Av. Hakan TOKBAŞ Türk hukukunda araçtan yararlanma (amortisman) bedeli
HABERİ PAYLAŞ

Türk hukukunda araçtan yararlanma (amortisman) bedeli

Haberin Devamı

Diyelim ki, 2015 yılında bir araç aldınız. Bu aracın motorunda gizli bir ayıp var; siz de bu ayıbı şimdi fark ettiniz, derhal satıcıya ayıbı ihbar ettiniz, cevap gelmediği için dava açtınız. Açtığınız davada sözleşmeden dönme hakkınızı kullandınız. Yani aracı iade ederek bedelini talep ediyorsunuz.

SORU ŞU: Açtığınız davada aracı iki yıl boyunca kullanmanız sebebiyle, talep ettiğiniz fatura bedelinden, yararlanma (amortisman) bedeli indirimi yapılacak mıdır? Bu sorunun cevabı Türk Hukukunda biraz karışık; bu bakımdan sorunun cevabını üç farklı ihtimale göre ayrı ayrı cevaplandırabiliriz.

BİRİNCİ İHTİMAL:

Siz bir otomobil bayisinden veya galeriden hususi kullanım amaçlı bir otomobil aldınız. Yani binek araç dediğimiz türden.

Bu durumda Yargıtay’ın yerleşik görüşü amortisman bedeli indiriminin tüketici işlemleri bakımından söz konusu edilemeyeceği yönündedir. Yani, bu durum bir tüketici işlemi olduğu için, tüketici herhangi bir amortisman bedeli ödemeden araç için ödediği tüm fatura bedelini talep edebilir.

Gerçekten, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda da sözleşmeden dönme halinde, tüketicinin maldan elde ettiği yararları satıcıya vereceği yönünde bir hüküm bulunmadığı gibi, tüketicinin ödediği bedelin tümünün iade edilmesi gerektiği konusunda açık hüküm mevcuttur.

O halde, tüketici işlemi niteliğindeki araç satım işlemlerinde, tüketici araçtan yararlanma bedeli ödemeyecek, bu külfete ayıplı mal sattığı için satıcı katlanacaktır.

İKİNCİ İHTİMAL:

Siz yine bir binek araç aldınız; fakat bu sefer araç bayisi veya galericiden değil, ikinci el olarak direkt sahibinden (ticari amaçla hareket etmeyen, kendi kullandığı aracı nakde çevirmek için satan kişiden) aldınız.

Siz yine bir binek araç aldınız; fakat bu sefer araç bayisi veya galericiden değil, ikinci el olarak direkt sahibinden (ticari amaçla hareket etmeyen, kendi kullandığı aracı nakde çevirmek için satan kişiden) aldınız.

Bu durumda işler değişiyor. Bu sefer satıcı, ticari veya mesleki amaçla hareket eden kişi olmadığı için bu olaydaki araç satış işlemi de tüketici işlemi niteliğinde olmuyor.
O zaman hangi kanuna bakılacak? Elbette 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na.
Türk Borçlar Kanunu’nun 229. maddesinde “ Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür” hükmü mevcuttur.

O halde, aracı satın aldığınız kişi “tüketici hukukuna göre satıcı” sıfatını taşımıyor ise, açık kanun hükmü gereği araçtan yararlanma (amortisman) bedeli hesap edilerek toplam bedelden düşülecektir.

ÜÇÜNCÜ İHTİMAL:

Siz bu sefer binek bir araç yerine, araç bayisi veya galericiden bir traktör aldınız. İkinci ihtimalde belirttiğimiz olayda siz tüketici sıfatını karşılarken karşı taraf tüketici hukukuna göre “satıcı” sıfatını taşımıyordu.

Bu olayda ise, karşı taraf tüketici hukukuna göre “satıcı” olabilecek iken bu sefer siz “tüketici” sıfatını taşımıyorsunuz. Çünkü, kanunda tüketici, “ticari veya mesleki amaçlarla hareket etmeyen kişi” olarak tanımlanıyor. Traktör ise kullanımı gereği mesleki amaçla alınabilecek bir mal olduğu için, bu olayda da araç satış işlemi tüketici işlemi niteliğinde olmuyor.

O zaman yine Türk Borçlar Kanunu 229. maddesine bakmamız gerekecek. İkinci ihtimaldeki cevabımız aynen burada da geçerli olacak ve alıcı, ayıplı aracı kullanmaktan ötürü amortisman bedeli ödemek zorunda kalacaktır.

AB HUKUKUNDA AMORTİSMAN BEDELİ:

Avrupa Birliğinde özellikle Almanya’nın, tüketici işlemlerinde de amortisman bedeli indirimine gittiği bilinmektedir. Avrupa Adalet Divanı ve Alman Federal Mahkemeleri, özellikle sözleşmeden dönme yoluna gidildiği zaman, nasıl ki satıcı, alınan paradan elde ettiği fayda olan faizi de iade ediyorsa, alıcının da araçtan elde ettiği fayda olan amortisman bedelini iade etmesi gerektiğini düşünmektedir. Buna karşılık, aracın misli ile değişimi taleplerinde, satıcı faizi ödemediği ve paradan elde ettiği fayda kendisinde kaldığı için, tüketicinin de amortisman bedeli ödememesi gerektiğini belirtmektedirler.


Bakıldığı zaman Avrupa Birliği hukuku daha adaletli ve dengeli gözükmektedir.


AMORTİSMAN BEDELİNİN HESAPLANMASI

Alman Federal Mahkemeleri buna çok açık ve kolay bir formül bulmuşlar. Formül şudur: Alıcının kullanımı / Araç ömrü = Amortisman Bedeli / Fatura Bedeli Örneğin, ömrü 300.000 kilometre olduğu kabul edilen bir aracın fatura bedeli 100.000 TL olsun. Alıcı, aracı 60.000 kilometre kullanış ise, aracın toplam ömrünün 1/5 sı kadar kullanmış demektir. O halde amortisman bedeli 100.000/5= 20.000 TL olarak belirlenecektir

Sıradaki haber yükleniyor...
holder