Siyaset MHP'den Ak Parti'ye 5 hayat öpücüğü
Paylaş
MHP'den Ak Parti'ye 5 hayat öpücüğü

Bahçeli'nin son Meclis Başkanlığı seçiminde partisine aldırdığı pozisyon AK Parti'ye dolaylı destek olarak yorumlandı. MHP'nin kritik dönemlerdeki direk ya da dolaylı Ak Parti desteği ilk değil...

POSTA.COM.TR

Haberin Devamı

25. dönem milletvekilleri 4. tur sonunda yeni Meclis Başkanı'nı seçti. İsmet Yılmaz 258 oyla yeni Meclis Başkanı seçildi. Oylamada Deniz Baykal 182 oy alırken yaklaşık 50 HDP'li vekilin Deniz Baykal'a oy verdiği, 30 HDP'li vekilin de boş oy kullandığı tahin ediliyor. Son turda HDP'nin Baykal'a oy vereceği için MHP'nin geçersiz oy kullanacağını açıklayan Bahçeli, 2 fire ile dediğini yaptı. Son turda 78 geçersiz oy çıktı ve MHP'nin bu tavrı ile muhalefet yerine iktidar partisinin adayı Meclis Başkanlığı'nı kazandı. Bu durum, MHP'den AK Parti'ye direk ya da dolaylı ilk desteği değil. İşte geçmişten bugüne MHP'den AK Parti'ye verilen o kritik destekler:

Haberin Devamı

367 TARTIŞMASI

2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi beraberinde bazı hukuki tartışmaları da getirmişti. Abdullah Gül’e Cumhurbaşkanlığı yolunu açan en önemli hamle, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, seçim için 367 şartını aramaksızın TBMM oturumuna katılacaklarını açıklaması olmuştu.

4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİNE GEÇİŞ

2012 yılında ana muhalefete ile AK Parti hükümeti arasında kıran kırana tartışmanın yaşandığı konulardan birisi de AK Parti'nin 4+4+4 eğitim sistemi desteğiydi. MHP'nin desteğiyle 12 yıllık kademeli zorunlu eğitim sistemi yasayla Meclis'ten geçti.

ALKOL SATIŞI DÜZENLEMESİ

2013'te alkollü içkilerin perakende satışına sınırlama getiren yasaya MHP destek vermişti. Alkol yasağı ile ilgili konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Yetişecek olan özellikle yeni nesli korumak için güzel bir tedbir olarak başlangıç kabul etmek lazım" demişti.

GEZİ OLAYLARI

2013 yılında Taksim'de başlayan ve tüm Türkiye'ye yayılan Gezi olaylarında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yine hükümetin yanında durmuştu. Gezi Parkı olaylarıyla ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli canlı yayınlanan bir açıklama yapmıştı. Bahçeli, MHP'nin gösterilere destek vermediğini söylemişti. "Kandil ile görüşenlerin başrolde olduğu"nu iddia ettiği gösterilere MHP'nin asla destek olamayacağını söyleyen Bahçeli, "MHP'nin hiçbir ferdi bu tür eylemlerin içinde olmamıştır. Hiçbir arkadaşımızı bu tür eylemlere katılmaması söylenmiştir. Sayın başbakan açıklamalarında MHP'yi de işin içine çekecek suçlamalar var" demişti.

Haberin Devamı

TAKSİM'DE 1 MAYIS TARTIŞMALARI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin AK Parti'nin politikalarına ve yaklaşımlarına destek verdiği en kritik tartışmalardan bir tanesi de 1 Mayıs ve Taksim tartışmasıydı. Bahçeli, o dönemde 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili olarak Twitter hesabından şu açıklamalarda bulunmuştu: “1 Mayıs’ta işçimizi değil, işi gücü tahrik ve tertip olan; meslek olarak provokasyonu seçen karanlık odakların oyunlarını izliyoruz” diyen Bahçeli, “‘Taksim’e çıkardım, çıkamazdın’ tartışmalarına hapsedilen Emek ve Dayanışma Günü gerçek anlamından koparılıyor, zehirleniyor.

MİLLETÇE DİKEN ÜSTÜNDEYİZ

“Her yılın 1 Mayıs günü Türkiye adeta alarma geçiyor. Milletçe diken üstünde duruyor, acaba ne olacak diye düşünüyor, yorumluyoruz. 1 Mayıs’ta işçimizi değil, işi gücü tahrik ve tertip olan; meslek olarak provokasyonu seçen karanlık odakların oyunlarını izliyoruz. Her seferinde, 1 Mayıs bölücü çevrelerin, yıkıcı unsurların, şiddet ve barbarlıktan nemalanan grupların meydan okumasına sahne oluyor. ‘Taksim’e çıkardım, çıkamazdın’ tartışmalarına hapsedilen Emek ve Dayanışma Günü gerçek anlamından koparılıyor, zehirleniyor. Halbuki işçimizin ağırlaşan meselelerini konuşmalıyız. Dökülen alın terleriyle uyumsuz vahşi sosyal ve ekonomik şartları masaya yatırmalıyız. Hiç tereddütsüz ifade etmeliyim ki, işçi emek veren, çalışan, yorulan, değer üretendir.

Haberin Devamı

İŞÇİNİN DEĞİL İFRİTİN YANINDA

Mutlaka ki emek kutsal ve saygındır. İşçi denilince akıllara körleşmiş ideolojik akımların gelmesi, sınıflı toplum yapısının hatırlatılması yanlış olduğu kadar maksatlıdır. İşçi hepimize emanettir. Türkiye için fedakârlık yapan kardeşlerimiz hepimizin iftiharıdır. İşçinin hakkını savunmak asıl bizim görevimizdir. Hayatında işçiyi sadece malum kitaplarda okumuş, emek sarfiyatının doyumsuz lezzetine erişememiş kimselerin işçiden bahsetmesi istismardır. Eğer ki, işçilerimizin ihtiyaç ve beklentileri yalnızca Taksim Kazancı Yokuşu’na sıkıştırılırsa bu en başta emeğin ruhuna hakaret olur. Ezberlenmiş ‘Emek-Değer Teorileri’yle vakit harcayan eski tüfekler, aşırı ve yasa dışı oluşumlar gerçekte işçilerimizin hasmıdır. Çünkü bunların geçim kapısı kırmak, yıkmak, zarar vermektir. Ki bunların en ufak bir hizmet ve eser üretme kaygısı ömürlerinde olmamıştır. Ses bombalarıyla, silahlarla, molotof kokteylilerle, havai fişeklerle, sapanlarla, kar maskeleriyle işçinin değil, ifritin yanında durulur.

Haberin Devamı