Giriş
Sevgililer gününde görülmesi gereken en fantastik 10 aşk filmi
Kerem Akça, gelmiş geçmiş en iyi fantastik aşk filmlerini seçti KEREM AKÇA / kerem.akca@posta.com.tr
Guillermo Del Toro imzalı “Suyun Sesi”nin (“The Shape of Water”) vizyona girdiği haftanın Sevgililer Günü’ne denk gelmesi ilginç. Ben de bu haftaya uygun bir şekilde aşk filmlerinin bir alt türüne dönüşen ‘en iyi 10 fantastik aşk filmi’ni sıraladım. 1-Aşk ve Ölüm (A Matter of Life and Death) (1946): Bir pilotun ölümünden yola çıkan, öteki dünyanın da ‘mahkeme’sini tanıtan, bir Powell-Pressburger başyapıtı. Zamanı durdurma efektinin de ilk başladığı eserdir. David Niven-Kim Hunter ikilisi ise kimyalarıyla birçok filme esin kaynaklığı yapmışlardı.
2-Güzel ve Çirkin (La Belle et La Bête) (1946)
Fantastik aşk filmlerinin gerçeküstücü kanadının babasıdır. Jean Cocteau’nun Jean Marais ve Josette Day’in katkısıyla bu unutulmaz masalı yansıtma şekli kayıtlara geçmiştir. Sonrasında üreyen sayısız perde uyarlaması bu cesaretten güç almıştı.
3-Köprüdeki Kız (La Fille sur Le Pont) (1999)
İstanbul’da geçen siyah-beyaz aşk filmi, Capraesk taraflarıyla da ilgi uyandırıyor. Özellikle ‘Egzotik Türkiye’yi değerlendirme becerisiyle arşivliktir. Ama esasen Auteuil ile Paradis’nin ‘seksi kadına bıçak atma’ gösterisinin yol açtığı ‘tutku’nun fantastik tezahürleriyle kalıcı olmuştu Patrice Leconte’un eseri.
4-Rüya Bilmecesi (The Science of Sleep) (2007)
Bir stop-motion aşk filmi denebilir. Michael Gondry’nin postmodern zekası, Svankmajer etkisini kıvrak bir gerçeküstücülük serüvenine dönüştürüyor. Animasyon oyuncaklarının arasında dolaşan Bernal ve Gainsbourg hediyeli üstelik!
5-Night Tide (1965)
Bir çeşit ‘Şahmaran’ öyküsü, Curtis Harrington’ın bağımsız ruhundan ve asiliğinden beslenir. Dennis Hopper da burada unutulmaz arasına giren ‘arada kalmışlık durumu’na cuk oturmuştur. ‘Panayır hayvanlığı’ motifi için değerli ‘deniz kızı’ tanımı burada her zaman kendine özgü bir tanıma sahip olmuştur.
6-The Ghost and Mrs. Muir (1947)
Gene Tierney-Rex Harrison ikilisinin yıllara meydan okuyan aşkı, 20. yüzyılın ilk yıllarında geçer. 1950-1960 arası bir TV dizisine de uyarlanmıştır. Hayalet Daniel ile aristokrat Lucy’nin etkileşimini ve acıklı finali halen unutmak kolay değil.
7-Bugün Aslında Dündü (Groundhog Day) (1993)
Her gün aynı günü yeniden yaşayan bir hava durumu sunucusu… Bill Murray-Andie MacDowell birlikteliğiyle gelen samimi bir mizah… Harold Ramis’in filmi, halen korku da dahil olmak üzere birçok türde takipçiler yaratmayı sürdürüyor.
8-Lilith (1963)
Belki bir hayal, belki bir yanılsama, belki bir fantezi nesnesi, belki bir şizofreni incelemesi… Lilith, bir savaş gazisinin içsel dünyasından fışkıran bir sinema hazinesidir. Jean Seberg’in canlandırdığı akıl hastası kız ile Warren Beatty’nin oynadığı terapist, Robert Rossen desteğiyle parlamıştır. Büyüleyici sevişme sahnesi halen akıllarda.
9-Hayal Kadın (Portrait of Jennie) (1948)
Çizdiği resimle aşk yaşayan bir ressamın sancıları… William Dieterle’nin filmi, ‘hayalet kadın’ ve ‘kaybolan kadın’ motifleriyle bağ kuruyor. Joseph Cotten’ın karakterinin çektiği acılarla ve gördüğü halüsinasyonla içine girdiği duygusallık arşivliktir. Ressam-resim ilişkisine dair kapılar açmış bir yapıt…
10-Rastlantının Böylesi (Sliding Doors) (1998)
Helen’ın (Gwyneth Paltrow) metroyu kaçırması ve yakalaması ile iki paralel evrende akan iki alternatif yaşamı... Bu durum karşısında kendini şanslı sayan bir adam ve ötesi... Temeline Kieslowski’nin “Kör Talih”inin (“Przypadek”, 1987) yapısını alan yapıt, onu kadın merkezli ve romantik-komediye yatkın bir şekle sokmuştur.