'Tilki'nin gecesi

Onun futbolunu övmek için geldiği günden itibaren birçok yakıştırma yaptık. İlk geldiğinde Fener’de 20 numara giyiyordu ama biz ona 10 numara dedik. Sihirbaz dedik, büyücü dedik, kral dedik, dedik de dedik. Ama en çok yakışanı “profesör” oldu. Şu an hem üzerinde giydiği formayla hem de oynadığı futbolla Fener’in 10 numarası olan Alex’e bir yakıştırma daha yapıyorum: Tilki.

[[HAFTAYA]]

Neden mi? Takımını öne geçirirken attığı golde tilki gibi kurnazdı. Çünkü pozisyon bitti derken o bitmediğini hem bize hem tribünlere hem de Kayserispor kalecisi Navarro’ya gösterdi. Takipçiliğine, kurnazlığı da ekleyip fileleri havalandırdı. Bu golü anlatmışken ortaya iki de soru atalım: Bu maç geçen sezonun sonlarında oynansaydı ne olurdu?

Navarro ‘Şike soruşturması’ kapsamında sorgulanıp, Sivasspor kalecisi Korcan gibi cezaevine gönderilir miydi? Neyse, geçiniz... Dönelim Alex’e. Ne görev verirseniz yapıyor. Kayseri karşısına kağıt üzerinde santrfor olarak çıktı. Ama o santrfordan fazlasını yaptı. Orta sahaya geldi top aldı, penaltıdan bir gol daha attı, Stoch’un attığı golün de hazırlayıcısı oldu.

Adamı kaleye koysanız, orada da oynayacak. 20’li yaşlarda birçok futbolcunun yapamadığını o 34 yaşında yapıyor. Helal olsun 10’a... Ve Stoch; Fener’in delici gücü. Rakip defansın arasında bir matkap gibi çalışıyor. Kayseri maçında ortaya bir gerçek çıktı. Bilica’nın yerine Serdar’ı koyun, herhangi bir sakatlık olmazsa Fener’in 11’i eldeki futbolcularla artık şekillenmiştir. Çünkü Fenerbahçeli taraftarlar uzun zamandır ilk kez Kayseri maçında koltuklarına rahatça oturup bir maç seyretti.