Gündem Münevver davasında 'spermli masa' kararı

Münevver davasında 'spermli masa' kararı

Paylaş
Münevver davasında 'spermli masa' kararı

Münevver davasında 'spermli masa' kararı

Başının testereyle kesilerek öldürülmesinin ardından Münevver Karabulut'un otopsisi sırasında 'Pis masa' skandalına adı karışan 3 Adli Tıp çalışanı hakkında yürütülen dava ilk celsede karara bağlandı. Sanık olarak yargılanan doktorlar Nurettin Nezih Anolay ve Yavuz Kabakuş beraat ederken, 'görevi ihmal' suçu sabit bulunan otopsi teknisyeni Ahmet Şahin 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Cem Garipoğlu'nun başını testereyle keserek öldürdüğü sevgilisi Münevver Karabulut'un "skandal" otopsi raporu, mahkemelik olmuştu. Kamuoyunda 'Pis masa skandalı' olarak bilinen olayda Münevver Karabulut'un iç çamaşırına başka bir cesetten sperm bulaştırıp, raporuna 'sperm bulundu' diye yazdıkları belirlenen Adli Tıp Kurumu'nda görevli doktorlar Nurettin Nezih Anolay ve Yavuz Kabakuş ile otopsi teknikeri Ahmet Şahin'e görevi kötüye kullanma' dan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Başı kesik cesedi 3 Mart 2009'da Etiler'deki bir çöp konteynerinde bulunan 17 yaşındaki Münevver Karabulut'un otopsi raporu, 18 Mayıs'ta açıklandı.

Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava ilk duruşmada karar çıktı. Duruşmaya sanıklar Nurettin Nezih Anolay, Yavuz Kabakuş ve Ahmet Şahin avukatlarıyla katıldı.

"SPERMİN BAŞKA CESETTEN BULAŞTIĞI ORTAYA ÇIKTI. GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMADIM"

Olay günü asistan hekim Yavuz Kabakuş ve teknisyen Ahmet Şahin ile 11 otopsiye katıldıklarını söyleyen Uzman Hekim Nurettin Nezih Anolay, savunmasında, "Tüm cesetlerde olduğu gibi ceset çıplak olarak masadaydı ve üzerinde külot yoktu. Olayın cinayet olması nedeniyle gerekli hassasiyeti ve göstererek ceset üzerinden gerekli örnekleri aldım. Maktulün bakire olduğunu raporumuzda belirttik.

'ELDİVENDEN KÜLOTA YANSIDI'



Daha sonra biyoloji ihtisas dairesinin raporunda külotun arka bölgesinde sperme rastlandığı bildirildiğinden ben de bu gözlemin tarafıma ait olmayıp biyoloji ihtisas dairesinin raporunda belirtildiği için bu durumu raporumda belirttim. Spermin de daha sonra o gün için trafik kazasında vefat eden N. Ç'ye ait olduğu yeni Biyoloji İhtisas Dairesi'nin yapmış olduğu tespit ile bilahare ortaya çıkmış oldu. Tüm bu olayların aynı gün birçok otopside çalışan ve külotu çıkartırken elindeki eldivenden külota yansıdığı belli olan şahıstan geçtiğini düşünüyorum" dedi.

"OLAYIN BASINA YANSIMASI BİZİM KUSURUMUZ DEĞİL"

Uzman Hekim Anolay'ın ifadesine aynen katıldığını söyleyen asistan hekim Yavuz Kabakuş da, savunmasında söz konusu spermin cesedi masaya taşıyan şahıslar tarafından bulaştırılmış olmasının mümkün olduğunu ileri sürdü. Kabakuş, "Ceset bizim huzurumuza geldiğinde çıplak vaziyetteydi. Bu nedenle bizden bir el temasıyla spermin bulaşmış olma ihtimali mümkün olmadığı gibi olayın basına yansıması da bizim kusurumuz değildir" dedi.

Olay günü Münevver Karabulut'un cesedinin poşetin içerisinde çıplak olarak getirildiğini söyleyen otopsi teknisyeni Ahmet Şahin, savunmasında o anı tam olarak hatırlamadığını söyledi ve "Maktulun üzerinde külot var mıydı yok muydu tam bilmiyorum. Bu nedenle o külotu benim çıkartıp çıkarmadığımı da bilmiyorum. Ayrıca ceset doktorların huzuruna çıkartıldığı zaman da ceset tamamen çıplak olur" diye ifade verdi.

"SAVCI 3'ÜNÜN DE BERAATINI İSTEDİ"

Sanıkların son savunmasının ardından esas hakkında mütalaasını yapan savcı, "Külot üzerindeki spermin bulaşma (kontaminasyon) yoluyla yardımcı teknik elemanların o gün içerisindeki her ceset için ayrı ayrı eldiven kullanmamaları nedeniyle bulaşabileceği gibi sürtünme veya sıçrama suretiyle de bulaşabileceği belirtildiğinden sanıklar Nurettin Nezih Anolay, Yavuz Kabakuş ve Ahmet Şahin'in üzerlerine atılı görevi kötüye kullanma suçunu işlediklerine dair kesin ve yeterli delil elde edilemediğinden ayrı ayrı beraatlarına" karar verilmesini istedi.

TEKNİSYENİN CEZASI ERTELENDİ

Mahkeme, sanıklardan Nurettin Nezih Anolay ve Ahmet Kabakuş'u delir yetersizliğinden beraat ettirirken, diğer sanık Ahmet Şahin'in 'görevi ihmal' suçunu işlediği gerekçesiyle 5 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanığın sabıkasız olduğunu göz önündü bulunduran mahkeme, Şahin'e verdiği 5 aylık hapis cezasını erteledi.

Şeyma ULUSOY/İSTANBUL(DHA)

2