Giriş
Haberin Devamı
Son yıllarda seyahat alışkanlıkları değişti. İnsanlar artık sosyal medyada takip ettiği isimlerden etkilenerek onları takip ederek seyahat planı yapıyor. Peki kimdir bu ‘etkili isimler’? Sosyal medyada ‘influencer’ dediğimiz kişiler, hesaplar...
Yani paylaşımlarıyla geniş kitleleri etkileyen isimler.
Hayatını seyahat ve keşfetmeye adamış bu kişilerin sosyal medya paylaşımları, tüm dünyada milyonlarca kişinin seyahat davranışlarını belirliyor.
150 KİŞİ GELİYOR
İşte bu, tüm dünyada milyonlarca kişinin seyahat tercihine yön veren içerik üreticileri, yani bloggerlar ve sosyal medya fenomenleri 18-19 Nisan tarihlerinde İstanbul’da olacak. Bu sene ilki yapılan ‘Inflow Travel Summit 2017’de konuşmacı olarak yer alacak 150’ye yakın influencer, yeni seyahat trendlerini anlatacak, İstanbul’dan öneriler sunacak, paylaşım yapacak. İnfluencer’ları, sektör profesyonelleri ve önemli markalarla biraraya getirecek olan Inflow Summits Yönetim Kurulu başkanı Emre Gelen şöyle diyor:
66 MİLYON İZLEYİCİ
“Bu etkinlikte yer alan 150 yabancı influencer, tüm dünyada 66 milyon takipçiye erişim sağlıyor. Bu rakam dijital dünyanın seyahate etkisini gösteriyor.
Bu yüzden bu etkinliklerin Türkiye’ye önemli katkılar sağlayacağını umuyorum.” Umalım ki öyle olsun… Turizmi dibe vurmuş bir ülkede turizm politikası bile olmayan hükümete, umalım ki bu kişisel girişimler yol göstersin.
KİMLER VAR?
30 ülkeden 150 influencer’ın ve Türkiye’den 100 öncü ismin katılacağı etkinlikte Murad Osmann, Jennifer Tuffen (@izkiz), Alex Tienda (@alextienda), Dave&Deb Bouskill (@theplanetd) gibi isimler konuşma yapacak. Türk influencer’lardan ise İdil Tatari, Ahmet Erdem, Sezgin Yılmaz, Bilgehan&Duygu Çelik ve Saffet Emre Tonguç var. 60 influencer 20-23 Nisan arasında da Antalya’yı gezecek.
MAKARA
İçinde yaşadığımız dünyada mı varız, yoksa içimizde yaşattığımız dünyada mı? Bir konum atar mısınız?
Nişantaşı’nda bir koleksiyon otel
Seyahat alışkanlıkları değişiyor demişken… Seyahat edenlerin otel alışkanlıkları da değişiyor. Müşteri artık deneyim yaşayacağı, hikayesi olan mekanları tercih ediyor.
Bu anlayıştan yola çıkan Nişantaşı’nın butik oteli Sofa Hotel de değişim kararı aldı. Bir dönem çalıştığım Sabah gazetesine de mekan olan, o yüzden pek çok anı biriktirdiğim bu binada 11 yıldır hizmet veren Sofa Hotel önümüzdeki aylarda Marriott Hotel ailesine katılıyor ve grubun koleksiyon otellerinden biri oluyor: ‘Sofa by Autograph Collection Hotels’ adını alıyor. Bu otellerin özelliği özenle seçilmeleri.
Tasarımları ile kalbe dokunmaları, yerel özellikleri öne çıkarmaları, bilinçli bir yeme içme kültürü sunmaları, ezber bozmaları. Yani anlayacağınız grubun Türkiye’deki ilk koleksiyon oteli olacak Sofa Hotel’de güzel şeyler olacak...
İstanbul’da yabancı düğün ve organizasyonlar bitti
Sofa Hotel’in yeni genel müdürü Cantekin Temizer, yıllarca uluslararası davet ve organizasyonlar yapmış bir isim. Hintli milyarder Mittal Ailesi’nin düğünü bunlardan sadece biri. Ama o otelciliğe dönüş yaptı. Nedeni belli… Eskiden her yaz sezonu en az 30-40 yabancı düğün yapılırken, uluslararası organizasyon olurken artık böyle bir talebin kalmaması.
O yüzden kendisi artık oteli yeniden yaratmanın heyecanını yaşıyor. Amaç tamamen Nişantaşılı bir konsept. Yani insanların alışverişe, sinemaya, yemeğe, sosyalleşmeye geldiği bu semtte keyif mekanı olmak. O yüzden de otelin girişi tamamen değişiyor, caddeye açılıyor.
ART FOOD SOFRALAR
Sabahları kahve kokusunun taşacağı mekan, akşamları tapas bar oluyor. İnsanlar otelde kalmasa da, ayakları alışsın isteniyor. Elif Edes Tapan da ‘Art Food’ konseptli masalar ve sofralar hazırlayacak... İsteyenler bu sofralarda ‘Sürdürülebilir, bilinçli yeme içme kültürü’yle tanışacak. Bu davetlerin ilki 24 Mayıs’ta. İşte yeni nesil otelcilik anlayışı böyle bir şey.
MUTFAKTA NE MODA?
Tüm dünyada kendini hissettiren ‘Sürdürülebilir, bilinçli yeme içme kültürü’ nedir diye sorarsanız… Bu trendleri, insanlığın dünya üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya kararlı, dünyada fark yaratmak isteyen ‘Z kuşağı’ belirliyor. Trendler neler mi?
■ Mesela ocağı mikrodalgaya tercih eden Z kuşağı her markaya güvenmiyor ve gıda içeriğinde şeffaflık arıyor.
■ İlla ki geleneksel gıda, yerel malzemeler
■ Sağlıklı beslenmenin ‘lüks’ olmaktan çıkması
■ Sebzeler.. Özellikle karnabahar
■ Fesleğen, biberiye, ginseng, zerdeçal, deve dikeni, aloevera gibi antistres bitkiler
■ Çeşit çeşit süt ve yoğurt: Keçi sütü, hindistan cevizi sütü.
■ Et harici proteinler: Mantar, nohut, baklagil
■ Masum çikolata
■ Aloevera ile hazırlanan içecekler
■ Probiyotik gıdalar
■ Mor gıdalar: Şalgam, böğürtlen, kara dut, pancar, patlıcan.
BUNLARI ÇOK SEVDİM
■ Şahan Gökbakar’ın mutfaktaki hünerleri ve yemek merakı... Karabuğday unundan pizza yaptıktan sonra çıtayı yükseltti, en son dolma sarıyordu!
■ İstanbul’da lale mevsimi… Parklarda, korularda rengarenk laleler ve eşsiz görüntüler var.
■ Işın Karaca’nın Sefa Cheshmberah ile söylediği ‘Sevmekten Anladığım’ şarkısı….
■ Spor ayakkabı ve file çorap kombinasyonu…
Eskiden fetiş objesi sayılan file çoraplar, artık spor ayakkabıların vazgeçilmezi. Giymeyeni dövüyorlar!
