Duygu Belbek Ölmekten yorulmayan ülkem!
HABERİ PAYLAŞ

Ölmekten yorulmayan ülkem!

Haberin Devamı

Günlerdir simsiyah bir bulutun içerisinde yolculuk yapıyor gibiyiz, önümüzü göremiyoruz, oksijen epey az, boğazlarda hep bir yumru günlerdir, ah biz, biz nerelerden gelip nerelerde son buluyoruz?

Aniden geldi kış. Ani. Bir anda soğudu ortalık, ürperti ve içimizi buz tutturacak cinsten. Bir tek kış değil ya suçlu, günlerdir manşetlerden inmeyenler, en çok üşüten, üzen, yıpratan, kahreden…

Öyle ölümler ki, öyle bir gündem ki..

Yerin kaç kat altında su basan madende sıkışmış hayat yorgunu 18 işçi, 18 can, 18 hayat, bilmem kaç evlat, bilmem kaç yıl, gün, saat… Bir kömür kaç ömür?

Sorulan sorular, beklenen cevaplar. Cevaplar hep stabil, hep birbirinin kopyası, klasik açıklamalar, suçlamalar… Gerçekse, madende sıkışmış kalmış 18 can. Henüz çıkarılamamış…

Çarşı izinlerindeyken haince öldürülmüş 3 asker… Öyle acıklı hikayeler, giden 3 can, kalanlar hep yarım, hep eksik…

Aşeren karısına ayva alırken öldürülmeyi kim hayal etmiştir peki? Gencecik bir astsubay, eşi ve karnındaki bebekleri… Kahredici, mahveden, haksızca bir son…

Sonra her gün ve her gün onlarca 3. Sayfa haberi… Ölenler, öldürenler, trafik kazaları…

Ölüyoruz, bilgisizlikten, düşüncesizlikten, bencillikten, hainlikten, insafsızlıktan, insansızlıktan ölüyoruz her gün. Her gün kahroluyoruz. Dağıtamadan bir kara bulutu, bir diğeri ekleniyor önümüze, göz gözü görmüyor ya, kör olmuşuz, ölüyoruz.

Şimdi gözlerimin içerisine 5 yaşındaki bir kız çocuğu bakıyor. Nasıl ölmüş biliyor musunuz? Anaokulu servisinden inip, öğretmeniyle karşıdan karşıya geçerken… Ben ona bakıyorum, o bana bakıyor, özür diliyorum, o duymuyor. Ellerimle koydum haberi siteye, içimden en çok geçen cümleyi manşet yapıp: Bu acıya nasıl dayanılır?

Sahi, biz bu kadar acıya nasıl dayanıyoruz?

Toplum olarak kabul ettik mi böyle kolayca ölmeyi yoksa?

Her sokağa çıkıp eve döndüğümde ‘şükür bugün bir şey gelmedi başımıza’ duam ve paranoyalarımla çok zor baş ediyorum. Ve inanın artık bu ülke, bu yaşam beni korkutuyor.

Samimiyetle söylüyorum; korkuyorum…

Sağlıklı, huzurlu günler temennim, ah keşke…

Benim ölmekten yorulmayan ülkem...

Son günlerde kızımdan sonra bana izleyerek huzur veren tek şey; Goran Bregovic konserini sizlerle paylaşmak isterim. Onları izlemek bana huzur veriyor, bir deneyin belki size de verir…

http://www.youtube.com/watch?v=vsXsTYfrQIw

Sıradaki haber yükleniyor...
holder