Gündem Şirince'de yıkım başlıyor!

Şirince'de yıkım başlıyor!

Paylaş
Şirince'de yıkım başlıyor!

İzmir Şirince'deki Nişanyan Evleri ve Nesin Vakfı'na ait binalarla ilgili yıkım kararı 17 Şubat 2010 olarak tebliğ edildi

İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı tarihi Şirince köyünde, butik otel olarak işletilen 16 yapıdan oluşan Nişanyan Evleri için İzmir İl Özel İdaresi Encümeni tarafından alınan yıkım kararının yarın uygulanacağı öğrenildi.

Selçuk Kaymakamlığı, Şirince köyünde bulunan, aralarında Sevan Nişanyan tarafından işletilen "Nişan Evleri" butik otel işletmesinin de bulunduğu 22 yapı için "sit alanında kaçak olarak inşa edildikleri"gerekçesiyle İzmir İl Özel İdaresi Encümeni tarafından geçen yıl eylül ayında alınan yıkım kararı, yarın uygulamaya konulacak.

'KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR SAVUNACAĞIZ'

Sevan Nişanyan Radikal'e yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Yarın yıkım için gelecekler. Şimdi de Jandarma elektrikleri kestiler. Gelecekleri varsa, görecekleri de var. Kanımızın son damlasına kadar burayı savunacağız."

Köyde hazırlıklar sürerken yıkılacak binaların arasında 16’sının sahibi olan ve yıkımlara karşı direnen yazar Sevan Nişanyan, DHA’ya yaptığı açıklamada da "Beni vurmadan bir şey yapamazlar" dedi.

Öğlen saatlerinde kendisine jandarma tarafından getirilen yıkım tebligatını imzalamayan Nişanyan bürokrasiye olan ağır eleştirilerini sürdürdü. Bürokrasinin yıkım ile "kendi kendini tatmin etmeye çalıştığını" söyleyen Nişanyan, "Yarın burada yapılan yıkım aslında kaçak binaların yıkımı değil, Sevan Nişanyan’a haddini bildirmek, Nişanyan Evleri’nin yıkmaktır. Bürokratik güç çığırından çıktı. Bürokratik çirkef herkese bulaştı.

KAN İSTİYORLARSA KAN AKACAK

Bunu süslemek, vitrin yapmak için de başka çaresi olmadığı için evine ek yapmış köylülerin evlerini yıkacaklar. Yarın burada yıkım kararı 1999 yılında alınmış olan oteli yıktıktan sonra "Öğlen oldu’ deyip çekip gidecekler. Ancak ne olursa olsun yarın burada beni vurmadan bir şey yapamayacaklar. Onlar kan istiyorlarsa kan akacak. Bürokrasi yarınki muharebeyi kazanabilir ancak savaşı asla kazanamayacak. Çünkü halka karşı mücadele ediyorlar" diye konuştu.

Şirince’nin yaklaşık 27 yıl önce 1’inci derece arkeolojik SİT alanı olarak ilan edildiğini ancak o zamandan bu yana bir imar planının hazırlanamadığını anlatan Nişanyan, "Köylünün çocuğu evleniyor bırakın ev yapmayı oda yapamıyor, iki eşek alıyor ahır yapamıyor, tavuk alıyor kümes yapamıyor, çatısı akıyor onaramıyor. 600 haneli köyün imar planı üç hafta içinde yapılabilecekken, 27 yıldır yapılamadı. Yapılan uyduruk bir plan oldu o da mahkemelik, iptal edilecek. Burada güzel şeyler yapmak istedik. Bunu da bürokrasiye karşı durarak, meydan okuyarak yapabildik. Çünkü başka çaremiz yoktu. Onlardan her izin istediğimizde bize beklememizi söylediler" diye konuştu.

Destek arayışına çıkmalarının ardan tüm siyasi görüşlerden, pek çok sivil toplum örgütünden destek gördüklerini ifade eden Nişanyan, "Akıl mantık sahibi olan, kapıkulu olmayan herkes bize destek veriyor. Biz kirlenen dünyada kendi çapımızda bir güzellik yarattık ve bunun için çok emek verdik. Bu güzelliğin elimizden alınmasına durup izin vermeyeceğiz" dedi. Çok sayıda siyasi partiden de destek aldıklarını sözlerine ekleyen Nişanyan, "Çok etkili olmasa bile, AKP’den bile iyi niyet gördük. Ancak CHP, özellikle İzmir İl Genel Meclisi’ndeki CHP’liler hala savaş çığlıkları atarak üstümüze geliyor. Madem ki Ermenisin, istemeden vermelisin mantığı ile saldırıyorlar. Kan istiyorlar" diye konuştu.

Nişanyan, Ali Nesin’in, kaleme alarak toplumun her kesimine gönderdiği çağrıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslendiğinin hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu’ndan herhangi bir dönüşün olup olmadığı konusunda bir bilgisi olmadığını ifade etti.

ALİ NESİN AÇIKLAMASI

Konuyla ilgili Nesin Vakfı adına Ali Nesin de şu açıklamayı yaptı: "Hayatın bir mücadele olduğunu biliyordum da, doğrusu böylesine yoğun bir mücadeleden habersizdim. Sel, deprem, bora, tufan ve her türlü afet, hepsi vız gelir, ama aptallık karşısında aciz içinde kalıyorum, ne yapacağımı, ne söyleyeceğimi, nasıl davranacağımı bilemiyorum. Bu yüzden sizleri bilgilendirmekte geciktim. Son ana kadar, “olmaz, bu kadarı da olmaz” dedim. Yanılmışım. Olabilirmiş. Bugün yarın Nesin Vakfı’nın Şirince’deki iki evinden birini yıkacaklar.

Bu evler Nesin Vakfı’na ayda 1500 lira kira getiriyordu. O parayla çocuklarımızı besliyor, isitiyor, giydiriyor, okutuyorduk. Ev deyip geçmeyin. Bunlar bildiğiniz evlerden değil. Nakış gibi islenmiş olağanüstü güzellikte iki Rum evi. Sadece gelir değil, aynı zamanda gurur kaynağımızdı bu evler. Ve sadece Türkiye’ye değil, dünyaya kazandırdığımız zenginliklerdi. Sonuç mu? Sonuç şu: Damınız akıyor, aktaramıyorsunuz. Ahırınız yıkılıyor, onaramıyorsunuz. Evladınız evleniyor, oda ekleyemiyorsunuz. Sıcak basıyor, çardak dikemiyorsunuz. Keçiler bahçenize giriyor, bahçe duvarı yapamıyorsunuz... Şirince yaşanmaz bir yer oluyor. Ve kaç yıl boyunca? Sıkı durun: Tam 27 yıl boyunca! Yani bir kuşak boyunca! El insaf! Buna zulüm denir. Devletin vatandaşına yaptığı zulümdür bu. Başka da adı yoktur."

RADİKAL

2