Giriş
Almanya’ya 3-0 yenilmemizin faturasını nerdeyse Mesut Özil’e çıkartmaya çalışıyoruz.
“Takımın kurgusu yanlıştı, sakatlarımız çoktu, Almanya bizden daha iyi oynadı” diyerek unutacağımız ve ders alacağımız bir futbol maçını Mesut’u yargısız infazla mahkum ederek başka yönlere çekmeye çalışıyoruz.
Mesut sahaya çıktı oynadı.
Kendisini yetiştiren ülkenin Milli Takımı için ter döktü, golünü attı ama mahalle baskısından sevinemedi bile.
Dünya kupası maçlarında Mesut’la gurur duyan, onu göklere çıkartanlar şimdi yerin dibine sokmaya çalışıyorlar.
Dünya artık eskisi gibi değil.
Fransız Mili takımının neredeyse yarısı Afrika kökenli.
[[HAFTAYA]]
Aurelio’nun yetişmesinde zerre kadar katkımız olmadığı halde onu Mehmet yapıp sahaya sürüyoruz, sonra Mesut’a laf atıp sahada koro halinde ıslıklıyoruz. Aslında Mesut’u en fazla alkışlaması gerekenler Almanya’daki Türkler.
Onları Almanya’ da en iyi temsil eden, Türk imajını düzelten o.
Naim Süleymanoğlu, Halil Mutlu ne kadar Türk ise Mesut da en az onlar kadar Türk benim gözümde.
Elvan şampiyon olduktan sonra Türk bayrağıyla pistte tur atarken Kenya’lılar onu nasıl alkışladılarsa bizimde Mesut’u alkışlamamız gerekiyor. Ne Elvan Türkiye adına yarıştığı için Türk oldu ne de Mesut Alman Milli takımında futbol oynadığı için Alman oldu.
Ailesiyle, gelenek görenekleriyle hala Türk.
Babası Mustafa Özil’in feryadını hepimizin anlaması gerekiyor.
Mesut gibi Almanya ve dünyada bizi temsil eden insanlara Türkiye olarak çok şey borçluyuz.
Amerika da Amerikan pasaportu taşıyan binlerce başarılı bilim adamımız, doktorumuz yaşıyor.
Hepsi Türkiye’nin adını yüceltiyor.
Mesut’u sahada ıslıklayanlar Türkiye’ye zarar verdiklerinin farkında değiller.
