Milli Takım ve Fatih Terim

“Neden bir Fatih Terim daha yetiştiremedik?” diye sormuştum dünkü yazımda...
‘Futbol hastası’ Türkiye’nin uluslararası kalibrede antrenör, oyuncu yetiştirememe hastalığından bahsetmiştim.
* * *
Futbol federasyonundan önemli bir isim aradı dün...
Yazıyı okumuş...
“Biliyor musun sorunun cevabını en iyi Fatih Terim verir” diye girdi söze ve devam etti...
“Fatih Hoca’yı sen de benim kadar tanır, seversin. Fatih Terim olmanın bedelini hocaya bir sorsana anlatsın.

[[HAFTAYA]]

Hocanın kariyerinde buraya gelene kadar yediği ‘dayağı’ kim yese ‘Yeter artık ulan’ deyip ülkeyi terk ederdi. Türkiye’de kadrolu Terim düşmanları var. Hoca bir tökezlese de saldırsak diye bekliyorlar.
Sadece Hoca’ya da değil. Yanında yöresinde ailesinde kim varsa nasibini alıyor Fatih Terim düşmanlığından...”
Şöyle bitirdi: “Bu ülkeden bir Fatih Terim daha çıkmadıysa eğer sorumlusu hepimiziz.”
* * *
Hazır federasyondan yetkili ve etkili birini yakalamışken, Terim’le yapılan anlaşmanın detaylarını sordum.
“Öyle 4 maçlık bir anlaşma değil bu...” dedi ve devam etti:
“Fatih Hoca ile uzun süre çalışmak istiyoruz. Tahminimiz o ki Hoca bu yıl Galatasaray’da 20’nci şampiyonluğu gördükten sonra ayrılacak. O zaman da tamamen milli takıma vakit ayırması için bir engel kalmayacak.”
“Ya tahmininiz tutmazsa... Terim Galatasaray’da devam ederse?” dedim...
Gülerek “Bana güvenebilirsin tahminlerim iyidir. Aksi ihtimali güçlü görsek B planı hazırdı.
Oraya yönelirdik” dedi.
“B planı neydi?” dedim.
“Mustafa Denizli” dedi.
* * *
Fatih Terim milli takım sorumluluğunu almanın yanında bir büyük ‘adamlık’ daha yaptı ve milli takım hocalığı için para istemediğini açıkladı.
Bunu da sordum...
“Hoca parayı pulu zerre kadar önemsemeyen biri... Teklif sırasında konusunu bile açtırmadı. Ama ne olursa olsun Federasyon kurumsal kimliği gereği bir ödeme yapacak. Henüz kesinleşmiş bir rakam yok. Ama 9 aylık periyotta hocaya bir ücret belirlenir ve bu bedel ödenir.”
“Zorla para mı vereceksiniz?” dedim.
“Fatih Hoca’ya kimse zorla bir şey yaptıramaz! Gerekirse onun uygun gördüğü bir hayır kurumuna bağışlarız, ama o para ödenir” dedi.
* * *
Yeri gelmişken...
Terim Ailesi’nin hayırseverliği meşhurdur ama Hoca’nın bu uğurda neler çektiğini herkes bilmez...
Misal, Fatih Hoca’nın katıldığı yardım programlarına telefonla bağlanıp ‘bağış’ sözü veren, fakat ertesi gün sırra kadem basan ‘şov amaçlı hayırseverler’ ile ilgili müthiş anıları vardır.
Keşke anlatsa da herkes öğrense!