Esra Karayel Sevgi söz konusu ise para hiçbir şey
HABERİ PAYLAŞ

Sevgi söz konusu ise para hiçbir şey

Haberin Devamı

Rumuz: Nutella

İlişki durumu: İlişkisi var

Sevgi söz konusu ise para hiç bir şey

Soru: Merhaba, yaşım 27. Beş sene önce çok geçimsiz ve zor bir evliliği bitirdim. Son iki senedir bir ilişkim var. Evlenmek istiyoruz fakat maddiyat yetersiz. Sadakat var ama para yok. Ve benim bir çocuğum var. Öyle çok ikilemde kaldım ki parasızlık yüzünden. İkinci evlilik için karar vermek oldukça zor. Erkek arkadaşım bekar, hiç evlenmemiş. Ailesinden desteğimiz yok. Olmayacak. Benim de ailem destek vermez böyle bir durumda. Para her şey midir? İkinci evlilik nasıl yapılmalı. Benim maddi durumum iyi maddi açıdan sorunum yok.

Cevap: Sevgili okurum, para fiziki ve bir takım sosyal ihtiyaçlarımızı karşılamak açısından önemli. Ancak konu sevgi ise hiç bir şey. Dünyada sevgi istemeyen bir tek kişi çıkar mı? Eğer beraber olduğun kişi ile aranızda gerçek sevgi, saygı varsa ve iletişimde bir sorun yaşamıyorsanız bu ilişkiye dört elle sarıl derim. Para konusu için tavsiyem bir bütçe yapın. Evlilik ve sonrası için ne kadar paraya ihtiyacınız olur. Aileden istemene gerek yok. İkinizde yetişlin insanlarsınız. Evlendiğiniz anda her şeyinizin eksiksiz olması gerekmiyor ki. Bir çok insanın bulamadığı sevgi varsa sorun yok.

Azar azar hepsi yoluna girer. Burada önemlin olan bütçe yapmak ve eğer açık varsa ek iş gibi imkanlara bakmak. Asıl önemli konu bu evliliğe hazır mısın? Geçmişte zorlu bir süreçten geçmişsin. Bu süreçten kalan bir iz var mı? Kendi adında muhasebeni yapıp edindiğin tecrübelerle yola devam ettiysen sorun yok. Ancak hala geçmişe ait üzüntülerin ya da öfken devam ediyorsa bir süre daha beklemeni tavsiye ederim. Geçmişin yükünden kurtulmadan bir yola çıkmak doğru olmaz. Çocuk konusuna gelince beraber olduğun kişi ile evladının ilişkisi çok önemli. Her zaman çocuklarımız öncelik olmalı. Bu kişi de seni gerçekten seviyorsa zaten bir sorun olacağını düşünmüyorum.

Rumuz: Teşekkür/Ertan DARILMAZ

Amacımız kalplere iyiliklerle dokunabilmek

Soru: Sayın Esra Hanım, ben Hollanda’da yaşayan biri olarak 29 Mayıs’taki yazınızı okudum. Şimdiye kadar okuduğum ve beğendiğim, yol gösterici, aydınlatıcı, detaylara kadar anlatım ve en önemlisi insana değer veren bir yazıyı ilk defa okudum. Sizi daha önce okumadığım için üzgünüm. Bundan sonra okuyacağım. Saygılarımla.

Cevap: Sevgili okurum ilginize ben teşekkür ederim. Amacım insanlara faydalı olacak şekilde bilgimi paylaşmak. Paylaşılmayan hiçbir şeyin değeri olmuyor. Bir kişiye bile faydam dokunuyorsa büyük mutluluk. Olumlu yönde değişen bir hayat, o kişinin etrafındaki bir çok insanın da hayatını iyi yönde etkiler. Bu dünyadan öteki tarafa götürebildiğimiz tek şey ise iyiliklerimiz, güzel niyetli yaptığımız işler.

Rumuz: Sabırsız

İlişki Durumu: Bekar

Vesvese ve kaygı ruh sağlığını bozar

Soru: Daha önceden de yazmıştım. Beni daha istemeye gelmediler çünkü ailesi burada değil. Bir an önce gelsin istiyorum.

Normal hayatta sabırlı kararlı biriyim ama ailesinin gelmesini beklemek beni yoruyor. Bir yıla yakındır bekliyorum. Ne zaman gelecekleri de konusunda da tam net bir tarih yok. Net bir tarih olsa tamam diyeceğim ama keyifleri yetecek gelecekler. İşte bunlar beni sabırsız yapıyor. Ben de yaşıtlarım gibi evlenmek yuva kurmak mutlu olmak istiyorum. Ona göre planımı yapmak istiyorum. Ne zaman belli değil. Ailesiyle konuştum işimiz bitince geleceğiz diyor. Ama ne zaman bu daha ne kadar böyle sürecek. Bazen düşünüyorum acaba ailesi beni oyalıyor mu diye kuşku ve şüphe içine girdim. Kafamda bir sürü soru oluşmaya başladı. Onu çok seviyorum. Hayatıma giren ilk erkek. Başkası da olsun istemiyorum. Çok iyi anlaşıyoruz. Benim ne hissettiğimi biliyor. Çoğu yerde görenler gıptayla bakıyor. Birbirinize çok yakışıyorsunuz diyorlar. Hayallerimiz var. Onları artık bir an önce yapmak istiyoruz. İşte benim sabır konusunda ki tek sıkıntım bu.

Gündelik yaşamımda çok gülecen mutlu hayat doluyum ama evlilikle ilgili bir şey oldu mu yüzüm asılıyor. Soruyorlar ne zaman evleneceksiniz? diye Ben de tabi susuyorum. Kalbim acıyor, moralim bozuluyor hele ki şu dönemler tam evlilik dönemi davetiyeler geliyor hayallere dalıyorum sonra ise ağlıyorum sinirlerim bozuluyor. Kendi kendime diyorum senin ömrün bunu ailesini beklemekle geçecek diye. Ne olur yardım edin? Ne yapmam gerektiğimi bilmiyorum. Bazen ona da yansıtıyorum. Bu konuda kendime bir an önce çeki düzen vermem gerek. Teşekkür ederim Esra Hanım.

Cevap: Güzel kardeşim ilk yapman gereken beni istemiyorlar vesvesesini bırak. Ve ikinci önemli adım hayırlısını istemek. Eğer birlikte evlilik kararı vermişseniz bu tarihi kesinleştirmek istemen çok doğal. Ancak bunu ölüm kalım meselesi haline getirmen hayatının her alanına olumsuz yansır. Sadece bunu hayatının her şeyi yaparsan muhakkak sorun çıkar. Birlikte olduğun kişiyle bu konuyu eminim konuştun.

Bu durumun seni üzdüğünü usulüne uygun onu suçlamadan ifade etmen doğru bir iletişim şekli olur. Konuştuğun halde bir sonuç alamıyorsan aile büyüklerinin devreye girmesi gerekir. Sevgili okurum eğer mümkünse usulüne uygun saygı çerçevesinde aile büyükleri devreye girsin.

Bu mümkün değilse birlikte olduğun kişiyle bu konuda son bir konuşma yapman. Ve sonrasında senden ricam bir süre bu konuyu ondan talep gelmedikçe gündeme getirmemen. Bir diğer yağmanı istediğim konu ise evleneceğin kişide sahip olmasını istediğin özellikleri (yaşam tarzı, hayata bakışı, eğlence anlayışı, sevgisini sana göstermesi, hissettirmesi, kültürel açıdan uyumunuz) tekrar gözden geçirmen.

Bir de sana tavsiyem evlilik davetiyeleri ya da başkalarının sözlerinden etkilenmeyi en aza indir. Önemli olan senin düşüncelerin. Sen bu kişiyle mutlu musun buna bak. Kaçan giden bir şey yok. Senin için en güzeli en hayırlısı ne ise o olacak. Gönlünü inanarak ferah tut.

Rumuz: Kumarbaz

İlişki durumu: Evli

Boş durmak şeytana davetiye göndermektir

Soru: Esra Hanım merhaba. Cevabınızı okudum çok teşekkür ederim. Bahis aklıma geldikçe irademe sahip çıkabilmem adına, yazınızı bir yere kaydettim. Sürekli okuyacağım. Aslında beni bu işe birazda iten monoton bir hayatım olması, uğraşacak başka meşgalem olmaması, aylaklık diyebilirim yani. Bir de her şeyden çok çabuk sıkılan bir yapım var.

Mesela, televizyon karşısında bir filmi baştan sona izleyemem. İşte durum böyle olunca yapacak bir şeyim olmayınca elim buna gidiyor ister istemez. Esra Hanım, yardımlarınızı bekliyorum. Bu konuyu eşimle de konuşamıyorum üzülmesin diye çaresizim.

Cevap: Değerli okurum, aslında o kadar güçlü bir kişiliğin var ki. Sorun bunun farkında olmaman. Bu yaptığın öz eleştirileri bir çok insan yapmıyor, yapamıyor. İnsanın konu kendisi olunca elini taşın altına koyması çok zordur. Çabuk sıkılan yapın aslında ne istediğini bilmemenden kaynaklanıyor. Şimdi senden ricam seni ne mutlu eder bunu düşün? Çocukluk yıllarını sakin bir ortamda gözden geçir. Hangi oyunu oynamaktan zevk alırdın. Hayat basit ve basitliklerle güzel. Mesela yürüyüş yapmak, balık tutmak. Bunların çok fazla maliyeti de yok. Yeter ki seni ne mutlu ederi, nelerden zevk aldığını bunu bul. Yapacak o kadar çok şey var ki.

Mesela yazabilirsin, LÖSEV gibi yardım kuruluşlarında gönüllü çalışabilirsin. Futbolu bahis oynamak değil de kimsesiz çocuklara öğreterek, onlarla oynayarak hayatını daha da anlamlı hale getirebilirsin. Ya da arkadaşlarınla hoşuna giden bir oyun, futbol gibi etkinlikler yapabilirsin. Zeki kardeşim, senden ricam sahip olduğun yetenekleri kullanman. Zamanını öldürmediğinde her yaptığın senin hayatına olumlu yansır.

8

Sıradaki haber yükleniyor...
holder