Tabletle zehirlenen çocuklar

Her yazın Temmuz ayını anne & kız tatili, Ağustos ayını da baba & kız tatili olarak planlarız.

Bu yazın ilk zamanları da kızlarımla doya doya tatil yapıp, çeşitli aktivitelerle günlerimizi doldurduk. Ağustos ayında da kızları babalarına teslim edip kendi tatilime çıktım.

Gelelim gördüklerime, şahit olduklarıma...

Tüm tatil beldelerinde maalesef elinde tablet, katatonik ve paralize bir halde öbek öbek çocuklara rastladım. Çocuk kafasını kaldırmadan tabletle yaşıyor, yemek yiyor ve uyuyor. Çocuğu oyalamak için bu yola başvuran annelere sesleniyorum; yapmayın!

Ne olur bunu çocuğunuza yapmayın. Hiç tablet vermeyin demiyorum ama bunun ciddi bir limiti olmalı. En son Dalyan'da tekneyle İztuzu plajına ulaşmaya çalışırken 25-30 dakika süren yolda, kadın çocuğunun eline tableti verdi, sesi sonuna kadar açık tablette oyununu oynayan çocuğu elleriyle besledi ve ağzını sildi. Çocuk 8-9 yaşlarındaydı ve hipnotik bir halde asla kafasını kaldırıp sudaki Caretta caretta’lara ya da tepedeki kral mezarlarına bakmadı.



Birincisi, çocuk hipnotik bir halde olduğu için ne kadar yediğinin farkında bile değildi ki bu çocuk ileride ciddi bir obez hastası olma yolunda, ikincisi merak eden bir çocuk olmadığı için hayatı boyunca önüne verilenle yetinecek ve sorgulamayacak. Annenin yüzündeki "çocuğum çok uslu, bakın hiç sesi çıkmıyor" gururunu bir görseniz eminim sizin de tepeniz atardı çünkü o esnada son ses açık tabletin gürültüsünden, herkesi zaten rahatsız ettiğinin farkında bile değildi. Etrafıma baktığımda sadece bizim Türk çocuklarının bu kadar “tabletçi” olduğunu görmek de ayrı bir hüsrandı benim için.

Sonuç olarak etraftaki minik 'Tablet Can'lar ve 'Tablet Su'lar görmek bu devrin okuyan, araştıran ve bilinçli olduğunu düşündüğüm annelerine yakıştıramadığım bir şey.