Pazar Postası 'Şüpheci biri olsaydım Kaan beni aldatmazdı'
Paylaş
'Şüpheci biri olsaydım Kaan beni aldatmazdı'

Kendi tasarımlarını giyen Seçkin Piriler, Ortaköy’deki evinde ilk kez Canan Danyıldız’ı ağırladı

RÖPORTAJ: CANAN DANYILDIZ
canan.danyildiz@posta.com.tr



- Seçkin Piriler 35 yaşında. Manken

- 2 çocuğunun babası olan Duman Grubu’nun solisti Kaan Tangöze’den yeni boşandı.

- Gerekçe; Kaan’ın Seçkin’i şarkıcı Kıvılcım Ural ile aldatması.

- ‘Eşimi sürekli takip etseydim, telefonuna nereye gidip geldiğine baksaydım aldatılmazdım. Aldatılmak ateşten top gibi bir şey. İnsanın 24 saat içini yakıyor’ diyor.

- Yeniden aşık olup evlenmek istiyor. Hatta yeniden anne olmayı bile planlıyor.

■ Yepyeni bir Seçkin Piriler! Hayat nasıl gidiyor?

Evet, yeni hayatıma alışmaya çalışıyorum. 2 çocuğum var, onlar için iyi bir şeyler yapmak istiyorum. Bundan sonra onlar için varım. Çalışma hayatına dönüyorum. Boşanalı daha 1 yıl olmadı ama, yepyeni projelerle geri dönüyorum.

■ Çok çalışkan bir modeldiniz...

16 yaşımdan beri çalışıyorum, ayrıca 1980 değil, 1981 Aralık doğumluyum. Kendimi bildim bileli iş hayatındayım.

■ Nelere konsantresiniz bu aralar?

Bütün bir yaz oyunculuk eğitimi aldım, iki tiyatro oyununa hazırlanıyorum. Biri komedi, ‘Aşka Geldik’, ama öteki dram ve tek kişilik. Onu 2017 gibi hayata geçirmeyi planlıyorum. Benim de katkılarımın olduğu bir oyun olacak. Bir de tasarım yapıyorum.


■ Bunlar aynı zamanda yeni hayatınızda kendinizi kanıtlama çabanız mı?

Evet. Çalışma hayatından çok uzun süre ayrı kaldım. Hakan’la Volkan’ın arası çok az. Oyunculuğu da modelliği de bırakmıştım. Çalışmayı bırakmak hata oldu. Gerçi boş da durmadım. İstanbul Moda Akademisi’ni bitirdim. Tasarımlarım Fashion Week’e seçildi.

■ Zaten işin model olarak öteki tarafında duruyordunuz...

Evet, modayı yakından takip ediyorum, giyinmeyi seviyorum. Öngörüm yüksek, bir iki sene sonra ne moda olacak bunu hissediyorum ve çizimlerime yansıtabiliyorum. Bu bir yetenek.

■ Tasarım işinde iddialısınız galiba!

Fashion Week’e çıkarken tasarımlarımı kendi bütçemle hazırladım. Ama şimdi daha profesyonel olarak ilerlemeliyim. Bir markayla anlaşıp onlara koleksiyon hazırlamak istiyorum. O markanın yüzü de olabilirim. Parfüm ve aksesuar da tasarlamayı istiyorum.

■ Ünlü olduğunuz için daha mı kolay oldu Fashion Week’e seçilmeniz?

Hayır, tam tersi. Ünlü olduğum için beni seçmezler diye düşünüyordum. Kaan da ‘Seni seçmezler’ diyordu. Çalışacağım, sonuna kadar uğraşayacağım dedim ve yaptım.

■ İlerde bir ‘Seçkin Piriler’ markası çıkacak mı?

Neden olmasın? Ama önce pişmem gerek. Her şey hemen olmuyor. Adım adım gitmek gerek.

■ Bu tasarımların hemen hepsi niye siyah?

Çünkü 80’lerin rock müziğinden, havasından esinlendim. Deri ve zımbaları kullandım, o yüzden siyah. Aslında çok renkli bir karakterimdir. Yeni yapacağım koleksiyon çok renkli olacak. Evim de çok renkli.

■ Evinizi de bize ilk kez açıyorsunuz!

Evet! Sen bir de benim dolabımı görsen! Çok renkli. Kıyafetlerimle bağ kurarak alıyorum. 17 yaşımda aldığım elbise bile şu an dolabımda ve hiç yaş almamış gibi hissediyorum.

■ Evet! ‘Kadın’ lafından da hoşlanmıyorsunuz!

2 çocuğum olmasına rağmen kendimi kadın gibi hissetmiyorum. Çok genç ve enerjik hissediyorum. Zor şeyler yaşamış olabilirim ama hala kendimi çok dolu, heyecanlı hissediyorum. Dünyaya bir kere geliyorum!

“EŞiM EVDE RAHAT ETSiN DiYE ÇALIŞMADIM”

■ Model olup 2 çocuğu art arda doğurmanıza şaşırmıştım!

Herkes çok şaşırmıştı. Genç kızlığımda ‘Evleneyim, anne olayım’ hayalleri kuran biri olmadım. En büyük hayalim model olmaktı. Odamın her yerinde Claudia Schiffer resimleri vardı, ona hayrandım.

■ Eee, sonra?

15 yaşında yarışmaya katıldım, babamı ikna etmiştim ama annem hiç istemiyordu. Allah da bana bu fiziği vermiş. Şimdi ‘İyi ki model olmuşum’ diyorum.

■ ‘Anne olmak’ olağan sürecinde mi gelişti?

Evet, birine aşık oldum, evlendim ve anne oldum. Hayatımda ilk kez Kaan’a aşık oldum, diğerlerini aşk sanmışım. Bir gün evleneceksem ve çocuğum olacaksa, Kaan’la olmalıydı.

■ Hâlâ onun için kötü bir şey söylemiyorsunuz. Hayret!

Çünkü çocuklarımın babası, onunla ilgili negatif bir şey bilsinler, okusunlar istemiyorum. Biz karı-koca değiliz ama o Hakan ve Volkan’nın babası.



■ Aldatıldığınızı öğrendiğiniz gün, Fashion Week’te tasarımlarınızı sergileyeceğiniz günle aynı...

Evet, çok kötü bir gündü. Ama bir taraftan da 2 yıl bu defile için çok çalışmıştım. Etkinliğin kapısından girdim, bütün gazeteciler peşimde. Ve bu olayı kapıda bıraktım, o günün hakkını verdim. Ama defile bittiğinde tabii ki çok kötüydüm.

■ Neyi öğrendiniz, ne ders aldınız?

Hayatın merkezine kendimden başka birini koymanın ne kadar hata olduğu gördüm. Bir de kipheci biri olsaydım Kaan beni aldatamazdı.

■ Siz ne yapıyordunuz?

Her şeyin merkezine Kaan’ı koyuyordum. Ona göre yaşıyordum. Çok sevince farkına varmıyorsun ki! Bu yaptığımız normal zannettim. O mutlu olsun, o rahat etsin, iyi hissetsin istedim. Pişmanım. Sonrasında çalışmamam bile onun rahatı içindi.

■ Şimdi?

Artık sadece çocuklarımın babası. Hayatın merkezine kendimi koydum, ben iyi olursam çocuklarım da iyi olur. Önce ben...

■ ‘Bencillik’ değil bu...

Hayır değil. Kaan gelip çocuklarını görüyor, ilgileniyor ama bizim bu evde artık 3 kişilik bir hayatımız var. Çocuğun ateşi olsa, önce ben varım.

■ Erkek çocuğu sahibi olmak zor mu?

(Gülüyoruz) Zor tabii, yatakta bir yanımda Hakan, diğer yanımda Volkan.

■ ‘Oğullarım var aman bundan sonra daha dikkatli poz vereyim’ dediğiniz oluyor mu?

Hayır, çünkü benim en cesur dediğin pozum bikinili. Onu da herkes plajda giyiyor.

■ Anne-babalarının ünlü olduğunun farkındalar mı?

Hakan daha büyük olduğu için biliyor. O babasının konserlerine de gidiyor. Beni daha görmediler. Evliyken davetlere bile katılmazdım ki.

■ Kaan Bey’in işinizi küçümsediği olur muydu?

Modelliğime hiçbir zaman bir şey demedi, saygı duyardı. Ama “Tanıtım, açılış o tip şeylere gitmeye ne gerek var” derdi.

■ Herkes de yaşadıklarından sonra bu kadar dik duramaz.

Bu da takdire şayan! Yaşayacaklarımız bu kadarmış. Bazı şeyleri kabul edip devam etmek gerek. 4 yıl flörtümüz, 6 yıl evliliğimiz var, gözüm kapanmış. Bu kadar sevilmek de bazen erkeklere iyi gelmiyor demek ki.

■ Çok zor günlerin ardından, sorunları halledebildiniz mi?

Biz daha arkadaş olamadık. Pek görmemeye çalışıyorum. Kaan çocuklarıyla vakit geçiriyor; buraya gelince ben de arkadaşlarımla dışarı çıkıyorum.

“ALDATILMAK ATEŞTEN TOP GiBi iNSANIN iÇiNi 24 SAAT YAKIYOR”

■ Şimdi daha mı mutlusunuz?

Zamanla mutlu olup olmadığımı anlayacağım. Çalışmak, faal olmak bana iyi gelecek. Ve ben iyi biriysem, hayat güzel şeyler getirecek.

■ Rahatın battığı isimlerden biri!

Öyle devamlı arkadaşa kahveye gideyim, şurda bütün gün takılalım, yok bende. Mesela çok param olsun, şu marka arabam olsun hiç istemedim. Her şey gelip geçici. Çok mütevazıyımdır.

■ Olgunlaştınız mı?

Zaten olgun biriydim ama mutlaka yaşadıklarımın bana katkısı olmuştur. Aldatılmak çok kötü bir şey. Ateşten top gibi insanın içini 24 saat yakıyor. Allah kiiyor.

■ Geriye dönüp sorguluyor musunuz? ‘Niye?’ diye...

