TOMA Gezi ruhunu yenemez

Neler demediler Gezi direnişi için.. “Arkasında faiz lobisi var” dediler “İçki lobisi kışkırtıyor” dediler. “Reklam lobisi operasyonu” dediler. Başka ne lobiler ürettiler; Faiz lobisi, Yahudi lobisi, Borsa lobisi, Sermaye lobisi, Medya lobisi, Döviz lobisi Terör lobisi, Kaos lobisi. Ama hiç anlamaya çalışmadılar.“Darbe girişimidir” deyip kestirip attılar. Ama hiç birisi yoktu Gezi Direnişi’nin arkasında. Eylemi fırsat bilen örgütleri bir kenara bırakırsak,Gezi örgütsüz, lobisiz, yaşam tarzlarına müdahale edilenlerin itirazı, başkaldırısıydı. Öyle ki katılanların yüzde 80’ine yakını hiçbir parti ve derneğe üye bile değildi. Mesele elbette yalnızca ağaç ve park değildi. Mesele “Başbakan’ın oynamaya çalıştığı Baba” rolüne itirazdı. Mesele “Yok sayılmaya, ötekileştirilmeye, itilip, kakılmaya” itirazdı. Mesele, “Ben herkes için iyisini bilirim, ben yaptım oldu” zihniyetine itirazdı. Mesele, yasama, yürütme ve yargıda tek parti etkisine itirazdı. Mesele, polis şiddetine itirazdı. Mesele, halkın sesi olan gazetecilerin susturulmasına itirazdı. Mesele,”Cemevi ibadethane değildir” politikasına itirazdı. İstedikleri ise, daha fazla özgürlük ve demokrasi idi. “Biz de varız” diyenler çıkmıştı sokağa. Ama geçen yıl dinlemediler, bu yıl da dinlemeyecekler. O yüzden 25 bin polis 50 TOMA göndermişler Gezi Parkı’na. Ama Gezi artık yalnızca 31 Mayıs günü yapılacak bir anma bir yıldönümü değil, 365 gün hissedilen, konuşulan ve yaşanan bir başkaldırı ruhu, bir başkaldırı kültürüdür. TOMA’lar ile Gezi Parkı’nın etrafını kuşatabilirler ama anlamadıkları şu; TOMA, Gezi ruhunu yenemez.