Giriş
Haberi okuyunca “yok artık” dedim. Doksanlı yıllardan başlayarak ikibinli yılların ortasına kadar fırtına gibi esen John Rambo’nun beyazperdeden beyazcama geçtiği konuşuluyordu...
Slyvester Stallone için “klasikleri” arasında sayılacak “Rambo” macerası bitmişti diye biliyorduk ama “Sly” belli ki işin kaymağını biraz daha yemeyi kafaya koymuştu...
Oyuncu dizi “Rambo”da sadece danışmanlık yapacak. Daha genç kuşak bir “Rambo”yla karşılaşacağız...
Bu genç kuşak mesela bir “Indiana Jones” serisinde tutmuş, filmin dizi halini de bir hayli izlenir kılmıştı. “Rambo”da da aynı efekt olacak mı, merak ediyorum... Hazır böyle Hollywood eskilerine girmişken bir “Rocky” filmi de diziye çevrilemez mi? Mesela bizde olmuş ama tutmamıştı...
Tutmayan dizinin adı “Pusat”tı bilmem hatırlar mısınız? Ama iyi işti, gidişine bir hayli üzülmüştük yani!
[[HAFTAYA]]
Oyuncu transferinde rekor İntikam’da!
Geçtiğimiz sezondan yeni sezona akan diziler çoğunlukla bıraktığımız gibi ya da bıraktığımız yerden başlamayacak...
Belki TV sayfalarına teğet geçti ama sektörde bu yaz ayları içinde futbolu aratmayacak transferler yaşandı. Bazı dizilerin temel oyuncularından birkaçı başka dizilere transfer oldular mesela... Kim nereye gitti, kim nereden geldi istatistiki yapmak yerine yeni sezona girerken transfer gerçekleştiren dizilerin istatistiklerini tuttum...
En ciddi transfer sayısı 5 oyuncuyla “İntikam” (Kanal D) dizisinin elinde. Onu atv’nin “Tatar Ramazan” isimli dizisi izliyor. Kadrosuna birbirinden iddialı dört oyuncu katarak sezona giriyor...
“Arka Sokaklar”, “Yalan Dünya” (Kanal D), “Karadayı” (atv), “Dila Hanım” (Star TV) gibi geçtiğimiz sezon reyting makinesi gibi çalışan dizilerinin de en az iki sağlam transferi var...
İlk onbirini hiç değiştirmeyen diziler de var tabii. Ve genellikle de ağırlıktalar ama “transfer” kelimesinin albenisi onları teğet geçmemize neden oluyor...
Neyse bakalım flaş transferler geçtiğimiz sezonun flaş dizilerini çekim merkezi yapmaya yetecek mi?
Reyting canavarı dışarıda!
Geçtiğimiz haftalar içinde sektörde birçok taş ve isim yerinden oynadı. Televizyonun dahi ve çalışkan iki ismi Haluk Şirin ve Caner Erdem de yöneticilik kariyerlerini bir kenara koyup ticarete atıldılar...
Ortak bir yapım şirketi kuran ikilinin ağırlıklı olarak atv kanalına dışarıdan şov ve yarışma programı hazırlığında olduğunu biliyorum...
Caner’in yaptığı işlerden “tutmayan” pek olmadı. Az yatırımla çok iş çıkaran Haluk’un matematik bilgisi de ortada olunca kuşak yapımcıları içinde bu ikilinin yıldızının parlayacağından kendi adıma eminim. Başarılar diliyorum...
Bekletecek ve demleyecek!
Diziler eskili yenili olarak eylül ayının ilk haftasından itibaren yayına giriyor. Yani “yeni sezon” önümüzdeki hafta başlıyor sevgili okur...
İlk etapta kanallar iddialı gördüğü ama bir yandan da risk taşıyan işleri ekrana sürüyorlar. Yaz boyunca konuşulan yeni işlerin hepsi eylülün ilk üç haftasında deneme/yanılma yöntemiyle kendilerine müşteri arayacaklar...
En iddialı kategorisinde anılan ve bütçeleriyle dudak uçuklatan yapımlar ise biraz daha geç, yeni işlerin gidişatının rengi belli olunca ortaya çıkacak...
Bu anlamda bana göre en sağlamcı dizi Kanal D’de yayınlanacak olan “Fatih” isimli proje olacak. Kanal işi hiç riske atmadan doğru gün ve saati bularak bizi “Fatih” ile tanıştıracak. En yakın ihtimalle de en az bir ay kadar sonra!
Özal, Calp, Sunalp ve diğerleri
“Seksenler” (TRT 1) dizisinin platosunda hummalı bir çalışma vardı. Geçtiğimiz hafta itibarıyla son bulan bu çalışmanın hemen ardından çekimlere başlandı...
“Seksenler” bu yıl bizleri bir ara dizinin ilk bölümlerinde yaptığı gibi zaman kapsülüne bindirip bugünlere getirecek. Mahallenin bugünkü hali, karakterlerin bugün neler yaptığı filan netlikle ortaya çıkacak...
Bunu bir dizi projesi olarak duyurmuştuk ama belli ki günümüz yine “Seksenler” parantezi içinde seyirciyle buluşturulacak...
Bu arada “Seksenler”de aktif politika yılları başlıyor. Ve mahalleli o yıllarda kurulan partilere üye oluyor. Bildiğim kadarıyla Pastacı Sami, Trakyalı olduğu için o gün için sosyal demokrat sayılan Halkçı Parti’nin saflarında yerini alacak...
Sadece rahmetli Özal’ı değil, rahmetli Necdet Calp ve Turgut Sunalp paşayı da “Seksenler”de sıklıkla anacağız. Ne diyelim “Seksenler” dizisi bir nevi yakın tarih ders kitabı olacak...
