Yazgülü Aldoğan Tarihin tozu alınıyor
HABERİ PAYLAŞ

Tarihin tozu alınıyor

Beyazıt Kulesi’nin tepesine çıkıp baktım sana ey güzel İstanbul! Ve tam 180 basamağı boşu boşuna çıktığıma yandım! Bu ne ucube bir şehir! Tarihi yarımadanın o birbirinden güzel anıtları, mabetleri, camileri, bir beton yığınının içinde kaybolup gitmiş. Kös kös indim aşağı, yakından bakınca hiç olmazsa tek tek güzellikleri görüyorsunuz.

[[HAFTAYA]]

İki haftadır turist gibi geziyoruz İstanbul’u. Topkapı Sarayı’nın bahçesinde bir mücevher gibi duran Sofa ve Revan Köşkleri’ni, mutfakları gördük önce. Dün de Galata’da Mevlevihane’yi, Saraçhane’deki şehzadelerin türbelerini ve Beyazıt Kulesi’ni... Niye mi? 2010 bitti ama Avrupa Kültür Başkenti İstanbul 2010 Ajansı’nın yaptığı restorasyon projeleri haziran ayında bitecek. Bitenleri tek tek gezdiriyorlar. Yapılan ince işleri gördükçe, “Ellerine sağlık” diyor ve bunca zaman bunların niye yapılmadığını düşünüp üzülüyoruz. Bir tek nedeni var: Hani şu çanak çömlek yüzünden metro yapılamıyor zihniyeti, değer bilmemek, yoksa para her zaman bulunur. Saray, cami, türbe gibi binlerce yıllık tarihi anıtlar olunca değer biliniyor ama çok para, çok emek, bürokrasiyle boğuşma gerekiyor hepsi için. Kimi Vakıflar’ın, kimi Belediye’nin, kimi Kültür Bakanlığı’nın.

Haberin Devamı

Mevlevihane açılıyor

Galata’daki Mevlevihane çok güzel olmuş! Yakında açılacak, semazenler yine dönecek ama bu kez aynı zamanda bir müze olarak da gezilebilecek. Bahçesindeki mezarlıklar da düzenleniyor. Yazık, Beyoğlu Evlendirme Dairesi hep oranın bahçesinden tırtıklanarak yapılmış! Yeşile göz dikeriz ya sürekli. Önündeki Galip Dede Caddesi de yenileniyor. Galata şu aralar bomba düşmüş gibi, Yüksek Kaldırım’ı da Beyoğlu Belediyesi düzenliyor. Bitince güzel olacak, tabii sahaflar yerine kokoreççiler, köftecilerle dolmazsa... Bunun bir tek çaresi var: Bütün o güzelliklerin içinde bir yara olarak duran genelevi oradan kaldırırsanız, cumartesi ve pazar günleri o yoldaki kara kafalı erkek kalabalığını da kaldırmış olursunuz, onların kokoreç yeme ihtiyacını da! O genelev ki arkasında okul, önünde sinagog ve camii var! Pes yani.

Haberin Devamı

Topkapı Sarayı

Sanırsınız ki Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzesi Topkapı Sarayı’nın restorasyonu için sıkıntı yoktur. Tam tersi. Müzenin sergilenebilecek parçaların dörtte üçü depoda duruyormuş, yer yok diye! Mutfaklardaki bütün porselenler kaldırılmış. Mutfaklar restore edilmiş. Oysa sırf burayı gezmek için bile gelen vardır, dünyanın en ünlü çini ve porselen koleksiyonları burada. Revan Köşkü’nün altın yaldızlı tavanı! Bak bak doyama. Şehzadelerin türbeleri henüz bitmemiş. İğneyle kuyu kazıyor sanatçılar. İskelelerin tepesinde, nakış işler gibi incecik fırçalarla resimleri boyuyor, çinileri, çatlakları onarıyorlar. Yanlış yapılmış işler düzeltiliyor. Nasıl bir sabır ve emek işi, görmek gerek. Şehzadelerin türbelerinden Mehmet’in türbesi ise açılır açılmaz ziyaretçi akınına uğrayacak. Çünkü Şehzade Mehmet, Hürrem Sultan’ın tahta geçirmeye çalıştığı oğlu olduğu ve genç yaşta öldüğü için Kanuni Sultan Süleyman bunun büyük oğlu Mustafa’yı boğdurması karşılığında kendisine verilmiş bir ceza olduğunu düşünüyor ve bu türbeyi yaptırıyor. Aylar boyunca buraya gelip ağlıyor. Muhteşem Yüzyıl dizisiyle tarihe merak salmış seyirci için Hatice Sultan Türbesi de ziyaret yeri olacaktır! Tabii bizi Nezih Başgelen gezdirdiği için tarihi ayrıntılarıyla masal gibi dinledik. Siz de gezerken mutlaka iyi bir rehber, yoksa yazılı kaynaklardan yararlanın ki, tarihi sadece seyretmeyin, tadına varın, anlayın

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder