Şaşkınlar ordusu

Her fırsatta ‘üç kulvarda yürüyoruz’ masalı da artık tükenmeye başladı. Beşiktaş ligden sonra Avrupa’da da bitişini ilan etti. Ancak bu; dramatik, trajik ve komik bir görüntüyle son buldu. Dinamo Kiev’in antrenmanda bile bu kadar kolay gol bulamayacağı pozisyonlarda Beşiktaş’ın tükenişini izledik. Şaşkın bir kaleci, şaşkın bir savunma ve şaşkın bir hocayla Beşiktaş’ın doğru yoldan gitmesi beklenemezdi.

[[HAFTAYA]]

Kronometreler 55. dakikayı gördüğü anda Schuster’in, Ernst’in yerine Erhan’ı oyuna dahil etmesi statta bulunan, hiç futboldan anlamayan insanı bile çileden çıkardı. Beşiktaş antrenörünü yuhalarken sanıyorum yavaş yavaş da fişini çekmeye hazırlanacak. Takım yoğun bakıma giderken en anlamsız değişikliği yapan Schuster’in, Erhan’ı sağa çekip, önüne Hilbert’i sürmesi komedi dans üçlüsünü bile şaşırtacak cinstendi. Quaresma ile Hilbert’in çabaları Beşiktaş’ın, Dinamo Kiev önündeki hüsranında elle tutulacak bir ikiliydi.

Ferrari’nin ilk ve son hamlesinin dışında; Sivok ile arasına atılan her top Beşiktaş’ın filesine gidecek pozisyonlar doğurdu. Nobre ile Aurelio’nun manasız koşuları Dinamo Kiev önündeki dramatik sonun diğer unsurları oldu. Şimdi elde bir tek Ziraat Türkiye Kupası kaldı. Büyük bir mucize olmazsa Beşiktaş yarı final oynayacak. Ama Schuster’in beyni yarı final ve sonrasında nasıl çalışacak bu da merak konusu. Hiçbir teknik direktör Beşiktaş’ta çalışırken bu fenalığı yapmadı.