Yazgülü Aldoğan Metal atıklar sanata dönüşünce
HABERİ PAYLAŞ

Metal atıklar sanata dönüşünce

Hurdacıların bile alırken nazlanacağı her türlü metal atık bir arada, sanatçının büyülü dokunuşuyla değer kazanmış, sanat yapıtı haline gelmiş. Tophane-i Amire binasında Borusan Holding’in desteği ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin yol göstermesiyle düzenlenen atıklardan sanat eseri yaratma yarışmasına Türkiye genelinde 12 üniversiteden o kadar çok (112) ve o kadar güzel eserler katılmış ki düzenleyiciler bunların kayda değerlerini sergilemeye karar vermiş. Heykeltraş Eşber Karayalçın’ın küratörlüğünde seçilen eserlerin ödül töreninde sanatçıları da tanıma imkanı bulduk.

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Ramazan Duymaz, yani bir erkeğin tasarladığı “Kadına Karşı Şiddet” heykelinin önünde sergiyi gezen bir başka erkeğin öfkeyle “Bu heykeli Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın önüne diksinler” diye söylenmesi, konunun halka indiğini gösterip yüreğimi ferahlatıyor. Aycan Güler’in “Rüzgara Karşı” eseri de ikinciliği fazlasıyla hak edenlerden.

Elif Coşkun’un “Soytarı”sı ise genç sanatçının azmiyle değer kazanıyor. Hemşire olan Coşkun, üniversite sınavlarına girip Erciyes Üniversitesi heykel bölümünü kazanıp bu yıl birincilikle mezun olmuş, ikinci ana dal olarak da resim çalışıyormuş. Sergi Temmuz sonuna kadar açık. Sergilenen 26 eser de görülmeye değer. Borusan’ın ve yapanların eline sağlık, mutlaka yolunuzu düşürün, hatta biraz daha vakit ayırıp karşı salondaki Rönesans’ın 3 Ustası sergisine de uğrayın. Teknik olarak harikulade hazırlanmış bir sergi. Yaz tatili için gençlere daha iyi etkinlik düşünemiyorum.

Savaş, çok birlikte. yakınımızda!

Suriye üzerinde düşürülen uçakla ilgili bütün bilgiler kirli ve eksik. Şu anda bu uçağın yanında başka uçak var mı yok mu tartışılıyor, İki yıl öncesine kadar kardeş gibi olan iki ülke şimdi birbirlerinin uçaklarını düşürme noktasına gelmişse bu sadece Suriye’nin suçu değil. Suriye’nin iç sıkıntılarına el altından müdahil olan ve başkaldıran gruba lojistik destek sağladığı bilinen Türkiye’nin savaş uçaklarının bu ülke üzerinde uçarken vurulması yaraya tuz basmak. Başbakan Erdoğan’ın Arap dünyasında “one minute” karizmasından sonra Suriye ile savaşa kalkışan lider olması, kendisi için de hayli tehlikeli bir oyun. Tıpkı Türkiye için nasıl bir mayınlı bölgeye girildiği belli olmayacak şekilde Suriye’ye girilmesi gibi.

Haberin Devamı

Kendi eteğindeki taşları düşürememiş ülkenin, “Kandil’e girelim mi girmeyelim mi” tartışmaları yaparken şimdi “Suriye’ye girelim mi girmeyelim mi?” noktasına dönüşmesi, Türkiye’nin iç ve dış politikada çok da barışçı bir politika izlemediğinin göstergesi değilse nedir? Ordunun başındaki komutanın dediği gibi “savaş yapılır, sonuçlarına razı olunursa”; 8 şehit erin cenazesine göz yaşları dökülürken girilecek herhangi bir yabancı topraktan gelecek cenazeler çok daha fazla olacaktır. Aklıma hep Dışişleri Bakanının komşularla sıfır sorun, barış politakası sözleri geliyor da...

Kutlama, gökyüzünden indi!

İstanbul Kültür ve Sanat Festivali, 40. yılını Katalan La Fura dels Baus’a özel olarak hazırlatılmış sıradışı bir gösteriyle kutladı. Böyle bir gösteri için ilk kez kullanılan Haliç Camialtı Tersanesi, vinçler, havada sallanan oyuncular, dev bir kuklanın mekanda yürüyüşü, varillerle yapılan müzik, ateş gösterileriyle şenlendi. Seyircilerin ayakta ve oradan oraya koşuşarak izlediği gösterinin en çarpıcı yanı, mekanın bir o, bir öbür yanından her an başlayan yeni bir gösteriydi. Dev vinçlerin seyircilerin tepesinde salladığı özel oyuncakların içinde dans eden oyuncular kimi zaman lalelerin içinden çıktı, kimi zaman ana rahminden çıkmış fetusleri canlandırdı.

Haberin Devamı

Bundan önce Olimpiyat açılışını gerçekleştirmiş sanatçıların başdöndürücü bir gösterisiydi, her anlamda! Kasımpaşa sakinlerinin de başı dönmedi değil, yollarını dolduran festivalci kalabalığından! Bu kadar küçük bir mekana bile arabalarıyla gelme inadı gösterenler olmuştu. Yürüyerek gelenler ise yürüyerek dönmek zorunda kaldı. Gerçi birkaç servis aracı konmuştu ama kime yetecek. Oysa Karaköy-Haliç arası çalıştırılacak bir iki motor bütün sıkıntıyı çözerdi. İstanbul, yollarda kilitlenip kaldığına göre hâlâ açık olan deniz yolunu kullanmalı. Hem de böyle bir gösteriden sonra çok uygun düşerdi!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder