Dyt. Serap Akyol Obezite cerrahisi sonrasında oruç tutulabilir mi?
HABERİ PAYLAŞ

Obezite cerrahisi sonrasında oruç tutulabilir mi?

Haberin Devamı

Obezite cerrahisi geçirmiş kişilerin oruç tutmalarına en büyük engel, uzun süren açlık ve susuzluk.

Yaz aylarında bu sürecin 17-18 saati buluyor olması, obezite cerrahisi hastalarında ciddi açlık ve susuzluk yaşamalarına buna bağlı olarak besin öğelerinin alımını yeterli yapamamasına sebep olacaktır.

YENİ MİDE, YENİ BESLENME SİSTEMİ
Bariatrik cerrahi yöntemlerinin bir çoğu, katı ve sıvı alımında önemli miktarda sınırlanmaktadır. Sindirim sisteminizin bu fizyolojik değişikliği sonrasında büyük miktarlarda gıda almak yerine aralıklarla sıvı ve katı alımı yapıp günlük yeterli besin alımına ulaşması gerekmektedir. Oruç tutmak uzun süreli açlık gerektiren bir süreç. Özellikle uzun yaz günlerinde oruç tutarken normal bireyler bile dehidratasyonla (sıvı kaybı) karşı karşıya kalırken obezite cerrahisi hastaları iftar ile sahur arasında yeterli sıvıyı alamayacakları için daha ciddi sağlık sorunlarla karşı karşıya kalacaklardır. Ayrıca protein gereksinimini tam sağlayamayan hastalarda, kas kayıpları yaşanacak dolayısıyla metabolik hızları da düşecektir.

İFTARDA FAZLA GIDA ALIMI DUMPİNG VE KUSMALARA NEDEN OLUR
Uzun suren açlık sonrasında artan iştah ile birlikte büyük miktarda katı ve sıvı gıdaların kısa sürede alınmasıyla beraber hazımsızlık ve distansiyon oluşacaktır. Fazla gıda alımı ve katı gıdalarla beraber sıvı alımının yapılması kusmaya yol açabilir. Kusma da dehidratasyonun artmasına ve besin öğesi alımlarında yetersizliği sebep olacaktır. Ayrıca ramazan sofralarında hamurişi ve şerbetli tatlıların tüketiminin artması uzun süreli açlık sonrası dumping sendromu yaşanmasına neden olacaktır.

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İÇİN ZAMAN YETERLİ DEĞİL!
iftar sonrasındaki sürecin belli bir kısmı uykuda geçerken geri kalan 3-4 saatlik yemek yenilebilecek zaman dilimi, obezite cerrahisi olmuş hastaların, katı-sıvı alımı yapabilmelerine için yeterli bir süre değildir. Tek seferde alabilecekleri gıdaların kısıtlı olması ve katı-sıvı gıdaları birarada alamadıkları için gün içinde alması gereken gıdaların bir çoğu karşılanamayacak ve ciddi sağlık sorunları gözlenecektir. Oruç tutan hastalar bu dönemi kilo vermek amacıyla değil, kilosunu koruyarak sağlıklı bir şekilde geçirmeyi hedeflemeliler.

SAHUR VE İFTARA BİRER SAAT AYIRIN
Obezite cerrahisi geçirmiş hastaların öğünlerde dikkat etmesi gereken en önemli besin öğesi protein. Sahuru kahvaltı gibi düşünüp yumurta, peynir ile protein alımını yapmalı yarım saat aralık verip kefir, süt ile de desteklemeli. İftarda ise et-tavuk suyu ile yapılmış çorbalar ya da cacık gibi protein içerikli bir sıvı gıda ile başlamak gün aç kalan midenizi yormadan katı gıdaya hazırlık yapmanızı sağlar. Sıvı-katı ayrımını hatırlatarak,orucunuzu açtıktan yarım saat sonra ana öğününüze geçebilirsiniz. Burada mutlaka et, tavuk, balık tercih etmeniz almanız gereken proteini ancak tamamlamanızı sağlayacak. Unutmayın; ramazan ayı boyunca tek öğün yapıyorsunuz ve bu mutlaka protein içerikli öğün olmalı!
Bunun dışında gün boyu size enerji verecek ve sindirim sisteminizin düzenli çalışmasını sağlayacak kompleks karbonhidratları ve lifli yiyecekleri öğünlerinizden eksik etmeyin. Sahur ve ihtar öğünlerine ekleyeceğiniz tam tahıllı ürünler ve taze-kuru meyveler kan şekerinizin dengelenmesini sağlayacaktır. Ayrıca kabızlık yaşamamak adına kuru meyveler, haşlanmış sebzelerden yararlanılabilir. Gıdalara ek olarak probiyotik besin takviyesi ihmal edilmemeli.

ORUÇ TUTMAMAYI MUBAH KILAN MAZERETLER
Oruç tutmamaya ya da oruç bozmayı gerektiren mazeretler vardır. Hastalık durumu, yolculuk halinde olma(seferi), gebelik veya emzirme durumunun devam etmesi, yaşlılık ve gelişim çağındaki küçük yaşta olan çocuklar, sağlığınızı bozacak aşırılıkta acıkma ya da susama hali ve ağır işlerde çalışıyor olmak oruç tutmamayı uygun kılar.

OBEZİTE BİR HASTALIKTIR!
Hastalık, oruç tutmamayı veya tutulan orucu bozmayı gerektiren ma­zeretlerden biridir.
Kişinin oruç tutması halinde hastalığının artmasına ya da iyileşmesinin gecikmesine yol açacak bir durum mevcut ise oruç tutması uygun değildir. İyileşme süreci devam eden, hızlı kilo verme dönemindeki hastaların oruç tutması ciddi sağlık sorunlarına neden olacaktır.

Bu alanda yapılmış bir bilimsel çalışma olmamakla beraber, gözlemlerim ve klinik deneyimlerimize göre; kilo kaybının devam ettiği özellikle ilk 1 yıl oruç tutmayı kesinlikle önermiyoruz. Geçmişte diyabet öyküsü olan kişilerde bu süreç biraz daha uzun tutulmalı. Operasyon tarihinden 18 ay sonra hedef kilolarına ulaşmış hastalar, katı ve sıvı alımı miktar olarak yeterli ise doktor ve diyetisyen kontrolünde olmak kaydı ile oruç tutabilirler.

Hayırlı Ramazanlar...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder