Küçük Osman’ın (Öyle Bir Geçer Zaman ki/Kanal D) denize düşme meselesi hakkında yorumlar tükenmiyor. Bana ait olmayan bir iki tanesini daha paylaşayım sizinle. Sizlerden geldiği için... Bir okurumuz, “Osman denizden çıktı ve tuzlu kaldı yavrucak. Malum anne evinde banyo yapmadı. O koşullarda da yapması mümkün değildi zaten. Nasıl kaşınma tutmadı, hayret ettik” diyor... Bir başkası, “Ali Kaptan, oğlu denize düşünce neden deniz tarafına değil de, kayıkların etrafına bakınıp durdu. Hiç mi aklına gelmedi çocuğun denize düşmüş olması ihtimali?” diye soruyor... Bir diğer okurum ise “Neymiş o balıkçıdaki görme yeteneği? Çok balık yediği için fosforu çok kuvvetli ağabeyimizin. Denizin dibinde çırpınan çocuğu o mesafeden ve denizin üstünden nasıl gördü, vallahi bravo” diye ekliyor... Ne denebilir ki? Osman denize düştü, izleyici ve okur klavyeye sarıldı. Sanırım uzun zaman daha konuşacağız bu tuzlu meseleyi...
[[HAFTAYA]]
Barış ağabeyi anacağız
Barış Manço ağabeyimizi unutmak mümkün mü? Yarın hemen tüm ekranlarda en azından bir şarkısıyla özlediğimiz yüzünü tekrar görebilme fırsatı bulacağız... Mesela hakkında en detaylı hazırlık Fox TV’deki Rengarenk programında Ece Erken tarafından yapılıyor. Yarın akşam sürprizlere hazırlıklı olmanızı not düşüyorum... Bu arada ne kadar özledik seni Barış ağabey. Yerini doldurmayı bırak, seni anımsatacak bir kişi bile giremedi hayatımıza. Nur içinde uyu. Ölümsüzlerimiz arasında olduğunu bilerek...
Uyan Türkiye devam ediyor...
Kendi halimize de not düşelim. Uyan Türkiye yine eski yerine döndü. Hafta sonlarına yani. Önümüzdeki (5-6 Şubat) cumartesi ve pazar gününden itibaren her hafta sonu Star TV ekranında olacağız yine... Değişikliğin nedenlerini soruyor insanlar. Ben de diyorum ki; TV işinde bunlar olağan şeyler. Önemli olan işini iyi yapmaya devam etmek. O inanç da bizde var çok şükür... Uzatmayalım, ekrandan söylenecekleri ekrandan söylemeye devam edeceğiz. Bekliyorum hepinizi buluşmamıza.
Mahpeyker de nereden çıktı?
Full Ekran’da Cengiz Semercioğlu televizyon dünyasını yorumluyor. Getirdiği konuklar üzerinden bile gitsek ciddi bir prestij işine imza atıyor Cengiz... Eleştirmenlerin ekranda böyle bir kişilik değil, toplu halde program yapmaları fikrini düşünüyorum uzun süredir. En çok konuştuğumuz şey diziler ve TV oldu çünkü. Neyse...
Çok izlenen dizilerin belli bölümlerinin yayınlandığı bir köşesi var Cengiz’in. Daha o gece yayınlanan Muhteşem Yüzyıl dizisinden fragmanlar gösteriliyor.
Altta da bir yazı bandı var; “Kanuni Mahpeyker’e ne yapacak?” gibilerinden bir soru yazılmış. “Mahpeyker de nereden çıktı?” diye sordum içimden. Sonra durum anlaşılıyor. Sanırım programın editörleri Mahidevran ismiyle, sultanı canlandıran oyuncunun bir önceki rolü Aşk-ı Memnu’daki Peyker karakterini harmanlamış...
Aman diyeyim Cengiz, alt yazıları da kolla bundan gayrı.
KANUNi KULLARIM MI DERDi?
Muhteşem Yüzyıl’daki (Show TV) dil kullanımı konusunda polemik yaratacak bir detayın altını çizmiş okur Nurten Türkkan. Diyor ki; “Peygamber efendimiz bile inananlara ‘kulum’ demezken, Kanuni Sultan Süleyman’ın herkese ‘kulum’ demesi nasıl bir iştir?”... Vallahi Osmanlı tarihi konusunda uzman değilim. Ama bildiğim kadarıyla o yıllarda millet sultana kulluğu kabul etmiş olmalıydı. Öyle değilse zaten dizinin dilinde ciddi bir sorun var demektir!
BU DA DEDiKODUSU
Bir de dedikodu. TNT kanalı sektörde transfer hareketliliği yaşatıyor şu günlerde. Zahide Yetiş ve Ahmet Hakan da kanalın çengelinden kurtulamamış... Her ikisinin de yanıtı “Şimdilik bulunduğumuz yerden mutluyuz” olsa da önümüzdeki günlerde sürpriz yapacakları ihtimali üzerinde duruyorum ben....
Bu arada Cem Yılmaz’ın ekranda “kişisel olarak” ne kadar reyting alabileceği önümüzdeki günlerde belli olacak. Ünlü komedyenin tek kişilik şovlarının hepsi TNT ekranında olacakmış, bilginize...
Bir ekip kiralansaydı ya!
TRT, Erzurum Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın açılışında hakikaten çuvalladı. Merasimin neredeyse amatör kameralar tarafından çekildiğini filan düşündüm... Bu oyunlara hazırlıklar çok önceden başlamıştı. Bu çekimlere hazırlıkların da aynı süreçten geçmesi gerektiğine inanıyorum. Geçmedi mi sahi? Ne ihtişamı gördük, ne de dünya televizyonlarından alıştığımız detayları. TRT küçümsenmeyecek bir altyapı ve birikime sahip. Neden bende bu meseleyi savsaklamış duygusu yarattı, anlam veremedim... Belki bu işlerden anlayan profesyonel bir ekip kiralasalardı çok daha az hasarla kapatabilirlerdi bu işi. Nereye para akıtmıyorlar ki sahi?