Rauf Tamer Seyir defteri
HABERİ PAYLAŞ

Seyir defteri

Haberin Devamı

Tuhaftır.

TEOG sistemi geldiğinde, bu kadar konuşulmamıştı.

TEOG kalktı. Biz şimdi kalkmış olan bir TEOG’u konuşuyoruz. Sanki Reform yaptık.

Her değişiklik reform değildir.

Adı üstünde: Değişiklik’tir.

Ve biz değişikliklerle ilk defa tanışmıyoruz.

Efendim, son 15 yılda 6 Milli Eğitim Bakanı gelmiş geçmiş. Anladık da, acaba ondan önceki 15 yılda kaç bakan gelmiş geçmiş.



Ezeli derdimiz bu. Biz ortaokulu bitirdiğimiz yıl, bir de elemeler adı altında bir sınava daha girdik. Piyango bize çıktı. Çünkü ertesi yıl o sınav kaldırıldı. Ama bu defa da liseler 4 yıla çıktı. Yani o da bizi buldu.

4 yıl okuduk.

Bitti mi?

Ne münasebet?

Olgunluk adı altında bir sınav daha verdik. Vermezsen üniversite sınavlarına giremezdin.

Bu engelleri aştığımız yıl, haydii, liseler tekrar 3 yıla indi ve olgunluk sınavı denen o ucube de kaldırıldı. Yani bizim yaş grubu adeta cezalandırıldı.



Neyse ki talih bir kerecik yüzümüze gülü. 9’uncu sınıftan 10’uncu sınıfa geçerken, Biyoloji’den takılıp ikmale kalmıştım. Tam o sırada tek dersten borçlu olarak üst sınıfa devam hakkı çıktı. Nasıl sevindiğimi anlatamam.



Değişiklikler hâlâ aynı tempoyla devam ediyor.

Hem de eğitimde reform adı altında...

Halbuki bunların hiçbiri reform değil.

Bizim için reform nedir, söyleyeyim:

Sisteme bir daha hiç el sürmemeye karar vermektir asıl reform.

Bırakınız artık olduğu gibi kalsın.

Bari istikrar der avunuruz.

Haa, bir de müfredat var, sahi...

O bambaşka bir şey.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder