ediyor ve sürekli bilgi veriyor.

Jandarma olaya daha bir dikkatli müdahale ediyor. Sonuç, olaylar yatıştırılıyor. Şimdilik can kaybı yok. Ya video kaydı yapan cep telefonları olmasaydı? Yeni bir Madımak mı? Türkiye; Kürdüyle, Alevisiyle bir arada yaşayacak. Bölmek isteyenlere inat, ne Irak, ne Suriye, ne Libya olmayacak. Ama bunun için de önce Başbakanı, Ana Muhalefet Partisi Başkanını hedef aldırtmayacak, Alevi diye meydanlarda yuhalatmayacak. Kürt asıllı milletvekilleri için İçişleri Bakanı “Zavallılar” demeyecek. Üsttekiler dikkat edecek ki alttakiler eline taş alıp atmayacak. Malatya’da sorumluların cezalandırılması olayı soğutacak.

Olimpiyatta boş kalabalık

Londra’daki muhteşem açılışa katılan Başbakan Erdoğan İstanbul’un 2020 olimpiyat adaylığı için “Şimdiye kadar hiçbir Müslüman ülkede olimpiyat yapılmadı, ne eksiğimiz var?” dedi. Müslümanların ne eksiği var? Paraysa para, bastırırsın, en güzel tesisleri yaptırır, en güzel açılışı sipariş edersin. Sonra? Bu fuar değil, spor karşılaşması.

Açılış töreninde hangi ülke kaç sporcu ile geçti gördük. Sadece ABD, Rusya, Çin gibi büyük ülkeler değil, spora önem veren, sporcu yetiştiren ülkeler olimpiyatlarda madalya alıyor. Ya Türkiye? 16 yaşındaki Çinli madalya alıyor, 16 yaşındaki Hazal yarışma sırasında heyecandan yüzmeyi unuttuğunu açıklıyor! Türkiye bu yıl daha kalabalık bir sporcu kafilesiyle katılıyor ama sporcular fizik ve moral kondüsyon olarak yetersiz. Halterci kızımız göz yaşlarıyla “Kazanmayı o kadar istiyordum ki vücudum boşaldı” diyor.

Bu sporcuların fizik kondüsyonlarıyla uğraşılmış belki ama psikolojik destek verilmemiş. Olimpiyat gibi bir rüyanın içinde olmak heyecanını yenemiyorlar. Fizik olarak belki ama ruhen hazır değiller. Saha kenarında “Hadi kızım!” diye bağıran antrenör dışında yok mu bunların psikolojik koçları? Sporcularımız, şimdiye kadar başarılı olamadı. Üstelik Müslüman ülkelerde kolay kolay ne jimnastikçi kız çıkar, ne yüzücü. Spor, gerek giyimde, gerek antremanlarda özgürlük gerektiriyor. Türk bayrağıyla rekor sevinci yaşayan kadın sporcumuza kıyafeti nedeniyle yazılan yorumları okusanız, dudağınız uçuklar! Sporcun yoksa Olimpiyat’ı niye yapmak istiyorsun ki?

Poliste terfi için

Dörtyol İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Marangoz, AK Parti Gençlik Kolları Üyesi Ömer Uzun’la tartışan polis memurlarını duvar dibine dizip amir konumundaki Murat Emer’in rütbesini söktürerek teşhis yaptırmasıyla ünlenmişti. Polislerin ve vatandaşın büyük tepkisini çeken olay sonucunda Marangoz soruşturmaya tabi tutulmak bir yana, terfi etti; Hatay İl Emniyet Müdür Yardımcılığına atandı.

Aslında şaşılacak bir durum değil, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube Müdürlüğü’ne de adı, iki işkence davasına karışmış Selim Ay getirildi. Sedat Selim Ay, işkence davaları yüzünden Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde mahkum ettirmiş, kendisi de 14 ay hapis cezası almıştı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’den bu örnekleri aşan bir terfi ve atama bekliyoruz: Cinayetten hükümlü olmazsa hatırım kalır!