Polat'ın vizyonu

Galatasaray’da fatura Rijkaard’a kesildi. Ancak gözden kaçan bir şey var: Saftig, Kuzmanovski ve Mapeza facialarının sorumluları bugün de icranın başında. Cana, Pino derken Hikmet Karaman da gündeme geliyor! Bu vizyonla bu kadar olur.

Her zaman savunduğum bir ilke vardır: Büyük kulüplerin büyük hocaları, büyük futbolcuları olmalıdır. Ve büyük düşünen başkanları. Büyüklük düşüncede başlar. Büyük düşündüğün oranda büyüme şansın olur. Galatasaray’da sorun, Başkan Adnan Polat’ın vizyonsuzluğudur. Ve bu yeni değildir. 1994/95 sezonunda da Adnan Sezgin ile birlikte iş başında olan Adnan Polat bugünlere benzer icraatlar sergilemişti.

[[HAFTAYA]]

Takımı Alman Saftig’e emanet eden ikili, yabancı transferinde de büyük hünerler sergileyerek Kuzmanovski ve Mapeza’yı takıma kazandırmıştı! Sonuç: Kısa süren bir fetret devri. Polat/Sezgin bugün de icranın başında. En azından hoca konusunda aşama kaydetmişlerdi. Rijkaard doğru seçimdi. Ancak tutuculuğu nedeniyle kan uyuşmazlığı yaşandı, takım dibe vurdu.

80’li yıllara doğru

Peki, Rijkaard gidince Polat ve Sezgin günahlarından arınacak mı? Birden bire piru pak mı olacaklar? Hadi geçen sezon harala gürele gitti diyelim. Başarısızlık da ortadayken bu sezon alınan önlemlere bakalım: Keita’nın yerine Pino, Mehmet Topal’ın yerine Cana! Ve kelepir diğer transferlerle alınmayan santrfor. Haldun Üstünel olayı cabası!

Tek doğru Misimoviç. Ona da zaman lazım. Ve gündeme gelen teknik direktörler arasında Hikmet Karaman! Galatasaray başkanının vizyonu bu mu olmalıdır? Nerede büyüklük, büyük düşünce? Hepsi bir yana, asıl tehlike ne biliyor musunuz? Galatasaray 80’li yıllara doğru son sürat yuvarlanıyor. Yeni 14 senelere hazır olun!