Şimdi o düşünsün

Eğer tek eylem yapıp misillemede
bulunsaydık, Suriye rahatlayacak
ve diyecekti ki:
- Ucuz kurtuldum.
Yâni, bir tür ödeşme.
Bu öyle değil.
Türkiye, sınırda yaprak kıpırdasa onu
askeri hedef sayacağını söylüyor.
Yâni, şeytan azapta gerek...
Çünkü: Ne zaman, nerede ve niçin
kurşun yiyeceğini bilemeden,
24 saat tedirgin yaşayacak Suriye...
Ve mutlaka bir açık verecek.

[[HAFTAYA]]
*
Burada hiç kimsenin gözünden
kaçmayan bir nokta var.
Beyler...
Mavi Marmara olayındaki
uluslararası kamuoyu nerede,
şimdiki kamuoyu nerede?
Bakar mısınız? Muhatabımız Suriye
olunca, bir sürü devlet kolayca
yanımıza geçiverdi. Ne çok dostumuz
varmış meğer. Bunlar Mavi
Marmara Cinayeti’nde neredeydiler?
Ne fark var iki olay arasında?
*
Bu bakımdan...
“Dünyayı arkamıza aldık” diye
sevinemem. Suriye’ye dedem de
tavır koyar.
Onun için:
Batı’nın kaypak insanlarına değil,
biz kendi millî ilkelerimize güveneceğiz.
Suriye’ye en büyük ceza,
günde 24 saat tek ayak üstünde
beklemek olacaktır.
Şimdi o düşünsün.
Artık sınırda kuş uçsa ya da
yanlış dala konsa, hatta doğru dala
bile konsa, hatta hiç konmasa,
Suriye sürekli teyakkuz
halinde yaşayacaktır.
Cezadan da öte eza.

NOT:
Çocuklara bir soru:
Büyüyünce Arda Turan mı
olmak istersin,
Alex mi olmak istersin,
Hakan Şükür mü olmak istersin?
Cevap:
- Cüneyt Çakır olmak isterim.