Çok sorguladım, gecelerce çok düşündüm. Ama sonucu değiştiremiyorsun. Şimdi geçmişe bakmayı bıraktım. Hani dibe vurur sonra acayip zıplarsın ya; galiba o döneme giriyorum.

■ Kendinizi aşka, evliliğe kapattınız mı?

Çok zor günler geçirdim inan! Çocuklara yansıtmamaya çalışıyordum. Ama geceleri ağlayarak uyanıyordum filan. Ama yok, aşka, sevgiye ya da evliliğe kendimi kapatmadım.

■ Aaa, harika!

Kaan’ın beni aldatacağını da düşünmüyordum; hayat sürprizlerle dolu. Yeniden, zamanı gelince birine çok aşık olmak istiyorum. Çok gencim daha. Önceliğim iş! Önce çalışmak ve birçok alanda kendimi kanıtlamak istiyorum. Sonra aşk ve evlilik...

■ Yeniden evlenir misiniz? Çocuk sahibi olur musunuz?

Evet evlenirim! 2 tane evladım var. Birine aşık olursam, çok sevilirsem. Öyle fasa fiso ilişki istemem. Önce kendimi kanıtlayayım iş konusunda, sonra karşıma kim çıkacaksa çıksın. Çocuğa gelirsek... Aslında bir daha yapmak istemiyorum ama hayat süprizlerle dolu, olabilir de.

■ Nasıl birine yeniden aşık olursunuz?

Bilmem, hiç düşünmedim. Yaş olarak benden büyük olmasın da! Pırıl pırıl, enerjisi bana yakın biri olsun.

■ Çok net birisiniz!

Yalan söylemeyi hiç beceremem. Herkesi de böyle sandığım için geldi başıma gelenler!

■ Güleyim mi üzüleyim mi bilemedim!

O kötü haberler çıkmadan bir gece evvel Kaan’ın kucağında TV seyrediyordum düşünsene! O kadar bihaberdim.

■ Kıskanç biri de değilsiniz galiba? Telefon vs. karıştırmaz mıydınız?

Yok asla! Karıştırsaydım, zaten yakalardım. Bu kadar fark etmemek, hissetmemek de bana çok koydu. Masumiyetimi korumak istiyorum. Şüpheci, sorgulayan biri niye olayım? Bir iş olmuyorsa olmuyordur, hayırlısı değildir. Belki de o kadar güzel bir hayatım olacak ki; 1 yıl sonra bunlara güleceğiz.

■ Peki bu aldatılma-boşanma sürecini düşününce ne buldunuz?

Hayatın merkezine Kaan’ı değil, kendimi koysaydım... Belki o da her an elinden gidecek diye, beni kaybetme korkusu yaşar ve beni aldatamazdı.

■ Çok dürüst bir tespit...

Şu saatten sonra hiçbir erkek için işimi gücümü bırakmam. Beni sevecek insan işimle, gücümle, çocuklarımla sevsin. Böyle kabul etsin.

■ Kaan Bey sizi çok sevdi mi, sizce?

Kaan beni çok sevdi, yalan söyleyemem. Bunu herkes biliyor.

■ Çok seksi, güzel birisiniz!

Bilmem öyle mi? Bunu sen yaz! Bana güzelliğim, seksiliğim normal geliyor.

■ Her şeyi affeder misiniz?

Bilmem, son olayı affetmedim mesela! Beni üzen ortamlardan, insanlardan uzak duruyorum...

“Yeniden podyuma çıkacağım”

■ Podyuma çıkacak mısınız?

Çıkarım tabii! Modelliğin de yaşı yok. Niye çıkmayayım ki? Kendime, vücuduma, profesyonelliğime güveniyorum.

■ Şu an nasıl hissediyorsunuz?

Tamamen çocuklarım ve işe yöneldim. Başarılı olmalıyım! Evliyken bunları fazla düşünmüyordum. Ama şimdi her şeyi yapmak istiyorum. Oyuncululuk, sunuculuk, tasarım ve modellik.

■ Kaan Bey mi izin vermiyordu çalışmanıza?

Hayır, süt veren bir anne bebeğini nasıl bırakabilir? Dizi teklifi falan geliyordu ama ben kabul etmedim. Şimdi çok iyi bir iş kadını olmaya hazırlanıyorum.

■ Özgüveni yüksek ama bir o kadar ürkek biri var karşımda...

Kendime güvenirim, yaptığım işin en iyisini yapmaya çalışırım. Paranın önemi yok! Ürkekliğe gelince duygusal, utangaç bir yapım var, belki o yüzden.

■ Modelliğiniz çok cesur ama...

Evet, ama o işim! 15 yaşından beri yapıyorum. Karakterim oluşurken yapmayı öğrendiğim şey. 15 yaşında defileye çıkmışım, düşünsene. Ama çocukken çok utangaç biriymişim...

■ Birkaç yıl sonra ne hayal ediyorsunuz?

Aslında çocuklar olduğundan beri neredeyse hiç hayal kurmadığımı fark ettim. Belki de evren, Allah bana kendimi hatırlatmak için bana bu son aylarda yaşadıklarımı yaşattı.

Haberin Devamı